2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Karnesi Zayıf Olan Öğrencilerin Velilerine Uyarılar
YAZI #10 © Yazan Psk.İbrahim ERTABAK | Yayın Temmuz 2008
Temkinli davranın!Karnesinde zayıf olan öğrencilerin ailelerini uyaran uzmanlar, çocukları eleştirme, yadırgama ve kıyaslama gibi yöntemlerden uzak durmasını istediKONYA’DA 400 BİN ÖĞRENCİ TATİLE GİRDİ

2007-2008 eğitim ve öğretim yılının tamamlanmasıyla birlikte Türkiye genelinde olduğu gibi Konya'da da 400 bin öğrenci karne heyecanı yaşadı. Bin 250 okulda, okul öncesi eğitimde 16 bin, ilköğretimden 302 bin ve orta öğretimde 75 bin öğrenci tatile girdi. Ahmet Haşhaş İlköğretim Okulu’nda düzenlenen karne töreninde konuşan Vali Osman Aydın, “Başarısız olanlar üzülmesin, yeni eğitim öğretim yılında onların da başarılı olacağına inanıyorum” dedi.



KARNE NOTU ÖĞRETMENLERİN DE NOTU

“Karnelerdeki notlar sadece öğrencilerin değil, bizim, öğretmenlerinin ve ailelerin de notlarıdır” diyen İl Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin de başarılı öğrencilerin başarılarını korumak, başarısız öğrencilerin de başarılı olmalarını sağlamak için herkesin elinden geleni yapmasını istedi. Uzmanlar ise karnesinde zayıf olan çocuklara ailelerin hoşgörüyle yaklaşması gerektiğini belirerek, cezalandırma ve eleştirmek yerine moral vermesi tavsiye etti.



CEZA YERİNE TEDBİR ALMAK GEREKİYOR

Psikolog Halil İbrahim Ertabak ise çocukların olumsuzluklardan daha çok etkileneceğini belirterek, “Basit bir karne sorunu, intihar girişiminde bulunacak kadar ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Ailelerin bu konuda biraz daha temkinli yaklaşması lazım. Ceza yerine baştan tedbir almak önemli. Çocuğa ceza vermenin kimseye bir faydası yok. Bir taraftan çocuğun tatilini zehir ederken, diğer yandan çocuk gelecek yıla motivasyonu ve enerjisi tamamen kırılmış olarak başlıyor” dedi.



Ailelere karne uyarısı!



Karnesinde zayıf olan çocuğu yargılama, cezalandırma ve karnesi iyi olanla karşılaştırmanın yanlış tutumlar olduğunu belirten uzmanlar, ailelerin bu konuda temkinli davranmasını istedi



2007-2008 Eğitim-Öğretim Yılı dün sona erdi. Karne heyecanı yaşayan milyonlarca, yaz tatiline girdi. Uzmanlar, karnelerinde zayıf olan öğrencilerin ailelerine önemli uyarılarda bulundu. Uzmanlar, karneyle ilgili ailelerin pozitif ya da negatif anlamda çok aşırıya kaçmamalarını, özellikle öğrencinin zayıf karne getirmesi durumunda, aşırı tepki göstermek, kısıtlamalar ve yasaklar getirmek ve cezalandırmak gibi tavırların doğru bir şey olmadığını ifade etti.

Karnesinde zayıf olan çocukların başarısızlık nedeniyle kendilerini baskı altında hissettiklerini belirten Gençlik Danışma Sağlık Hizmetleri Merkezi Klinik Psikologu Halil İbrahim Ertabak, “Anne ve babaların çocuklarını motive ederek, ‘olabilir böyle şeyler, çalışır ilerde düzeltirsin’ demelerini, çok fazla üzerinde durarak, günlerce üstüne üstüne gidip öğrencileri bezdirmemelerini istiyoruz” dedi.

CEZA YERİNE BAŞTAN TEDBİR DAHA ÖNEMLİ

Çocukların, olumsuzluklardan çok fazla etkilenebileceklerini vurgulayan Ertabak, hiperaktif ve dikkat eksikliği gibi problemli olan çocukların ise çok daha kolay duygusal problemler yaşayabileceklerine dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Basit bir karne sorunu, intihar girişiminde bulunacak kadar ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Ailelerin bu konuda biraz daha temkinli yaklaşması lazım. Ceza yerine baştan tedbir almak önemli. Bütün bir sene çocuğuyla, dersiyle ilgilenmemiş, hiç alakadar olmamış sadece “otur dersine çalış’ demiş bir anne babanın, karnede de zayıf görünce ceza vermesi çok mantıklı bir şey değil. Çocuğa ceza vermenin kimseye bir faydası yok. Bir taraftan çocuğun tatilini zehir ederken, diğer yandan çocuk gelecek yıla motivasyonu ve enerjisi tamamen kırılmış olarak başlıyor.”

