Çocukların sağlıksız beslenmesi ve ebeveynlerinde ‘’o daha çocuk yesin istediğini normaldir’’ demesi çocukların sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanamamasına zemin hazırlamaktadır . Çünkü gelecekte bu yanlış beslenme nedeniyle sağlıksız, obez, bağışıklık sistemi zayıf ve direnci düşük çocuklar yetişiyor buna kayıtsız kalmak ve bu konuda bilinçsiz olmak bana göre en vahim durumlardan biridir.
Peki,nedir bu kadar vahim olan?
Çocukluk çağı kişinin gelişimindeki en önemli dönemlerden biridir ki maalesef ne çocuklar ne de ebeveynler bu dönemde çocukların gelişimleri ile yakından ilişkili olan beslenme alışkanlıklarına gerekli özeni göstermemektedir. Bundan sorumlu olan başta anne-babadır. Çocuk, anlatılmadığı ya da görmediği sürece kendisi için neyin iyi neyin kötü olduğunu bilemez. Burada, okul çağına kadar sadece ebeveynlere iş düşer. O yaşa kadar çocuk aileden gördüğünü bilir ve onu uygular. Fakat anne-baba evde yemek pişirmek yerine daha çok hazır yemeyi tercih ediyorsa, doğru bir davranış olmamasına rağmen bu durum çocuk için normal hale gelir. Çünkü böyle görmüştür. Bu yanlış beslenme bilinciyle büyüyen çocuk ne yazık ki erken yaşlarda çeşitli sağlık problemleriyle karşı karşıya kalır.
Anne-babanın beslenme konusundaki öncelikli görevi doğru bir beslenme ile çocuğa örnek olmak ve ona bu bilinci yerleştirmektir.
Okul çağında ise iş, ebeveynin kontrolünden çıkabilmektedir. Bazı okullarda, öğle saatlerinde yemek çıkıyor, bazılarında ise çıkmıyor. Ama ne yazık ki her iki durumda da çocuklar, kantinlerdeki hazır yiyeceklere ve bol miktarda şeker içeren meşrubatlara yükleniyor ki bunlar kalorisi yüksek ve besin kalitesi düşük gıdalardır. Çocuk bunları sık tüketince, karbonhidrat ve yağdan zengin, proteinden ise fakir bir beslenme uygulamış olur. Bu da; etrafta sayısı gittikçe artan kilolu ya da aşırı kilolu çocukların neden bu hale geldiğini açıklamaktadır. Tabi ki tek neden okuldaki ya da okul dışındaki yeme alışkanlıkları değildir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte çocuklar gittikçe daha hareketsiz bir yaşam sürmektedir. Okuldan kalan boş vakitlerinin çoğunu bilgisayar ya da televizyon karşısında geçirmektedirler, üstelik atıştırma halinde... Bu durum çok sakıncalıdır çünkü televizyon, bilgisayar karşısında doygunluk fark edilmez ve haddinden fazla yenmiş olur. Anne-babalar buna engel olmalıdır. Eve alınan abur cubura sınırlama getirilmelidir. Ayrıca, her çocuğun dahil olduğu bir sosyal aktivite olmalıdır.
Çocuklara sık sık, atıştırmalık yemeklerin onlar için neden zararlı olduğu anlatılmalı, gelişimleri için süt, et, sebze-meyve ve tahıl grubunda bulunan besinlerden yeterli miktarlarda tüketmeleri gerektiğinin önemi vurgulanmalıdır. Öğlen yemek çıkan okullarda çocukları yemek yemeye teşvik etmek için okul yönetimlerinin desteği kaçınılmazdır. Kantinlerde yağda kızartılmış yiyecekler, hiçbir besin değeri olmayan şeker ve yağ içeriği yüksek abur cuburlar ve asitli içeceklerin satışının durdurulup yerine sandviç, tost, ayran, süt, meyve gibi çocukların sağlıklı gelişimine katkıda bulanan besinlerin sunumu için ebeveyn ve okul yönetimi hemfikir olmalıdır. Yemek çıkmayan okullarda ise evde, yine dört besin grubundan besinler seçilerek sağlıklı bir beslenme çantası hazırlanmalıdır.Izgara köfte, haşlanmış tavuk veya peynir ve yeşilliklerden hazırlanmış bir sandviç yanına da ayran ve meyve eklenerek çocuk için uygun bir beslenme çantası hazırlanmış olur. Çocuk bu şekilde her besin grubundan alarak sağlıklı beslenme ile bedensel ve zihinsel gelişimini en iyi şekilde tamamlamış olur.
Dyt. Ceren AKTAŞ