2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



En Bakir Yeteneğimiz
YAZI #1305 © Yazan Psk.Dnş.Ömer AKGÜL | Yayın Aralık 2011
Hiç merak ettiniz mi? Gerçek potansiyelini en az kullanabildiğimiz özelliğimiz nedir? Gerçekten ucu bucağından haberimizin bile olmadığı niteliğimiz? Hele bir de bu bizi diğer varlıklardan ayıran en temel farkımız ise. Bildiklerimiz bile bilmediğimizin yanında denizde damla ise. İşte size ikmal etmemiz gerekirken ihmal ettiğimiz en bakir yeteneğimiz. Özellikle de birer cevher olan çocuklar düşünüldüğünde nasıl mirasyedi olduğumuzu paylaşacağım.

Zeka doğuştan mı gelir? Sonradan mı gelişir?
Zekanın %60ı doğuştan gelirse %40ı da çevresel faktörlerden etkilenir. Her çocuğun doğuştan getirdiği potansiyeli ihmal ederek performansını %30 kaybetmesi olasıdır. Veya uygun çevresel koşullarla ikmal ederek %30 güçlendirmesi gerçekleşebilir. Dolayısıyla zeka ne doğuştan gelir ne de sonradan gelişir. Zeka varolan cevherin iyi işlenmesiyle ortaya çıkan bir potansiyeldir. İyi işlenmeyen her cevher gibi zeka da fark edilmediğinde veya dikkate alınmadığında geri dönüşü zor olan ciddi kayıplara maruz kalabilir.

Çevresel faktörler her yaşta aynı etkiyi mi yapar?
Bilişsel becerileri sinirsel dizilimler aracılığıyla gelişir ve güçlenir. Tüm gelişim sistemlerinde olduğu gibi bilişsel gelişim de erken dönemde nitelik ve nicelik açısından daha hızlı ve kalıcı gelişim aşamaları sergiler. Dolayısıyla çocukların erken dönemlerde verimli çevresel koşullarla etkileşim kurmaları çocukların gelişimine ivme kazandıracaktır. Zeka gelişimine katkısı olan %40 çevresel faktörlerinde son damlasına kadar kullanılmasına olanak sağlayabilir. İleriki yaşlarda etkileşim kurulan geliştirici çevresel koşullarla ise %40 lık performansın tamamını artık kullanılamayabilir. Yani ağaç yaşken eğilir. Zeka çocukken parlar. Zekaya çocukken yapılan yatırımların geri dönüşü çok çok daha verimli olur. Kullanılmayan potansiyel zayıflar.

İki örnekle bunu açıklayabiliriz. Yeni doğan bir çocuğu akvaryuma koyduğunuzda yürümeye gayret ettiğini görebilirsiniz. Daha sonra kullanmadığı bu yeteneğinin körelmesinden dolayı yürümeyi tekrar öğrenmek üzere unuttuğunu gözleyebilirsiniz.

Aynı şekilde biz yetişkinlerin birbirinden hiç ayıramadığı mirketleri çocuklar ayırabilmekte her birinin farklı hayvan olduğunu algılayabilmektedirler. Bizler gibi yetişkin olduklarında ise artık bütün mirketler onlara da birbirinin aynısı gelecektir.Bunu uzakdoğulu insanları birbirine benzetmemiz fakat onların birbirlerini ayırt etmelerinde de görebiliriz. Veya ikizleri olanların çocuklarını ayırabilirken diğerlerinin karıştırması gibi… Tek fark uyaran yoksunluğu. Bizler yeterli uyarıcıyı sağlar ve etkili materyallerle çocuklarımızın potansiyellerini korumayı başarabilirsek en büyük başarı bu olur. Yeter ki doğuştan getirdikleri fıtri cevherlerini koruyabilelim ve emanetlerimize sahip çıkabilelim. Uygun çevresel koşulları sağlamak bundan dolayı vicdani bir yükümlülük de aynı zamanda.

Ailelere tavsiye etmek için bir çok zeka güçlendirme eğitim setleri getirdik. Genellikle ebeveynlerinden çocuklara sıra gelmemiş. Geldiğinde ise çocuklarının daha başarılı olduğu gören anne babalar sevinçlerini bizimle paylaştılar. Sevinçler paylaştıkça çoğaldı. Bugün zengin bir zeka oyuncağı koleksiyonu oluşturduk. Bunu ilgili velilerle, eğitim kurumlarıyla paylaşıyoruz.

Benzer bir örnek geçen sene düzenlediğimiz bir yarışma ile ilgili verilebilir. Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile İstanbul’da zeka oyunları yarışması düzenledik. 4. 5. 6. sınıfları yarıştırdık. 4. sınıflar çoğu yerde 5. ve 6. sınıflardan önce ipi göğüsledi.Onun için vicdani bir yükümlülük olduğunu düşünüyorum. Kim alabilir ki bu sorumluluğu. Anne babalar alamayacağı gibi ne eğitimciler, ne ilgili kurumlar ne de devlet bu vebale girmemeli kanaatindeyiz.

