İnternet ve Çocuk
İNTERNET VE ÇOCUK
Son 10-15 yıla dayanan internetin kullanım alanları geçmişte, günümüzde olduğu kadar yaygın değildi. Şirketlerde, internet kafelerde ve nadir de olsa evlerde mevcuttu. Gelişen teknoloji ve her gün zenginleştirilen alt yapı ile artık neredeyse her evde internet bulunur duruma geldi. Artık internet, hayatımızda olmazsa olmaz teknolojik araçlardan biri konumunda. Bankada işlem yaparken, iş başvurusunda bulunurken, fatura dökümünü isterken veya kendimizle ilgili bilgi formu doldururken bile bize sorulan sorulardan biri de mail adresimiz oldu. İnternetin bu şekilde yaygınlaşmasının bize sunduğu faydalar yadsınamaz. Bilgiye ulaşabilirliğin kolaylığı, daha kısa zamanda daha çok kaynağa erişebilmemiz, internetin hayatımızın vazgeçilmezlerinden olmasının en önemli nedenlerinden birkaçı. Öte yandan internet doğru ve etkili kullanılmadığında hem yetişkinler için hem de çocuklar için ruhsal, fiziksel ve sosyal bakımından önemli tahribatlara yol açabilir. Yapılan araştırmalarda Türkiye’de internet kullanıcılarının sayısının 17 milyon civarında olduğu tespit edilmiştir. Bununla beraber internet kullanım yaşı da okul öncesi döneme kadar düşmüştür. Artık çocuklar okula başlamadan internetle tanışmaya başlıyorlar. İnternet daha çok çocuklara zararlı olabiliyor. Dışarıda oyun oynaması gereken çocuk, bilgisayar başında saatlerce vakit geçiriyor. Okul öncesi ve ilkokul çağı dönemi çocuklarda bilişsel, sosyal, kaba ve ince motor gelişiminin olduğu dönemdir. Bu yaşlarda çocukların motor hareketleri içeren oyun oynamaları, akranlarıyla iletişim içinde olup, sosyal ve kişisel gelişimlerini sağlık bir şekilde tamamlamaları gerekir. Günümüz çocukları bu dönemi maalesef ya bilgisayar başında ya da televizyon karşısında geçiriyorlar. Bizim çocukluğumuzda olduğu gibi mahallede akşam saatlerine kadar arkadaş gruplarıyla oyun oynamalar yerine,vakitlerinin çoğunu arkadaşlarıyla sohbet odalarında veya internet kafelerde oyun oynayarak geçiriyorlar. Sanal dünyada iletişim çok kolaydır. İletişimin en önemli şartı yüz yüze bakmak, vücut dilinden gelen bildirileri alabilmektir. İnternette bu geri bildirimleri almak mümkün olmuyor.
İster evde olsun ister internet kafede olsun çocuklarımızı bekleyen büyük tehlikeler vardır. Tanımadıkları kişilerle tanışıp, onlarla arkadaş olabiliyorlar. Onlara güvenip inanabiliyorlar. Sanal dünyada kurulan iletişimde, kişilerin kendi karakterini saklaması daha kolay oluyor. İnsanlar hep yardımsever, karakter sahibi olarak tanıtıyorlar kendilerini. Gerçek hayatta ise böyle yüceltilmiş karakterleri bulunmayabiliyor. Çocuklarımız böyle kişilerle internette tanışabilirler. Son yıllarda çocuklara karşı işlenen suçlarda genellikle mağdur çocuk internet vasıtasıyla bulunuyor. Savunmasız olan çocuklarımızı kandırıp onları kötü emellerinde kullanabiliyorlar. Cinsel, fiziksel veya duygusal istismarda bulunabiliyorlar.
