Endişe
Gökyüzüne baksın pencerem, bana yeter. Bulutlar yüzüyor, güneş yükselip alçalıyor, yıldızlar kayıyor... İnsana, sabitliğin olmadığını gösteren bir hareket...
Pencereler binalara bakınca, çakılıp kalıyor koca dünya. Sonra bir evham; dünya kimin boynuzlarının arasında? Endişenin yoğunluğu yanlış sorulmuş sorularla artıyor, kaskatı kesiliyor. Hareketsiz bir endişe, sabit binaların arasında...
Kimisi, yorulunca üstüne oturuyor. Öyle sağlam.
Kimisi, sallanan dolabın bir köşesine sıkıştırıyor.
Kimi, bazasının altına kaldırıyor.
Kimi, çocuklarının çeyizine koyuyor. O kadar yapışkan.
Kimi de yokuşa park ettiği arabasının tekerine yaslıyor. Sabitleyici.
Katılaşmış endişe, bir işlev kazanır.
Ve psikofarmokoloji, laboratuvardan aldığı güçle, endişeyi fırlatıp atar.
Şimdi neye dayanacağız diyen kalabalık bir ses!
Dolaplar sallanıyor, araba kayıyor, çeyiz boşalıyor...
Dünyanın sabitliğine olan inancı sabit olanlara, bu dışsal hareket bir travma. İnsanlar yeni endişeler yetiştiriyorlar iki pamuk arasında, pencere kenarında...
Gökyüzüne bakarak büyüyemeyince, her hareket dünyanın sabitliğine olan inanç için bir tehdit ve bu da yeni bir endişe için kültür ortamı.
Aynılığından bir şey kaybetmedikçe binalar, binalara dönükse pencereler, manzara dediği şey insanların, yükseklere çıkıp çıkıp aşağıya bakıldığında görünense; küçük sarsıntılar kocaman korkular kovalar.
Noktayı varsaymasam da, evleriniz dikdörtgen prizma, güneş de küre.
Siz gökyüzüne bakmasanız da hiç durmadan dönüyor yerküre!
Pencereler binalara bakınca, çakılıp kalıyor koca dünya. Sonra bir evham; dünya kimin boynuzlarının arasında? Endişenin yoğunluğu yanlış sorulmuş sorularla artıyor, kaskatı kesiliyor. Hareketsiz bir endişe, sabit binaların arasında...
Kimisi, yorulunca üstüne oturuyor. Öyle sağlam.
Kimisi, sallanan dolabın bir köşesine sıkıştırıyor.
Kimi, bazasının altına kaldırıyor.
Kimi, çocuklarının çeyizine koyuyor. O kadar yapışkan.
Kimi de yokuşa park ettiği arabasının tekerine yaslıyor. Sabitleyici.
Katılaşmış endişe, bir işlev kazanır.
Ve psikofarmokoloji, laboratuvardan aldığı güçle, endişeyi fırlatıp atar.
Şimdi neye dayanacağız diyen kalabalık bir ses!
Dolaplar sallanıyor, araba kayıyor, çeyiz boşalıyor...
Dünyanın sabitliğine olan inancı sabit olanlara, bu dışsal hareket bir travma. İnsanlar yeni endişeler yetiştiriyorlar iki pamuk arasında, pencere kenarında...
Gökyüzüne bakarak büyüyemeyince, her hareket dünyanın sabitliğine olan inanç için bir tehdit ve bu da yeni bir endişe için kültür ortamı.
Aynılığından bir şey kaybetmedikçe binalar, binalara dönükse pencereler, manzara dediği şey insanların, yükseklere çıkıp çıkıp aşağıya bakıldığında görünense; küçük sarsıntılar kocaman korkular kovalar.
Noktayı varsaymasam da, evleriniz dikdörtgen prizma, güneş de küre.
Siz gökyüzüne bakmasanız da hiç durmadan dönüyor yerküre!
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