Bir örnek vereceğim. Tüm Türkiye’de her mahallede bir tane açılmış olan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri var. Ne güzel bir hizmet. Engelli çocuklarımıza takviye programlar uygulanıyor. Tüm masrafları devlet tarafından karşılanıyor. Ne harika bir uygulama. Tebrik ederiz. Peki engellimize bu kadar önem verirken lokomotif olacak üstün potansiyelli çocuklarımıza nasıl bir yatırım yapıyoruz? Koskocaman bir hiç. İstanbul’da bir tane üstünler için eğitim kurumuz var.Bir başka örnek vermek istiyorum. Örneğin çocuğunuzun zihinsel engeli olduğunu düşünüyorsunuz. Zeka testi için randevu alabiliyorsunuz. Çocuğunuzun üstün olduğunu düşündüğünüzde zeka testi yaptırmak istediğinizde randevu alamıyorsunuz. Rehberlik Araştırma Merkezleri bakanlık genelgesiyle üstün zekayı ölçmeye yönelik bir hizmet yapmıyor. Niçin anlattım bunu? Devletimiz ayılana kadar çocuğumuz bayılmasın. Çünkü üstün potansiyelli çocuk dersi 5 dakika da anlayıp kalan 35 dakika da canı sıkıldığı için haylazlık yaparak sınıfın en yaramazı olarak adı çıkıyor ve bir süre sonra bu alışkanlık haline geldiğinde de o ilk 5 dakikayı da dinlemiyor ve potansiyeli olmasına rağmen yok olup gidiyor.

Her anne babaya tavsiyemiz çocuklarının bilişsel kapasitesini sonuna kadar değerlendirmeleri için rehberlik yapmaları yönünde. Lakin bu süreçte çok dikkatli olmamız lazım. Bu çok hassas bir denge. Bu dengeyi kurmaya engel olan tuzaklar var. Bunların en başında ebeveynlerin büyük bir çoğunluğu çocuklarının çok zeki olmasını istiyor ve hatta öyle sanıyor ve buna uygun beklentiye giriyor. Sonrasında hayal kırıklığı ve kendine güvenini yitiren çocuklar ortaya çıkabiliyor. Burada en temel kriter subjektif değerlendirmemizden uzak objektif testlerden yararlanmak. Eğer çocuğunuzun böyle bir potansiyelinden şüpheleniyorsanız bunu ölçen objektif testler var. Bize wisc-r zeka testi için gelen her ebeveynin en çok merak ettiği şey IQ skoru. Yani her şeyi zekaya endekslenmiş geliyorlar. Bu da doğru değil. Yüksek zeka tek başına hiç birşey değil. Aynı şekilde normal veya düşük zeka da bir son değil. Herkes çok zeki olmak zorunda değil. Her çocuk özel. Kendi fıtratına uygun yaşayacak. Fazla zorlama ve baskı olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çocuğunuzdan ne bekleyeceğinizi neleri yapıp neleri yapamayacağını bir profesyonelle konuşmak daha faydalı. Aksi halde yanlış beklenti ve baskı özellikle çok zeki olma baskısı yapıcılıktan çok yıkıcılık ve özgüven kaybına sebep olabilir ki, bu zekadan daha çok korunması gereken bir niteliğimiz olabilir çoğu zaman.?

En iyisi siz çocuğunuza en verimli çevresel koşulları sağlamanın yolunu arayın. Gerekirse bu konuda danışmanlık hizmetlerinden yararlanın. Bir düşünün bu saatten sonra k?m için yaşıyoruz.

Bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda kolaylık ve başarılar dileriz.

Ömer AKGÜL
Uzm. Psk. Dan.
05335574733
omer.akgul@kimpsikoloji.com



KİM PSİKOLOJİ
Kariyer İstihdam Merkezi
Altunizade Mah. Kısıklı Cad. No: 108 Manolya Apt.
Çamlıca İSTANBUL
0216 428 7 546 (0216 HAT P KİM)
bilgi@kimpsikoloji.com
www.kimpsikoloji.com

http://www.facebook.com/KimPsikolojiKim
http://twitter.com/kimpsikoloji
http://friendfeed.com/kimpsikoloji
http://www.linkedin.com/profile/view?id=137780811
https://plus.google.com/100148530770170441630


Gelişmelerden haberdar olmak için lütfen mail grubumuza üye olunuz:
http://groups.google.com/group/psikoloji-kim
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ömer AKGÜL Fotoğraf
Psk.Dnş.Ömer AKGÜL
İstanbul
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi5 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Ömer AKGÜL'ün Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'En Bakir Yeteneğimiz' başlığıyla eşleşen başka makale bulunamadı.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:38
Top