Ruh Sağlığı ve Çocuklarımız... Ana Okuluna Uyum Sorunu Hürriyet
Ana okulundan önce psikolojik destek şart
A.A17.09.2008
Türk Psikologlar Derneği Gaziantep Şube Başkanı psikolog Bahadır Bilgin, çocukların okula gitmek istememesi durumunda bunun nedeninin araştırılması ve olumsuzlukların ortadan kaldırılabilmesi için ailelerin gerekirse profesyonel destek alması gerektiğini söyledi.
Bilgin,okul öncesi eğitim sayesinde çocukların yeteneklerini keşfettiğini, bunun da öz güvenlerinin artmasını sağladığını bildirdi.
Okul öncesi eğitim çerçevesinde çocukların farklı sosyal etkinliklerde bulunma olanağına kavuştuğunu ve yaşıtlarıyla yakın ilişkiler kurabildiğini ifade eden Bilgin, şöyle konuştu:
“Yaşıtlarıyla zaman geçiren ve onlarla çeşitli etkinlikler içinde yer alan çocuk işbirliğini öğrenir ve dolayısıyla daha girişken hale gelir. Yaşıtlarıyla kurduğu ilişkiler sayesinde çocuk haklarını korumayı ve başkalarının haklarını önemsemeyi öğrenir. Yer aldığı çeşitli etkinlikler sayesinde çocuğun sorumluluk duygusu artar.
Ailesinden farklı bir ortamda bulunması çocuğun bağımsızlık duygusunun gelişmesini sağlar. Bu dönemde çocuğun dil ve zihin gelişimi hızlanır, kelime dağarcığında artış olur. Okul öncesi eğitim çerçevesinde temasta bulunduğu kişi sayısında artış olan çocuk birey olduğunun bilincine varır ve kendisini daha iyi tanımaya başlar.”
Bilgin, ana okulunun çocukların gelişimi için çok önemli olduğunu ancak çocuklara bir dayatma olarak sunulmaması gerektiğini söyledi.
Ana okulunun çocuğa doğru bir şekilde anlatılmasının önemli olduğunu aksi bir durumda beklentileri yükselen çocuğun hayal kırıklığına uğrayabileceğini ve çeşitli sorunlar yaşayabileceğini ifade eden Bilgin, şunları anlattı:
“Ana okulu çocuğun merak ettiği sorularına cevap bulabileceği ve yeni arkadaşlar edinebileceği bir ortam olarak tanıtılabilir. Çocuğa ayrıca okulun ilk günlerinde yaşayabileceği problemler de anlatılmalı. Okulun ilk dönemlerini bazı çocuklar sıkıntısız ya da küçük sorunlarla atlatabiliyor. Bazıları ise önemli uyum sorunları yaşıyor.
Tüm ihtiyaçları aileleri tarafından karşılanan ve el üstünde tutulan çocuklar bu süreçten ayrılıp yeni bir ortama uyum sağlamada zorluk çekebilir. Çocuk okula gitmek istemiyorsa bunun nedenleri araştırılmalı ve olumsuzlukların ortadan kaldırılabilmesi için gerektiğinde profesyonel destek alınmalı.”
Bilgin, ailelerin okulun ilk dönemlerinde çocuklarda var olabilecek kaygıları azaltmaya çalışması ve çocuğun okul hayatının her açıdan desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
Ana okulundan önce psikolojik destek şart
A.A17.09.2008
Türk Psikologlar Derneği Gaziantep Şube Başkanı psikolog Bahadır Bilgin, çocukların okula gitmek istememesi durumunda bunun nedeninin araştırılması ve olumsuzlukların ortadan kaldırılabilmesi için ailelerin gerekirse profesyonel destek alması gerektiğini söyledi.
Bilgin,okul öncesi eğitim sayesinde çocukların yeteneklerini keşfettiğini, bunun da öz güvenlerinin artmasını sağladığını bildirdi.
Okul öncesi eğitim çerçevesinde çocukların farklı sosyal etkinliklerde bulunma olanağına kavuştuğunu ve yaşıtlarıyla yakın ilişkiler kurabildiğini ifade eden Bilgin, şöyle konuştu:
“Yaşıtlarıyla zaman geçiren ve onlarla çeşitli etkinlikler içinde yer alan çocuk işbirliğini öğrenir ve dolayısıyla daha girişken hale gelir. Yaşıtlarıyla kurduğu ilişkiler sayesinde çocuk haklarını korumayı ve başkalarının haklarını önemsemeyi öğrenir. Yer aldığı çeşitli etkinlikler sayesinde çocuğun sorumluluk duygusu artar.
