2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Altta Kalanın Canı (Mı) Çıksın
YAZI #1191 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Temmuz 2011
Bugün basında bir haber:

“Bundan böyle Acil müdahale ekiplerinin çok azında dr bulunacak, vakalara gerekli müdahaleyi ATT ve Paramedikler yapacak.”

ATT... Paramedik... Bu meslekler ne zaman tesis edildi, ne zamandan beri hekimliğin en asli işini yapabilecek olgunluğa erişti böyle, yarabbi.

Sanırım bir kaç “dr ölümlü ambulans kazası" neticesinde oluşan güçlü mesleki baskı ile bu yönde bir adım atıldı. Yoksa bu yeni düzenlemenin halk sağlığı açısından daha uygun olduğunu düşünmek imkansız. Burada, doktorun ki "tatlıcan" da diğer meslek mensuplarının ki "patlıcan" mı sorusunu sormak lazım. Tabi ki cevabını okuyuculara bırakmak kaydıyla.

Malum, sağlık işinde acilden daha acil ve önemli bir vaka alanı yoktur. Zaten adı bile üzerindedir: Acil… Acil yani hayatla ölüm arasındaki ince çizgi üzerinde bulunan vakalara bundan sonra hekim değil, yukarıda da değindiğim gibi yüksek okul mezunu ATT’ler ve Paramedikler bakacakmış… Bu meslek mensupları madem en hayati vakalara hekim yerine bakabilecekler, öyleyse normal hekimlik işlerini de yapabilsinler. Böylece “hekim az” denilen ülkemizde büyük bir boşluk da kolayca ve daha ekonomik bir biçimde doldurulmuş olur.

Ne dersiniz?

Bir teknisyen ya da paramedik hasta bakacak olsa, “Hekim değil, 6 yıl, tıp, anotomi, olmaz” vs. denilecek, buna hışımla karşı çıkılacak, bunu çok iyi biliyorum. Ama son derece riskli bir alanda daha zoru söz konusu olduğunda hekim yerine işlev görülebilecek ve bunda hiç bir behis olmayacak! Buna ne pratisyen hekimlerin ne de ilgili meslek örgütlerinin hiç sesi çıkmayacak! Hayret doğrusu!

Her alanda daha uzmanı, mümkünse yan dal yapmış olanları aranacak, fakat iş ambulansla hastanın ayağına gitme riskli (kazalı - belalı) işine gelince bu çizgide geriye gidilecek, iş teknisyenlere havale edilecek… Çok garip!

Tek tezat bu mu! Elbette Kİ hayır… Adliyelerde, emniyette, orduda psikologlar tek başlarına çalışabilecekler ama iş özel sektörde işlev görmeye gelince hekimle çalışmak zorunda olacaklar… Uzman olmadıkları halde pratisyenlere hasta bakmak caiz olacak ama aynı şekilde fakülte mezunu olan psikologlara alt tarafı insanlarla konuşmak olan işlerinde en az doktora şartı aranacak… Hasta bakanla bakmayan doktor arasında ek ödeme farkı bulunacak lakin hasta ile iç içe olan bir psikologla hiç hastayla alakası bulunmayan mesleklere aynı ek ödeme reva görülecek ve çok daha fazlası...

Bu son paragrafı saymazsak aslında demem o ki her meslek zamanla işinin en asli fakat sıkıntılı bölümünü bir başkasının uhdesine kakalayıveriyor. Hem de kaşla göz arasında.

Zamanın birinde ihtiyaç duyulmuş, “hasta bakıcı” olarak hemşirelik mesleği tesis edilmiş. Bir de bakılmış ki bu işlev önce “hasta bakıcı” adında ayrı bir mesleğin omuzlarına kaymış. Daha sonra ise bu son derece onurlu (lakin hakir görülen) zor iş sesi soluğu çıkmayan garibim şirket elemanlarının sırtına sepetlenivermiş.

Harp okulları kurulmuş mesela. Profesyonel olarak savunmacı ve savaşçı yetişsin diye. Bunun için devasa bütçeler, kaynaklar, imkanlar hazırlanmış. Derken savaş işinde yetişmiş insan sayısı son derece çoğalmış, sadece ülkemizde albay sayısı 8000 rakamına dayanmış. Ancak zaman geçmiş, ordu kurumunun en asli harp / savaşma / çatışma işi önce astsubayların, sonra da en alttaki uzman erbaşlarla üç - beş ay eğitimli, 19 – 20’li yaşlı erlerin omuzunda kalıvermiş.

...

Doktor işinin niteliğinin gerektirdiği en doğal riskten, asker mesleğinin ayrılmaz bir unsuru olan tehlikeden, hemşire vazifesinin zahmetli olan doğasından kaçarsa, herkes bunları gücü yettiğine iteklerse söyleyin, bu mesleklere ne ihtiyaç kalır!

Ne diye onca para, kaynak ve bütçe ayrılır!

Herkes bindiği dalı keserse, imtina edip ekmeğini yediği işin ana gövdesinden kaçarsa, “Madem acile müdahale ediyor öyleyse normal hastalara da paramedikler baksın (zora bakan kolayına hayda hayda bakar); hasta bakıcı zaten her yükü sırtlamış bir de üstüne serum taksın, enjeksiyon yapsın; uzman çavuş halihazırda (Güneyduğuda PKK terörüne karşı) alanda yaptığı üzere savaş / muharebe yönetsin. Ülkemiz de onca yükten kurtulsun” diyen birileri çıkmaz mı!

Bence çıkar.

Sizce?

İzzet Güllü
Psikolog
MDH
MALATYA BAKIŞ GAZETESİ
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Altta Kalanın Canı (Mı) Çıksın' başlığıyla benzeşen toplam 1 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


00:17
Top