2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Engelli Annenin Duyguları Fizyoterapist Kaleminden
YAZI #2051 © Yazan Uzm.Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY | Yayın Nisan 2014
ORADA BİR KÖY VAR UZAKTA
Atike ÖZKAN
KALEME ALAN SALİME YILMAZ

Orda bir köy var uzakta
Uzakta değil şuracıkta yakınınızda
Döşemealtı-Yağca köyündeyim
Adım ATİKE
Mavi gözlerim, beyaz tenim
Tülbentimden görünen ak düşmüş saçlarım var
Zengin olmasa da mutlu bir evde geçti çocukluğum. 13
yaşlarındayken başladım halı dokumaya. Üç kişi oturduk halı
tezgâhına. Dokuduğumuz halılar satılırdı hemencecik. Ucuz
ucuz. Şimdilerde değerli ama yapan da yok evlerde. Kalanlar da
evlerdeki sandıklarda, anılarda.
İlkokulu okudum okumasına da kafam almadı bir türlü. Halen
okuyup yazamam, ezberim iyiydi ama. “Muhtar gibi kadınsın”
derler bana, ederim boyumdan büyük laflar. Hayat okulunu
okudum ya. 20 yaşımdayken amcamın oğluyla nişanlandım.
Bekledim asker yolu. Evlendiğimde pamuk tarlalarında çalıştım,
hayvanlara baktım. Yaylada buğday-harman yaptım.
Köyde hamile kalmak da işe göredir. Kışın doğan çocuk büyütülür,
yazın kaynanaya bırakılır, başlanır işlere. Ölü doğan iki
bebeciğimden sonra dört çocuğum var şimdi. İlk çocuk kız. Sonra
doğan erkek çocuk, dışkısını yuttuğu için doğarken, engellidir
Mehmet Ali’m. Ankaralara götürmek istediğimde görümcem
karşı çıkmıştı. Ben “Keşkelerim olmasın” dedim “Bakarsın evdeki
kızcağızıma”. 3 ay Ankara’da tedavi ettirdim. Çaresi yoktu kuzumun.
Ben oralardayken küçük kızım sağmış sütleri, bakraç taşımış
minicik bedeniyle, yokluğumu hissettirmemiş.
Üçüncü bebeğim de kız olmuştu. Büyüdüler, ortaokula
başladılar. Bir gün bir servis kazası geçirdiler köyle-Yeniköy arası 30
116
çocukla. Kafa travması geçirdi büyüğü. Bekledik günlerce yoğun
bakımda. Küçüğünde de kırıklar vardı. Çok şükür iyileştiler. Cebiş
(kurbanlık keçi) kestik. Dualar ettik. Ben “Çocuklarım erkek
eline bakmasın, okusun” dediydim. İki kızım da ortaokul bitince
okumak istemediler. Sonra da şikâyet etmediler hayatlarından.
Evlendiler, çocukları oldu. Şimdi üç torunum var onlardan.
14 yıl aradan sonra dördüncü çocuğum doğdu. Bekletildim
doğum için hastanede. Kanamam vardı. Bir terslik olduğunu anlamıştım.
Bağırıyordum “Kendine zarar vermesin, düşmesin diye
somyaya bağlayacağım bir çocuk daha istemiyorum” diye. Çığlığı
duyan hemşire acıdı da nöbetçi doktora söyledi. “Çocuğu kurtarmalıyız,
kalp atışı yavaşlamış” diye apar topar sezaryene aldılar
beni. “Tüpleri bağlayın, ben üretim çiftliği miyim?” dedim. Sonunda
kocamdan izin alıp bağlamışlardı tüplerimi. Adını Ümit
koydum çocuğumun. Sarışın, çilleri var şimdi yüzünde. Her şeyi
gecikiyordu oğlumun, “Bir şey var” diyordum. Oturması da gecikmişti.
2 yaşında teşhis kondu “Beyin felci” diye. İlk zamanlar
tedavi hizmeti alamadık. Evde ilgileniyordum her şeyiyle. 6 yaşında
başladı rehabilitasyona. Devam ediyoruz şimdi, memnunum
çabalardan. Hiç yalnız bırakmam onu, istese de bedenim biraz
dinlenmek, hep yanıbaşındayım. Arar gözleri beni. Sırtımda taşıdığım
büyük oğlum için köy evimizin dışına bir asansör yaptırdık
şimdi. Rahatladım ecik. Eve kapamıyorum onu, bahar geldiğinde
o da canlanır toprak gibi. Bir de kaynanam vardır benim, hani
ben çalışırken çocuklarıma bakan. Geçirdi yarım felç, benzedi
kaderi torunlarına. Gelir 3 ay bende kalır, sonra diğer çocuklarında.
Bir de garip anam vardır. Bunama hastalığından oldu o da.
Kardeşlerim ilgilenir onunla. Gönül koysalar da bana, edemem
daha fazlasını. Son yıllarda uykusuzluk başladı bende de. Sabahı
erdim. Bedenim bıraksa beynim bırakmaz, beynim bıraksa bedenim
başlar sızlamaya. Uykuya hasretim şu sıralar. Hiç geçirmedim
kuzularımdan başka bir yerde bir gün. İyi gelecek biliyorum.
Bir nefes alsam, bir dinlensem. Sonra onlara da iyi olacak benim
yeni halim. Kısmet, bir gün olur herhal.
Yağca’da bahar başkadır. Nar çiçekleri açar. Geleneksel Nar
Festivali yapılır her yıl. Bakarım çocuklara binerler bisikletlerine.
Ah bir konuşabilselerdi, anlasam da gözlerinden, seslerinden her
117
şeyi. Ah bir yürüselerdi, onların ayakları da olsam giydirebilsem
ışıltılı ayakkabıdan Ümit’ime, koşsaydı. Binselerdi renkli bisikletlerine.
Bir ben mi yanarım onlara? Babaları benden yangın.
Akşamın sessizliğinde, çocuklar uyuduğunda kalırız baş başa,
dertleşiriz beraber “Biz ölürsek ne olacak?” diye. Az mı akmıştı
gözyaşlarım pamuk tarlarında çalışırken, gizli gizli? Az mı akmıştı
gözyaşlarım dokuduğum halıların ilmiklerine?
Benim kaderim, şekerlerim derim onlara…
Uzakta değil
Yanıbaşınızda
Şuracıkta
Yağca köyünde
Ben Atike!


ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YAYINLARI: 12
HERKESİN BİR HİKÂYESİ VAR
II
BAŞARILI KADIN HİKÂYELERİ PROJESİ SAHİBİ:
Antalya Büyükşehir Belediyesi
Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı
MART 2013
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Salime YILMAZ ALTUNBAY Fotoğraf
Uzm.Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY
İstanbul
Uzman Fizyoterapist
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi17 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY'ın Makale ve Yazıları
► Fizyoterapist Gözetiminde Pilates Fzt.Sema DANIŞIK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Engelli Annenin Duyguları Fizyoterapist Kaleminden' başlığıyla benzeşen toplam 44 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Değişim Nisan 2014
◊ Bizi Ayırdılar Çocuk Haziran 2013
◊ Ben Türkiyede Engelliyim Haziran 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:22
Top