Burada anne babalara çok önemli görevler düşüyor.Ebeveynlerin yapması gereken en önemli şey, çocuklarıyla iletişimi koparmamalarıdır. Çocuk aile içinde bulamadığı iletişimi, sevgiyi, güveni ve anlayışı dışarıda arayabiliyor. İnternette tanıştığı kişilerden böyle bir duygu sezdiğinde onlara kanabiliyor. Çocuklarımızı bu kişilerden korumalıyız. Her şeyden önce çocuğumuzla iyi iletişim içinde olmalıyız. Çocuğunuzun arkadaşları, zevkleri, korkuları, sevdikleri ve sevmedikleri hakkında bilgi sahibi olmalıyız. Çocuğumuza bizimle her konuyu paylaşabileceği güvenini vermeliyiz. İnternet kullanımı için çocuklarımızla konuşup ortak karar almalıyız. İnternet kullanma ve bilgisayar başında kalma süresini mutlaka kısıtlamalıyız. Arkadaşça yaklaşarak hangi sitelere girdiğini, hangi kişilerle ne gibi konular konuştuğunu öğrenmeliyiz. Bunu yaparken amacımız sadece onu korumak olmalıdır. Onları suçlamak, aşağılamak, dersleriyle ilgili sorunları internete bağlı yorumlar getirmek onları bizden daha çok uzaklaştırır. Eğer çocuğumuzun girmesini istediğimiz siteler varsa sık kullanılanlar listesine eklemeliyiz. İnternetin zararları ve onlara zarar verebilecek kişiler hakkında onları bilgilendirmeliyiz. Öncelikle ebeveyn olarak iyi bir örnek teşkil etmeliyiz. Bunların haricinde ev içinde, internet dışında da eğlenceli zaman geçirebileceğimizi çocuğumuza göstermeliyiz. Çocuğumuzun yaşına ve gelişimine uygun aile etkinlikleri, aile içi sohbet saatleri ya da beraber oynanan oyunlar hem aile içi iletişimi arttıracak hem de çocuğunuzun internette daha az vakit geçirmesine yardımcı olacaktır.
Psikolog Ahmet YILMAZ
Son 10-15 yıla dayanan internetin kullanım alanları geçmişte, günümüzde olduğu kadar yaygın değildi. Şirketlerde, internet kafelerde ve nadir de olsa evlerde mevcuttu. Gelişen teknoloji ve her gün zenginleştirilen alt yapı ile artık neredeyse her evde internet bulunur duruma geldi. Artık internet, hayatımızda olmazsa olmaz teknolojik araçlardan biri konumunda. Bankada işlem yaparken, iş başvurusunda bulunurken, fatura dökümünü isterken veya kendimizle ilgili bilgi formu doldururken bile bize sorulan sorulardan biri de mail adresimiz oldu. İnternetin bu şekilde yaygınlaşmasının bize sunduğu faydalar yadsınamaz. Bilgiye ulaşabilirliğin kolaylığı, daha kısa zamanda daha çok kaynağa erişebilmemiz, internetin hayatımızın vazgeçilmezlerinden olmasının en önemli nedenlerinden birkaçı. Öte yandan internet doğru ve etkili kullanılmadığında hem yetişkinler için hem de çocuklar için ruhsal, fiziksel ve sosyal bakımından önemli tahribatlara yol açabilir. Yapılan araştırmalarda Türkiye’de internet kullanıcılarının sayısının 17 milyon civarında olduğu tespit edilmiştir. Bununla beraber internet kullanım yaşı da okul öncesi döneme kadar düşmüştür. Artık çocuklar okula başlamadan internetle tanışmaya başlıyorlar. İnternet daha çok çocuklara zararlı olabiliyor. Dışarıda oyun oynaması gereken çocuk, bilgisayar başında saatlerce vakit geçiriyor. Okul öncesi ve ilkokul çağı dönemi çocuklarda bilişsel, sosyal, kaba ve ince motor gelişiminin olduğu dönemdir. Bu yaşlarda çocukların motor hareketleri içeren oyun oynamaları, akranlarıyla iletişim içinde olup, sosyal ve kişisel gelişimlerini sağlık bir şekilde tamamlamaları gerekir. Günümüz çocukları bu dönemi maalesef ya bilgisayar başında ya da televizyon karşısında geçiriyorlar. Bizim çocukluğumuzda olduğu gibi mahallede akşam saatlerine kadar arkadaş gruplarıyla oyun oynamalar yerine,vakitlerinin çoğunu arkadaşlarıyla sohbet odalarında veya internet kafelerde oyun oynayarak geçiriyorlar. Sanal dünyada iletişim çok kolaydır. İletişimin en önemli şartı yüz yüze bakmak, vücut dilinden gelen bildirileri alabilmektir. İnternette bu geri bildirimleri almak mümkün olmuyor.
