2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sendikal ve Dernek Örgütlenmesi Karşıt Değil, Birliktedir
YAZI #1411 © Yazan Fzt.Mansur KURAL | Yayın Nisan 2012
SENDİKAL VE DERNEK ÖRGÜTLENMESİ KARŞIT DEĞİL, BİRLİKTEDİR



Yazıya başlamadan önce bir özeleştiri yapmak kesin bir zorunluluktur kendi adıma. Zira 21 yıllık meslek yaşantısı olan bir fizyoterapist olarak sendikal olarak KESK ve SES üyesi olmama karşın hala Türkiye Fizyoterapistler Derneği üyesi değilim. Örgütlülüğe inanan, örgütlü olmadan hiçbir hakkın elde edilemeyeceğinin bilincinde, ayırdında, farkında olan birisi olarak bu ciddi bir eksiklik-hata-zaafiyettir. Zira her iki örgütlülük birbirinin karşıtı olmadığı gibi, alan, içerik, mücadele amaçları farklı olsa da; sonuçta birbirini tamamlayan yapılardır. (Aşağıda bunu açmaya çalışacağız elbette)

Gerek konuyu fazla ciddiye almama, tavsatma, zamana yayma noktasında olsun eksiklik; isterse bilinçli bir tercih olsun sonuçta yanlış –eksik bir tutumdur. Ama bilinmelidir ki, bizimkisi daha çok birincisi düzlemindedir. Ne düzlemde olursa olsun sonuçta bu bir eksikliktir. Bu özeleştiri yapılmalıdır, yapılıyor.

Sendikalar; aynı işkolunda- metal, hizmet, belediye ya da yaşamın her alanında- çalışan insanların ekonomik-demokratik-işyerleri ile ilgili gündelik sorunlarının ve amaçlarının ortak çıkarlar zemininde mücadelesinin yapıldığı örgütlerdir. Sonuçta burada mesleki ayrımlar, mesleki konumlar, mavi ya da beyaz yakalılık vs değil; asıl önemli olan aynı işkolunda ve aynı sorunlarla muhatap kalınmasıdır önemli olan.

Örneğin hizmet sektörü içinde yer alan Sağlık bu alanlardan sadece bir tanesidir. Sağlık İşkolunda çalışan mesleği, işi, konumu, çalışma yılı vs ne olursa olsun tüm Sağlık Çalışanlarının örgütlendiği, mücadele ettiği bir alandır bu işkolunda herhangi bir sendika.

Dernekler ise, daha lokalize birliklerin, lokal alan özelliklerinin, yerel, mesleki vs gibi birlikteliklerin ortak sorunları ve amaçları uğruna kurulmuş örgütlenmelerdir. Yöre dernekleri olabileceği gibi, mesleki dernekler de olabilir. Fizyoterapistler Derneği de bunlardan sadece birisidir mesela.

Dernek, hedef aldığı yerel, mesleki daha sığ alanın sorunlarını kendine temel alır ve bu eksende örgütlenme ve mücadelesini yapar. Fizyoterapistler Derneği nasıl ki kendi mesleki çıkarları, sorunları uğruna mücadele ediyorsa bu diğer bütün dernekler içinde aynıdır.

Bu bağlamda mesleki birlikler ile sendikal birlikleri ya da örgütlenmeleri aynılaştırmamak, ayrı tutmak lazım gelir. Zira kapsadıkları alan, çerçeve, mücadele amaçları vs ayrı yerdedir. Bu anlamda söylemek gerekirse Sendikal Örgütlülük Mesleki Örgütleri aşan, kapsayan, sorun ve mücadele amaçlarında daha üst bir yerdedir.

Örneğin bir sendika Fizyoterapistlerin çıkarlarını temel alan bir faaliyet yürütüp, mücadele kapsamlarından birisi haline getirebilirken; bir dernek mesleki kapsam dışına çıkamaz. Mesela başka bir mesleğin çıkarları uğruna mücadele yürütemez. Destek-dayanışma dışında elbette.

Bu anlamda sendikal örgütlenme, mesleki örgütlenmeyi de kapsayan, içine alan, onu aşan bir konumdadır. Mesleki sorunların darlıkları ile uğraşmak derneklerin işi ise; bu alandaki tüm meslek, iş koşulları, çalışma ve yaşam koşulları vs gibi onu aşan bir mücadele kapsamındadır Sendikalar.

Genel olarak sendikalar ile mesleki birlikler olan dernekler birbirlerinin karşıtı olmadıkları gibi birbirini tamamlayan örgütlerdir. Mesleki birlikleri içine alabilir Sendikalar. Örneğin Tabipler Birliği, Eczacılar Birliği vs gibi mesleki örgütler ile Sendikal-Sağlık Alanı Sendikalar- yapıların çalışma alanları kesinlikle çakışmaktadır. Doğal olarak mesleki birlikler, birçok bakımdan kendilerini aşan, alanın büyük sorunları uğruna mücadelede Sendikal örgütlenme içinde olmalı, bu mücadeleleri ortaklaştırmaları gerekmektedir.

Geçtiğimiz günlerde Antep’te katledilen Dr. Ersin Aslan’ın anması eylemlerinde de bunu net bir biçimde görmek olanaklı oldu. Zira Tabipler Birliğinin sahiplenmesini aşan bir biçimde SES başta olarak sorun gündeme taşındı. Bu alandaki saldırı ve katliamlar gündem yapılıp sorun merkeze oturtulmaya çalışıldı.

Birbirlerini destekleyen örgütlenmelerdir Dernekler ile Sendikalar. Yeter ki ikisi arasındaki farklar doğru kavransın, gereği yerine getirilebilsin. Zira Fizyoterapistler Dernek örgütlenmesinde oldukça iyi sayılırken; bunun sendikal örgütlenmede aynı düzeyde olduğunu söylemek olanaksızdır. Sendikal örgütlenmede herhalde en az kafa sayısı fzt lerde desek abartmış sayılmayız.

Oysaki her iki örgütlenme birbirini tamamlayan bir yerde olduğu gibi; ne kadar kafa sayımız fazla olursa sendikalarda sendikal alanda da mesleki sorunlarımızı gündemleştirmek, kazanımlar elde etmek, kendi çalışma alanlarımızdaki binlerce insanı kendi mesleki çıkarlarımız uğruna harekete geçirmemiz olanaklı olacaktır.

Sendikalı olup Dernekli olmamak ne kadar yanlış-hatalı ve eksik ise; Dernekli olup Sendikalı olmamakta o kadar yanlış-hatalı ve eksiktir. Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için DİYEBİLMEK İÇİN.


Mansur KURAL

Fizyoterapist

H.Ü. FTR. Y.O.

1991
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Fzt.Mansur KURAL
Bursa
Fizyoterapist
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Fzt.Mansur KURAL'ın Makale ve Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Sendikal ve Dernek Örgütlenmesi Karşıt Değil, Birliktedir' başlığıyla benzeşen toplam 81 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:21
Top