Ailesinden farklı bir ortamda bulunması çocuğun bağımsızlık duygusunun gelişmesini sağlar. Bu dönemde çocuğun dil ve zihin gelişimi hızlanır, kelime dağarcığında artış olur. Okul öncesi eğitim çerçevesinde temasta bulunduğu kişi sayısında artış olan çocuk birey olduğunun bilincine varır ve kendisini daha iyi tanımaya başlar.”
Bilgin, ana okulunun çocukların gelişimi için çok önemli olduğunu ancak çocuklara bir dayatma olarak sunulmaması gerektiğini söyledi.
Ana okulunun çocuğa doğru bir şekilde anlatılmasının önemli olduğunu aksi bir durumda beklentileri yükselen çocuğun hayal kırıklığına uğrayabileceğini ve çeşitli sorunlar yaşayabileceğini ifade eden Bilgin, şunları anlattı:
“Ana okulu çocuğun merak ettiği sorularına cevap bulabileceği ve yeni arkadaşlar edinebileceği bir ortam olarak tanıtılabilir. Çocuğa ayrıca okulun ilk günlerinde yaşayabileceği problemler de anlatılmalı. Okulun ilk dönemlerini bazı çocuklar sıkıntısız ya da küçük sorunlarla atlatabiliyor. Bazıları ise önemli uyum sorunları yaşıyor.
Tüm ihtiyaçları aileleri tarafından karşılanan ve el üstünde tutulan çocuklar bu süreçten ayrılıp yeni bir ortama uyum sağlamada zorluk çekebilir. Çocuk okula gitmek istemiyorsa bunun nedenleri araştırılmalı ve olumsuzlukların ortadan kaldırılabilmesi için gerektiğinde profesyonel destek alınmalı.”
Bilgin, ailelerin okulun ilk dönemlerinde çocuklarda var olabilecek kaygıları azaltmaya çalışması ve çocuğun okul hayatının her açıdan desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
A.A17.09.2008
Türk Psikologlar Derneği Gaziantep Şube Başkanı psikolog Bahadır Bilgin, çocukların okula gitmek istememesi durumunda bunun nedeninin araştırılması ve olumsuzlukların ortadan kaldırılabilmesi için ailelerin gerekirse profesyonel destek alması gerektiğini söyledi.
Bilgin,okul öncesi eğitim sayesinde çocukların yeteneklerini keşfettiğini, bunun da öz güvenlerinin artmasını sağladığını bildirdi.
Okul öncesi eğitim çerçevesinde çocukların farklı sosyal etkinliklerde bulunma olanağına kavuştuğunu ve yaşıtlarıyla yakın ilişkiler kurabildiğini ifade eden Bilgin, şöyle konuştu:
“Yaşıtlarıyla zaman geçiren ve onlarla çeşitli etkinlikler içinde yer alan çocuk işbirliğini öğrenir ve dolayısıyla daha girişken hale gelir. Yaşıtlarıyla kurduğu ilişkiler sayesinde çocuk haklarını korumayı ve başkalarının haklarını önemsemeyi öğrenir. Yer aldığı çeşitli etkinlikler sayesinde çocuğun sorumluluk duygusu artar.
Ailesinden farklı bir ortamda bulunması çocuğun bağımsızlık duygusunun gelişmesini sağlar. Bu dönemde çocuğun dil ve zihin gelişimi hızlanır, kelime dağarcığında artış olur. Okul öncesi eğitim çerçevesinde temasta bulunduğu kişi sayısında artış olan çocuk birey olduğunun bilincine varır ve kendisini daha iyi tanımaya başlar.”
Bilgin, ana okulunun çocukların gelişimi için çok önemli olduğunu ancak çocuklara bir dayatma olarak sunulmaması gerektiğini söyledi.