İster evde olsun ister internet kafede olsun çocuklarımızı bekleyen büyük tehlikeler vardır. Tanımadıkları kişilerle tanışıp, onlarla arkadaş olabiliyorlar. Onlara güvenip inanabiliyorlar. Sanal dünyada kurulan iletişimde, kişilerin kendi karakterini saklaması daha kolay oluyor. İnsanlar hep yardımsever, karakter sahibi olarak tanıtıyorlar kendilerini. Gerçek hayatta ise böyle yüceltilmiş karakterleri bulunmayabiliyor. Çocuklarımız böyle kişilerle internette tanışabilirler. Son yıllarda çocuklara karşı işlenen suçlarda genellikle mağdur çocuk internet vasıtasıyla bulunuyor. Savunmasız olan çocuklarımızı kandırıp onları kötü emellerinde kullanabiliyorlar. Cinsel, fiziksel veya duygusal istismarda bulunabiliyorlar.
Burada anne babalara çok önemli görevler düşüyor.Ebeveynlerin yapması gereken en önemli şey, çocuklarıyla iletişimi koparmamalarıdır. Çocuk aile içinde bulamadığı iletişimi, sevgiyi, güveni ve anlayışı dışarıda arayabiliyor. İnternette tanıştığı kişilerden böyle bir duygu sezdiğinde onlara kanabiliyor. Çocuklarımızı bu kişilerden korumalıyız. Her şeyden önce çocuğumuzla iyi iletişim içinde olmalıyız. Çocuğunuzun arkadaşları, zevkleri, korkuları, sevdikleri ve sevmedikleri hakkında bilgi sahibi olmalıyız. Çocuğumuza bizimle her konuyu paylaşabileceği güvenini vermeliyiz. İnternet kullanımı için çocuklarımızla konuşup ortak karar almalıyız. İnternet kullanma ve bilgisayar başında kalma süresini mutlaka kısıtlamalıyız. Arkadaşça yaklaşarak hangi sitelere girdiğini, hangi kişilerle ne gibi konular konuştuğunu öğrenmeliyiz. Bunu yaparken amacımız sadece onu korumak olmalıdır. Onları suçlamak, aşağılamak, dersleriyle ilgili sorunları internete bağlı yorumlar getirmek onları bizden daha çok uzaklaştırır. Eğer çocuğumuzun girmesini istediğimiz siteler varsa sık kullanılanlar listesine eklemeliyiz. İnternetin zararları ve onlara zarar verebilecek kişiler hakkında onları bilgilendirmeliyiz. Öncelikle ebeveyn olarak iyi bir örnek teşkil etmeliyiz. Bunların haricinde ev içinde, internet dışında da eğlenceli zaman geçirebileceğimizi çocuğumuza göstermeliyiz. Çocuğumuzun yaşına ve gelişimine uygun aile etkinlikleri, aile içi sohbet saatleri ya da beraber oynanan oyunlar hem aile içi iletişimi arttıracak hem de çocuğunuzun internette daha az vakit geçirmesine yardımcı olacaktır.
Psikolog Ahmet YILMAZ
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.