Anne ve babaların çocuklarına sabırla ve temkinli yaklaşmaları gerektiğine işaret eden Ertabak, “Anne-baba karnedeki zayıfa bir şey dememiş, ama çocuk buna rağmen çok üzülmüşse çocuğu desteklemeli. Çocuk elinden geleni yapmışsa belli bir kapasitesi var demektir. Bütün yapabileceği maksimum şey o demektir. Bu durumda çocuğu yetenekli olduğu alanlara kaydırmayı öneriyoruz” diye konuştu.

ÇOCUKLAR HER ZAMAN BAŞARILI OLAMAYABİLİR

Öğrencinin görevinin, başarıya ulaşmadan çok, elinden gelenin en iyisini yapması olduğunu vurgulayan Ertabak “Çocuk ne kadar zeki de olsa her şeyi yapamayabilir, her zaman başarılı olmayabilir. Katı ve çok büyük beklentiler, çocuklarda ‘anne-baba sevgisinin ancak imkansızı gerçekleştirdiğinde kazanıldığı’ düşüncesini oluşturabilir ki bu öğrencileri umutsuzluğa düşürür” ifadelerini kullandı. Çocuktan başarı beklerken, kapasitesini ve kötü şansı da hesaba katmak gerektiğini ifade eden Ertabak, şöyle konuştu: “Çocuklar eğer dönem veya yıl sonlarında başarılı olmuşlarsa, örneğin güzel karne getirmişlerse bunu fazla da abartmadan ödüllendirmek çok iyi bir yoldur. Bu durum, ödüllendirme için bir fırsat olarak görülmeli ve asla ihmal edilmemelidir. Ancak, bu ödülün çok gösterişli veya çok değerli olması gerekmez. Böylece öğrenci aslında en değerli ödülün 'öğrenmek' olduğu mesajını da almış olacaktır. Eğer ödül konusunda abartılı davranılırsa, çocuk, artık öğrenmeyi ikinci plana atıp daha sonraki yıllarda daha değerli ödülleri almayı esas amaç haline getirebilir”

“BAŞARISIZLIKTAN DERS ALMAK GEREKİYOR”

Ertabak, çocuklara başarıyı da, başarısızlığı da soğukkanlılıkla karşılamaları gerektiğinin mutlaka öğretilmesi gerektiğini belirtirken, bu öğrenim sürecinde ise ailelere büyük görev düştüğünü söyledi. Başarılı da başarısız da olsa ailelerin her zaman çocuğunun yanında olması gerektiğini bildiren Ertabak, başarısızlığın oluşturacağı olumsuz etki, başarının oluşturacağı olumlu etkiden her zaman daha büyük olacağını da sözlerine ekledi.

not:merhaba gazetesinde 13.06.2008 tarihinde yayınlanmıştır.

Karnesinde zayıf olan öğrencilerin ailelerini uyaran uzmanlar, çocukları eleştirme, yadırgama ve kıyaslama gibi yöntemlerden uzak durmasını istediKONYA’DA 400 BİN ÖĞRENCİ TATİLE GİRDİ

2007-2008 eğitim ve öğretim yılının tamamlanmasıyla birlikte Türkiye genelinde olduğu gibi Konya'da da 400 bin öğrenci karne heyecanı yaşadı. Bin 250 okulda, okul öncesi eğitimde 16 bin, ilköğretimden 302 bin ve orta öğretimde 75 bin öğrenci tatile girdi. Ahmet Haşhaş İlköğretim Okulu’nda düzenlenen karne töreninde konuşan Vali Osman Aydın, “Başarısız olanlar üzülmesin, yeni eğitim öğretim yılında onların da başarılı olacağına inanıyorum” dedi.



KARNE NOTU ÖĞRETMENLERİN DE NOTU

“Karnelerdeki notlar sadece öğrencilerin değil, bizim, öğretmenlerinin ve ailelerin de notlarıdır” diyen İl Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin de başarılı öğrencilerin başarılarını korumak, başarısız öğrencilerin de başarılı olmalarını sağlamak için herkesin elinden geleni yapmasını istedi. Uzmanlar ise karnesinde zayıf olan çocuklara ailelerin hoşgörüyle yaklaşması gerektiğini belirerek, cezalandırma ve eleştirmek yerine moral vermesi tavsiye etti.



CEZA YERİNE TEDBİR ALMAK GEREKİYOR

Psikolog Halil İbrahim Ertabak ise çocukların olumsuzluklardan daha çok etkileneceğini belirterek, “Basit bir karne sorunu, intihar girişiminde bulunacak kadar ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Ailelerin bu konuda biraz daha temkinli yaklaşması lazım. Ceza yerine baştan tedbir almak önemli. Çocuğa ceza vermenin kimseye bir faydası yok. Bir taraftan çocuğun tatilini zehir ederken, diğer yandan çocuk gelecek yıla motivasyonu ve enerjisi tamamen kırılmış olarak başlıyor” dedi.



Ailelere karne uyarısı!