Ana okulunun çocuğa doğru bir şekilde anlatılmasının önemli olduğunu aksi bir durumda beklentileri yükselen çocuğun hayal kırıklığına uğrayabileceğini ve çeşitli sorunlar yaşayabileceğini ifade eden Bilgin, şunları anlattı:
“Ana okulu çocuğun merak ettiği sorularına cevap bulabileceği ve yeni arkadaşlar edinebileceği bir ortam olarak tanıtılabilir. Çocuğa ayrıca okulun ilk günlerinde yaşayabileceği problemler de anlatılmalı. Okulun ilk dönemlerini bazı çocuklar sıkıntısız ya da küçük sorunlarla atlatabiliyor. Bazıları ise önemli uyum sorunları yaşıyor.
Tüm ihtiyaçları aileleri tarafından karşılanan ve el üstünde tutulan çocuklar bu süreçten ayrılıp yeni bir ortama uyum sağlamada zorluk çekebilir. Çocuk okula gitmek istemiyorsa bunun nedenleri araştırılmalı ve olumsuzlukların ortadan kaldırılabilmesi için gerektiğinde profesyonel destek alınmalı.”
Bilgin, ailelerin okulun ilk dönemlerinde çocuklarda var olabilecek kaygıları azaltmaya çalışması ve çocuğun okul hayatının her açıdan desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
Ana okulundan önce psikolojik destek şart
A.A17.09.2008
Türk Psikologlar Derneği Gaziantep Şube Başkanı psikolog Bahadır Bilgin, çocukların okula gitmek istememesi durumunda bunun nedeninin araştırılması ve olumsuzlukların ortadan kaldırılabilmesi için ailelerin gerekirse profesyonel destek alması gerektiğini söyledi.
Bilgin,okul öncesi eğitim sayesinde çocukların yeteneklerini keşfettiğini, bunun da öz güvenlerinin artmasını sağladığını bildirdi.
Okul öncesi eğitim çerçevesinde çocukların farklı sosyal etkinliklerde bulunma olanağına kavuştuğunu ve yaşıtlarıyla yakın ilişkiler kurabildiğini ifade eden Bilgin, şöyle konuştu:
“Yaşıtlarıyla zaman geçiren ve onlarla çeşitli etkinlikler içinde yer alan çocuk işbirliğini öğrenir ve dolayısıyla daha girişken hale gelir. Yaşıtlarıyla kurduğu ilişkiler sayesinde çocuk haklarını korumayı ve başkalarının haklarını önemsemeyi öğrenir. Yer aldığı çeşitli etkinlikler sayesinde çocuğun sorumluluk duygusu artar.
Ailesinden farklı bir ortamda bulunması çocuğun bağımsızlık duygusunun gelişmesini sağlar. Bu dönemde çocuğun dil ve zihin gelişimi hızlanır, kelime dağarcığında artış olur. Okul öncesi eğitim çerçevesinde temasta bulunduğu kişi sayısında artış olan çocuk birey olduğunun bilincine varır ve kendisini daha iyi tanımaya başlar.”
Bilgin, ana okulunun çocukların gelişimi için çok önemli olduğunu ancak çocuklara bir dayatma olarak sunulmaması gerektiğini söyledi.
Ana okulunun çocuğa doğru bir şekilde anlatılmasının önemli olduğunu aksi bir durumda beklentileri yükselen çocuğun hayal kırıklığına uğrayabileceğini ve çeşitli sorunlar yaşayabileceğini ifade eden Bilgin, şunları anlattı:
“Ana okulu çocuğun merak ettiği sorularına cevap bulabileceği ve yeni arkadaşlar edinebileceği bir ortam olarak tanıtılabilir. Çocuğa ayrıca okulun ilk günlerinde yaşayabileceği problemler de anlatılmalı. Okulun ilk dönemlerini bazı çocuklar sıkıntısız ya da küçük sorunlarla atlatabiliyor. Bazıları ise önemli uyum sorunları yaşıyor.
Tüm ihtiyaçları aileleri tarafından karşılanan ve el üstünde tutulan çocuklar bu süreçten ayrılıp yeni bir ortama uyum sağlamada zorluk çekebilir. Çocuk okula gitmek istemiyorsa bunun nedenleri araştırılmalı ve olumsuzlukların ortadan kaldırılabilmesi için gerektiğinde profesyonel destek alınmalı.”
Bilgin, ailelerin okulun ilk dönemlerinde çocuklarda var olabilecek kaygıları azaltmaya çalışması ve çocuğun okul hayatının her açıdan desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
