Hafif beslen, hafif yaşa, hafif hisset
Son günlerde çevremizde çok sık konuştuğumuz, en çok duymaya alıştığımız konu; KİLO PROBLEMİ. Siz erkeklerin kadınlardan en büyük farkı vücut yapınızın daha çok kas dokusunu içermesi ve tükettiğiniz besinleri daha yüksek bir metabolizma hızı ile yakıyor olmanız. Bu durum bu işe ne kadar şanslı başladığınızı gösteren altın gibi bir değer. Fakat obezite önceden çoğunlukla kadınları tehdit etse de dışarıda tüketilen hazır gıdalar, daha fazla alkol tüketimi, yüksek kalori içeren soslar veya kremalarla yapılan yemekler, lezzet adına kullanılan yağların yüksek kalorileri ile beraber artık sürekli oturarak çalışıyor olmamız, teknoloji çağında daha az hareket etmemiz erkeklerin de risk grubu içerisine girmesine sebep olmuştur. Çözüm olarak beslenmenin önemi kat kat artmakla beraber aynı zamanda ticari içerikli olarak bunu kullanan bireylerin de ortaya çıkmış olması aslında obezitenin ne kadar da toplumun bilinçaltına yerleştiğinin bir göstergesi olmuştur. Peki, ne gibi özellikleri değiştirmek, insanların daha özgür, daha sağlıklı ve daha fit bir hayata sahip olmalarını sağlar?
Daha özgür...zaman sürekli aleyhimize işliyor ve biz sürekli çalışıyor,tüketim arttıkça daha da fazla üretiyor fakat bir gün duraksayıp da aynada kendimize baktığımızda biraz daha çökmüş olduğumuzu, istemdışı kamburlaştığımızı hareketlerimizi daha da kısıtlayarak özgürlük alanımızı daralttığımızı görüyoruz. Daha özgür hareket edebilmek için düzenli uyku şart. Gün içerisinde 6-8 saat aralığında uyku yetişkin bireyler için yeterlidir. Vücudun dengesi için düzenli su tüketimi (gün içerisinde ortalama 2,5-3 lt) ve düzenli uyku vücudun kendisini daha özgür, daha rahat hissetmesini sağlar.
Daha sağlıklı...genetiğin önemi olduğu bir gerçek fakat genetik de olsa yaşamımızı daha kaliteli ve sağlıklı yaşayabilmemiz için sağlıklı beslenmemiz yani bunu alışkanlık haline getirmemiz şart. Güne erken ve su içerek başlamak gece boyunca vücudun kaybettiği nemi dengelerken, uyku halinde olan metabolizma hızının normal seviyeye dönmesine yardımcı olur.
Kahvaltı yapmak işe veya okula yetişme telaşı içerisinde erkeklerin çoğunun atladığı bir öğündür. Fakat kesin duymuşsunuzdur ki kahvaltı günün en önemli öğünüdür, bunun sebebi kan şekeri seviyenizi normal seviyeye getirmek ve hipoglisemi durumuna (düşük kan şekeri) mahal vermemektir. Atlanan her bir öğün bir sonraki öğün için aşırı düşük kan şekeri ve bununla birlikte besin tüketiminde aşırıya kaçmak demektir, unutmayın.
Gün içerisinde küçük ara öğünler yapmak vücudunuzun sağlıklı kalmasını ve sürekli metabolizmanızın çalışır halde güne devam etmesini sağlar.Erkeklerdeki meyve-sebze tüketimi gün geçtikçe azalmakta, bununla beraber hazır gıda tüketimindeki cazip teklifler insanları cezbetmektedir. Sabah evden çıkmadan önce yanınızda taşıyabileceğiniz, rahat tüketebileceğiniz meyveler almayı ihmal etmeyin. Örneğin; 1 orta boy elma,15-20 adet erik,3 adet gün kurusu kayısı,5 adet mürdüm eriği,1 yemek kaşığı dolusu kuru üzüm gibi.
Proteinler yani et/tavuk/balık/yumurta grubunu ağırlıklı içeren hayvansal proteinler daha fazla tok tutma özelliğine sahip olmakla beraber sindirimi zor ve zaman alan gıdalardır. Dolayısıyla bu gıdaları akşam yemeklerinde tüketmektense öğle yemeklerinde protein içeren gıdaları tüketmek daha doğru olacaktır. Erkeklerde et tüketimi sıklığı daha fazla görülmekte ve bu da kolesterol miktarında beklenmedik yükselmelere sebep olmaktadır. Kolesterol ve trigliserit riski taşıyan bireyler haftada maksimum 2 kez kırmızı et tüketmeye özen gösterin.

Eve yorgun ve geç dönmek dolayısıyla düşen kan şekerini dengelemek için hemen yemeğe oturup aralıksız yemek yemek yapılacak en büyük hatalardan birisidir. Zeytinyağlı sebze yemekleri ile yanında daha düşük miktarda et/tavuk tüketimi veya etli/kıymalı veya tavuklu sebze yemekleri veya bitkisel protein grubu olarak adlandırdığımız kurubaklagil tüketimi akşam yemeğini en hafif şekilde atlatabilmek için çok iyi alternatiflerden olacaktır.
İş yemekleri, konuşulması gereken mevzular gereği uzun sürmektedir. Bu durum tüketilen besinlerin yavaş tüketilmesi gibi bir avantaj sağlarken, fazla miktar tüketilmesi gibi bir dezavantaj yaratmaktadır. Bununla beraber alkol tüketimi de mevcutsa, gün içerisinde totalde alınması gereken enerji kadar bir akşam yemeği oluşmaktadır. Alkolün vücutta metabolize olabilmesi için en az 48 saat gerekmektedir. Çünkü sindirilerek vücutta kullanılacağı herhangi bir alan yoktur. Dolayısıyla sindirilerek atılacaktır veya fazla miktar direkt olarak karaciğerde yağa dönüştürülerek depolanacaktır. Bu sebeple alkol tüketimi haftada maksimum 2 duble rakı veya 3 kadeh şarapla sınırlandırılmalı, tüketim sonrası vücuttan atılımını hızlandırmak için daha fazla su tüketmelisiniz.
Gün içerisinde her 4 saatte bir az da olsa bir şeyler tüketmeye özen gösterin. Olayın metabolizmanızı çalışır halde tutmak olduğunu unutmayın. Daha sağlıklı oldukça daha fit, daha fit oldukça daha özgür görüneceksiniz.
Daha fit...fit görünmek her erkeğin isteği. Daha fit görünebilmek için, daha fazla hareket edin. Arabalarınızı gideceğiniz yerden daha uzaklara park edin. Yürümeyi alışkanlık haline getirin. Yürüyen merdivenler ve sürekli çalışan son sürat asansörler yerine beden gücünüzü kullanarak hızınızı daha da arttırın. Aynı kiloda kalmak yani yaşamı rutin devam ettirebilmek için haftada en az 3 gün kalp ritminizin arttıran (hrhangi bir sağlık probleminiz yoksa), vücut ısınızı yükselten sporlar yapın. Bu durum vücutta alınan ve harcanan enerjinin dengelenmesine yardımcı olacaktır. Kilo kaybetmek ve bunun yanısıra vücut şeklinizin de daha genç görünmesi için haftada en az 2 gün kas gücünüzü arttıran ağırlık hareketleri ile haftanın 2-3 günü kasların gevşemesini ve yağ yakımının artmasını sağlayıcı kardiyo (yürüyüş/koşu/bisiklet/yüzme gibi) egzesizleri yapın.

SAĞLIKLA VE FİT KALIN