2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,979 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!


Psk.Şerefnur KAYATAŞ'ın Tavsiyeleri
3 tavsiye, 0 eleştiri.
İnci
Profesyonel Hizmet Alan Danışan
29.Temmuz.2010
TavsiyeNo: 34777
Senelerdir nedenini bilmeden yaşadığım o kötü depresyon dönemlerinden sonuncusunda tanıdım Şerefnur Hanımı. Tüm ağresifligime ve öfkeme sukunetle yaklaşıp, istediğim öfke kontrolü için hipnoz seanslarını başlattı. Bana inandı ve gerçekten inişli çıkışlı bir dönemden sonra beni kendime getirdi. Sorunumun kökenini buldu. Ben kendime tanıttı. Beni kendime sevdirdi. Yeniden ben oldum. Sevgili SINIRTAŞI, beni anlamaya çalıştığın için, beni merak ettiğin ve benim için endişelendiğin için, sorunuma çözüm bulmadaki uğraşıların için, beni kendime değerli hisetirdiğin için, eşimin bile benden ümidini kestiği zamanda bana güvendiğin için, beni içinden çıkamadığım kaoslardan kurtardığın için SINIR TAŞIMSIN. Seni tanımama vesile olduğu için sayın Mehmet Kızgın'a teşekkür ediyorum. Bundan sonra danışmanlığına ihtiyacım olup olmayacağını bilmiyorum. Ama güzel ve doğru insan olarak hep hayatımda olmanı isterim. Senin kadar kocaman gülen bir insanı herkes tanımalı.
     6 Beğeni    
N.E.
Profesyonel Hizmet Alan Danışan
5.Mart.2010
TavsiyeNo: 31207
Şerefnur Hanımı şiddetle tavsiye ediyorum...Neden mi ?Lütfen okuyun.... KANSERİM ve HAYATIMA KATTIĞI ANLAM Patoloji sonuçları pek iç açıcı değil... Dondum kaldım.... "32 yaşındayım,sigara kullanmıyorum,genetik yatkınlığım yok,iki tane çocuk emzirdim,ben nasıl meme kanseri olabilirim." Bu cümleyi o kadar çok tekrarladım ki.... Kabullenmek istemiyorum bir türlü. Hüzünlü bakışlar.ben dışarı çıkınca akan gözyaşları,uzun sessizlikler...Bana nasıl davranacağını bilemiyor hiç kimse.Aylar sonra ,benim yakınlarımı rahatlatmam gerektiğini anlıyorum . Kanserli bir hasta nasıl teselli edilir ki... "Artık teknoloji ve tıp çok gelişti kanserden ölünmüyor" "Sen iyileşeceksin ölmeyeceksin" Teselliler bile ölüm =kanser genellemesi kokuyor. Sen iyileşeceksin derken bile bu hastalığın öldürdüğünü ima ediyorlar. Çok soğuk kanlıyım, ağlamıyorum bile ... Ağlarsam kabulleneceğim sanki. "Olabilir bu her kesin başına gelebilir ben ölümden korkmuyorum ki.." Hala reddediyorum.... Ameliyat olacaksın tamam,kemoterapi alacaksın tamam,korkma ölmeyeceksin tamam. Ameliyat,tahliller,taramalar.... gene hüzünlü doktor bakışları.... "Şaşırtıcı bu kadar küçük bir tümör karaciğere metastaz(sıçrama) yapmış. İkinci şok. Dondum kaldım.. Sonra hastalıklı düşünceler başladı kafamda cirit atmaya: "Ben ölümden korkmuyorum ama çocuklarım çok küçük", "Bu kadar küçük bir tümör karaciğerime sıçradı ise bu hızlı yayılan bir tümör" "Karaciğer hayati öneme sahip bir organ" "Uzak metastazdan sonra kaç yıl yaşanır" İlaç başlandı, saçlarım kaşlarım döküldü. Mide bulantıları...Ağlama nöbetleri.. Dayanamayacağım... Öfkelenmeye başlıyorum bana güçlüsün diyenlere. Öfkemin kendime olduğunu da sonradan anlayacağım. Suçlamaya başlıyorum etrafımdakileri. Hala inkardayım... Bu böyle olmayacak psikolojik destek almaya karar veriyoruz . Duygu ve düşüncelerimi ve hayatımı sorgulamaya başlıyorum. Bana verilen ilk mesaj: "Her şey senin elinde sen istersen ama gerçekten istersen kür (vücutta hiç tümör kalmaması) hale gelebilirsin yada bir ay sonra farklı bir organa metastaz yaptırabilirsin." "Ölümden korkmuyorum" diyorum "Korkmalısın " diyor yumuşak bir ses.. "Oğlunda korkmalı anlatmalısın ona hastalığın ciddiyetini." Ağlıyorum.... bundan sonra başlıyor bizim mücadelemiz aslında. Kabul ediyorum. Ben kanserim ve aslında ölümle yüz yüzeyim. Korkuyorum.... Düşmanını bilmeden nasıl mücadele edersin ki ...ve başlıyoruz telkinlere... "Hastayım ama iyileşeceğim." "Yan etkilerden bağımsızım" "Midem çok rahat" "Güçlüyüm vücudumu kontrol edebilirim." "İlaçlardan azami derecede faydalanıyorum ilaçların yan etkilerinden