Karnesinde zayıf olan çocuğu yargılama, cezalandırma ve karnesi iyi olanla karşılaştırmanın yanlış tutumlar olduğunu belirten uzmanlar, ailelerin bu konuda temkinli davranmasını istedi



2007-2008 Eğitim-Öğretim Yılı dün sona erdi. Karne heyecanı yaşayan milyonlarca, yaz tatiline girdi. Uzmanlar, karnelerinde zayıf olan öğrencilerin ailelerine önemli uyarılarda bulundu. Uzmanlar, karneyle ilgili ailelerin pozitif ya da negatif anlamda çok aşırıya kaçmamalarını, özellikle öğrencinin zayıf karne getirmesi durumunda, aşırı tepki göstermek, kısıtlamalar ve yasaklar getirmek ve cezalandırmak gibi tavırların doğru bir şey olmadığını ifade etti.

Karnesinde zayıf olan çocukların başarısızlık nedeniyle kendilerini baskı altında hissettiklerini belirten Gençlik Danışma Sağlık Hizmetleri Merkezi Klinik Psikologu Halil İbrahim Ertabak, “Anne ve babaların çocuklarını motive ederek, ‘olabilir böyle şeyler, çalışır ilerde düzeltirsin’ demelerini, çok fazla üzerinde durarak, günlerce üstüne üstüne gidip öğrencileri bezdirmemelerini istiyoruz” dedi.

CEZA YERİNE BAŞTAN TEDBİR DAHA ÖNEMLİ

Çocukların, olumsuzluklardan çok fazla etkilenebileceklerini vurgulayan Ertabak, hiperaktif ve dikkat eksikliği gibi problemli olan çocukların ise çok daha kolay duygusal problemler yaşayabileceklerine dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Basit bir karne sorunu, intihar girişiminde bulunacak kadar ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Ailelerin bu konuda biraz daha temkinli yaklaşması lazım. Ceza yerine baştan tedbir almak önemli. Bütün bir sene çocuğuyla, dersiyle ilgilenmemiş, hiç alakadar olmamış sadece “otur dersine çalış’ demiş bir anne babanın, karnede de zayıf görünce ceza vermesi çok mantıklı bir şey değil. Çocuğa ceza vermenin kimseye bir faydası yok. Bir taraftan çocuğun tatilini zehir ederken, diğer yandan çocuk gelecek yıla motivasyonu ve enerjisi tamamen kırılmış olarak başlıyor.”

Anne ve babaların çocuklarına sabırla ve temkinli yaklaşmaları gerektiğine işaret eden Ertabak, “Anne-baba karnedeki zayıfa bir şey dememiş, ama çocuk buna rağmen çok üzülmüşse çocuğu desteklemeli. Çocuk elinden geleni yapmışsa belli bir kapasitesi var demektir. Bütün yapabileceği maksimum şey o demektir. Bu durumda çocuğu yetenekli olduğu alanlara kaydırmayı öneriyoruz” diye konuştu.

ÇOCUKLAR HER ZAMAN BAŞARILI OLAMAYABİLİR

Öğrencinin görevinin, başarıya ulaşmadan çok, elinden gelenin en iyisini yapması olduğunu vurgulayan Ertabak “Çocuk ne kadar zeki de olsa her şeyi yapamayabilir, her zaman başarılı olmayabilir. Katı ve çok büyük beklentiler, çocuklarda ‘anne-baba sevgisinin ancak imkansızı gerçekleştirdiğinde kazanıldığı’ düşüncesini oluşturabilir ki bu öğrencileri umutsuzluğa düşürür” ifadelerini kullandı. Çocuktan başarı beklerken, kapasitesini ve kötü şansı da hesaba katmak gerektiğini ifade eden Ertabak, şöyle konuştu: “Çocuklar eğer dönem veya yıl sonlarında başarılı olmuşlarsa, örneğin güzel karne getirmişlerse bunu fazla da abartmadan ödüllendirmek çok iyi bir yoldur. Bu durum, ödüllendirme için bir fırsat olarak görülmeli ve asla ihmal edilmemelidir. Ancak, bu ödülün çok gösterişli veya çok değerli olması gerekmez. Böylece öğrenci aslında en değerli ödülün 'öğrenmek' olduğu mesajını da almış olacaktır. Eğer ödül konusunda abartılı davranılırsa, çocuk, artık öğrenmeyi ikinci plana atıp daha sonraki yıllarda daha değerli ödülleri almayı esas amaç haline getirebilir”

“BAŞARISIZLIKTAN DERS ALMAK GEREKİYOR”

Ertabak, çocuklara başarıyı da, başarısızlığı da soğukkanlılıkla karşılamaları gerektiğinin mutlaka öğretilmesi gerektiğini belirtirken, bu öğrenim sürecinde ise ailelere büyük görev düştüğünü söyledi. Başarılı da başarısız da olsa ailelerin her zaman çocuğunun yanında olması gerektiğini bildiren Ertabak, başarısızlığın oluşturacağı olumsuz etki, başarının oluşturacağı olumlu etkiden her zaman daha büyük olacağını da sözlerine ekledi.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İbrahim ERTABAK'ın Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Karnesi Zayıf Olan Öğrencilerin Velilerine Uyarılar' başlığıyla benzeşen toplam 45 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Sınav Kaygısı Haziran 2008
► Şiddet ve Sebepleri Şubat 2008
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:32
Top