BİRİ TESADÜF DİĞERİ HASTALIK DİYEREK ALDATIYOR

Vücut durup dururken öksürmez! Mutlaka bir sebebi vardır! Zaten öksürük bu sebebe dikkat çekmek ve "geç kalma, uyarıyorum" demek için çıkar ortaya!

İnsan durup dururken terlemez! Terleme de bize mesaj verir! Mesajı almak ve gerekeni yapmak yerine işin kolayına kaçmak ve terlemeyi kesmek haber getiren elçiyi idam etmektir. Ya da yoldaki işaret tabelalarını sökmektir.

Vücut sağlıklı gıda yediğinde kusmaz! Bozuk, dokunan veya zehirli bir şey yediğinde kusar sadece! Çünkü sadece o zaman dışarıya atma ihtiyacı duyar!

Vücut temiz olan şeylerden tiksinmez! Çünkü sadece pis şeylerin hastalık taşıyıcı özelliği olduğunu bilir. Böylece bizi bu ortamdan tiksinme duygusu marifetiyle uzak tutar!

Vücut ormanda karşısına kedi çıktığında korkmaz; ama aslan çıkma ihtimali bile onu ürkütür. Çünkü ormanda böyle bir olasılık vardır ve tedbirli olması gerekiyordur.

Köyden şehre yeni gelen birisi caddede karşıdan karşıya geçerken çok tedirgin olur. Çünkü karşıdan karşıya geçme deneyimi azdır, bu abartılı tedirginlik onun için koruyucu işlev görür. Dikkat edin: Acemilik azaldıkça tedirginlik de azalır! Şu tedirginlik duygusundaki zekaya bakın; ne kadar müthiş! (Statükonun anlayışına göre bu tedirginlik hali normal değildir; dolayısı ile de hastalıktır!)

Kimse düğünde acı çekmez, cenazede de sevinçten dört köşe olmaz!

Beyin çok yorulduğunda unutkanlık başlar. Neden? Zaten yeterince yorgundur, bazı kayıtları silerek fazla yükünden kurtulmak, böylece dinlenmek istiyordur. Şu işleyişe hayran olmamak elde mi? (Statüko zihinsel ve ruhsal yorgunluğun ürünü olan bu müthiş dinlenme çabasına hastalık der! Yorgunluğu dinlenme ile değil; ilaçla tedaviye çalışır!)

Hastayken halsizlik olur. Neden? Vücudun savaşmak için daha fazla enerjiye, daha yoğun bir güce ihtiyacı vardır. Sizi halsizlik yoluyla yatağa düşürür ki enerjiyi boşa harcamasın, sadece sorunla mücadeleye ayırsın; yani iktisatlı hareket etsin!

Mikrop - virüs vs. kapınca ateşiniz yükselir! Niye? Çünkü mikroplar yüksek ateşte çoğalamaz! Böylece vücut düşmanının evvela çoğalmasını önler, lojistik desteğini keser. Sonra da mevcut olanla ürettiği antikorlar vb. yardımıyla savaşır!

Bunlar ve benzerleri bize neyi anlatıyor?

İnsan organizmasının kusursuz işleyen, her tepkisinde bir yığın hikmet bulunan müthiş bir sistem olduğunu...

İnsan organizmasının hiçbir zaman anormal tepki üretmediğini, yalan - yanlış ve bozuk bir sinyal vermediğini...

Psikoloji ve psikiyatri işte böylesi muhteşem bir sistemin uyum mekanizmasına, savaşım araçlarına ve sinyalizasyon sistemine hastalık muamelesi çeker.

Sizi, size haber veren, yol gösteren, yönlendirmek için var olan sıkıntınızdan, üzüntünüzden kurtarmaya çalışır!

O halde çözüm; ruhsal tedavi adı altında yoldaki işaret levhalarını sökmek değildir!

Bu durumda çözüm; önce bu levhalardaki işaretlerin manasını öğrenmek, sonra da bu işaretlerin anlamına uygun manevra yapmaktır!

Bunun adı ise danışmanlıktır, destektir!

Hep söylüyorum:

Asrın iki yaman aldatmacasından birisi olan evrim teorisi bilim adı altında bu muazzam sisteme tesadüf der!

Diğer büyük aldatmaca olan psikiyatri ve onun güdümündeki psikoloji ise bu sistemin müthiş çalışma sistemine / yapısına mesaj yahut müthiş bir sağlık refleksi demek yerine ya bozukluk yahut da hastalık etiketi takar! Sinyal veren / uyaran bir cihaz bozuk olabilir mi!

Bu akla durgunluk veren sisteme ve işleyişine birisi tesadüf diyerek; diğeri ise hastalık adı takarak aldatır!

Çünkü ikisi de mevcut bilimsel gerçekliğin zorunlu bir sonucu olarak değil; bir mühendislik ürünü olarak, yani materyalist bir dünya özlemiyle ve kapitalist ilaç lobisine hizmet amacı güden bir proje olarak doğmuştur!

Psikolog
İzzet Güllü