en az seviyede etkileniyorum" "Yaşadığım şansızlıklar içinde çok şanslıyım,karaciğer ilaçların ilk uğradığı organ çok şanslıyım, doktorlarımdan. eşimden dostlarımdan dolayı çok şanslıyım" "Yediğim tüm yiyecekler,içtiğim su ,aldığım ilaçlar bana şifa olarak geri dönüyor" "Çocuklarım ,eşim dostum için değil kendim için yaşamak istiyorum". ......... Olumlu düşünerek kemoterapinin yan etkilerinden daha az etkilendim.Tedavinin yarısı bile olmadan karaciğerindeki kitleler kayboldu. Hala ilaç alıyorum. Başıma gelen her olumsuz şeyin benim için bir fırsat olduğunu biliyorum. Beni öldürmeyenin beni güçlendirdiğini biliyorum. Şunu özellikle vurgulamak istiyorum . "Yaşamak aslında sonunda ölüm olduğu için çok kıymetli." Bundan sonra başıma neler geleceğini bilmiyorum. Belki bu hastalıktan öleceğim,belki de uzun yıllar yaşayacağım. Hayat mutlu olmak ve üzülmek, hayat acı çekmek ve haz duymak,hayat başarmak ve yenilmek,hayat tavır almak,hayat endişelenmek ve huzur duymak... Pes etmemek ama olmuyorsa suyun yolunu bulacağını bilmek... Benim ve herkesin Allah'a bir can borcumuz yok bir hayat borcumuz var... .
     4 Beğeni    
Varoluşsal
Profesyonel Hizmet Alan Danışan
10.Şubat.2010
TavsiyeNo: 30542
Şerefnur ile tanışmadan önce; Sözde bu alanda uzman iki danışman ile görüşmelerim oldu. Gittiğim ilk doktor ile 1 – 1.5 ay kendimi zorlayarak, görüşmeleri sürdürdüm. Karşımdaki insana bir türlü ısınamamıştım. İçi boş basit cümleler ile seans sürelerini doldurmaya çalışıp, daha kafasında herhangi bir tanı olmadan, plasebo olduğunu bildiğim ilaçları kullanmam yönünde telkinlerde bulunuyor adeta benimle dalga geçiyordu. Tedavimin o şekilde devam etmesinin imkânı yoktu. Düşüncelerimi danışmana söyleyerek başka bir “uzman !” aramaya başladım. Çok geçmeden de buldum nasıl bulmayayım ülkede uzmandan bol bir şey yokmuş. Ama gelen gideni aratmıştı seanslarımın kim daha zeki yarışmasına dönüştüğü o günlerde bırakın kendimde bir ilerleme görmeyi, elimde hayata tutunmak için sakladığım son güç kırıntılarını da kaybetmek üzereydim. Uzman kişiliğin seanslarımızı sabote etmeye yönelik çalışmaları her seferinde daha da şiddetlenerek artıyor, gidilen yolda kaptanın kim olduğu git gide muallâklaşıyordu. Seansın ortasında kül tablası aramak için yanımdan ayrılması, adeta bunu bahane ederek kaçması bardağı taşıran son damla oldu… Danışmanlarımız ile kurduğumuz ilişkilerde ödenen paranın ya da ünvanın hiçbir öneminin olmadığını çok sonraları anladım. Yardım almamın gerekliliği konusundaki düşüncelerim, iyileşemeyeceğime dair düşünceler tarafından iyiden iyiye bastırılmaya başlandığı o günlerde Şerefnur ile tanıştım. Yerinde kişilik analizleri ile daha ilk seanslardan ona bağlandığımı ve sorunuma çözüm bulabilmek için bu sefer doğru kişi ile çalıştığımın farkına vardım. İşini dört dörtlük yaparak içinde bulunduğum o karanlık dipsiz kuyudan kurtulmam için; Yerin de ve soruna ilişkin direkt sorgulamalar yaparak “yaptırarak” ışık tutarak o karanlık da yolu görmemi sağladı, çok bitkin olduğumu ve başarmayacağımı düşündüğümde, kişilik analizleri ile esasında ne kadar güçlü birisi olduğumu gösterdi. Her daim yanımda olarak, düşüncelerinin en önemlisi de sevgisinin benimle olduğunu içimde sımsıcak hissederken, ıssız karanlığımda biran olsun yalnızlık hissine kapılmamamı sağladı. Doğduğumdan beri içinde yaşadığım fakat hiçbir yerini bilmediğim yolda, kendime ve çevreme hiçbir zarar vermeden tüm zorlukları aşmamda rehberim oldu… Şerefnur’un entelektüel kişiliğini, gerek psikoloji gerek sosyal alanlarda ne kadar donanımlı olduğunu ve her geçen gün kendini geliştirmek için ne kadar çok çalıştığını kelimeler ile anlatmak benim için pek mümkün değil. Kimse beni anlamıyor diyorsanız sizi anlarım, Şerefnur ile tanışmamışsınızdır. Kendime dair kısa bir anekdot ile size Şerefnuru tavsiye etmek istedim. İyi ki seni tanımışım sevgilerimle…
     16 Beğeni    

04:58
Top