Otizmde Tanı
Çocuk ruh sağlığında yaygın gelişimsel bozukluklar büyük önem taşımaktadır. Otizm de sosyal-duygusal gelişim bozukluğu olarak karşımıza çıkar ve erken tanı ile çok yol kat edilebilecek bir problemdir.
Başvuran ailelerin pek çoğu gördükleri belirtileri “büyüyünce geçer” düşüncesiyle bekleterek vakit kaybetmektedir. Oysa ki bebeklikten itibaren çocukta yanlış giden bir şey olduğunu fark etmek en başta anne babanın görevi ve alanıdır. Eğer çocuklarda aşağıdaki belirtiler varsa acilen bu konuda uzman bir psikolog ya da psikiyatristten destek almak gereklidir:
Bebeklik döneminde:
• Sürekli huzursuz ve ağlıyorsa,
• Bakım verildiğinde tepkisizse
• Üç aylık olduğu halde gülümseme, anne babaya mimik ve tepki vermede sorun varsa
• Gözleriyle anne babayı ve oyuncakları izlemiyorsa
• Agulamıyor, çevresindeki nesnelere ilgili bir şekilde dokunmuyorsa
• Kucaklandığında ve anneye kavuştuğunda beklenen rahatlama tepkilerini vermiyorsa;
Çocukluk Döneminde:
• Göz temasında azlık ya da hiç olmaması
• İnsanlara tepki vermede zayıflık
• Nedensiz gülme ve ağlama
• Konuşmada gecikme
• Anne babayla temasta dahi zayıflık
• Değişimden hoşlanmama, rutine bağlı kalma isteği
• Dönen nesnelere, cd’lere, tekerlere, klima ünitelerine aşırı düşkünlük
• Belli alanlarda aşırı ilgi; araba markası, sayılar, toplama, okuma-yazma gibi
• Sorulara yanıt vermek yerine soruyu tekrar etme (ekolali)
• Perifer bakışlar: Gözlerini yana kaydırarak dönme ve uca doğru bakma
• Ellerini kanat çırpar gibi hareket ettirme
Bu belirtiler bir uzman tarafından detaylı gözlemlenip değerlendirilmelidir. Aileler tanı almaktan, zor bir sürece girmekten korkarak ertelememelidir. Ertelenen belirtiler her geçen gün giderilmesi zor noktalara gidecektir.
Otizm, erken tanı, tedavi ve eğitim ile beceri kazandırılabilen bir tanıdır. Ailelerin bu belirtiler ve gözlemledikleri başka problemler konusunda titiz ve dikkatli olmaları gerekmektedir.
Başvuran ailelerin pek çoğu gördükleri belirtileri “büyüyünce geçer” düşüncesiyle bekleterek vakit kaybetmektedir. Oysa ki bebeklikten itibaren çocukta yanlış giden bir şey olduğunu fark etmek en başta anne babanın görevi ve alanıdır. Eğer çocuklarda aşağıdaki belirtiler varsa acilen bu konuda uzman bir psikolog ya da psikiyatristten destek almak gereklidir:
Bebeklik döneminde:
• Sürekli huzursuz ve ağlıyorsa,
• Bakım verildiğinde tepkisizse
• Üç aylık olduğu halde gülümseme, anne babaya mimik ve tepki vermede sorun varsa
• Gözleriyle anne babayı ve oyuncakları izlemiyorsa
• Agulamıyor, çevresindeki nesnelere ilgili bir şekilde dokunmuyorsa
• Kucaklandığında ve anneye kavuştuğunda beklenen rahatlama tepkilerini vermiyorsa;
Çocukluk Döneminde:
• Göz temasında azlık ya da hiç olmaması
• İnsanlara tepki vermede zayıflık
• Nedensiz gülme ve ağlama
• Konuşmada gecikme
• Anne babayla temasta dahi zayıflık
• Değişimden hoşlanmama, rutine bağlı kalma isteği
• Dönen nesnelere, cd’lere, tekerlere, klima ünitelerine aşırı düşkünlük
• Belli alanlarda aşırı ilgi; araba markası, sayılar, toplama, okuma-yazma gibi
• Sorulara yanıt vermek yerine soruyu tekrar etme (ekolali)
• Perifer bakışlar: Gözlerini yana kaydırarak dönme ve uca doğru bakma
• Ellerini kanat çırpar gibi hareket ettirme
Bu belirtiler bir uzman tarafından detaylı gözlemlenip değerlendirilmelidir. Aileler tanı almaktan, zor bir sürece girmekten korkarak ertelememelidir. Ertelenen belirtiler her geçen gün giderilmesi zor noktalara gidecektir.
Otizm, erken tanı, tedavi ve eğitim ile beceri kazandırılabilen bir tanıdır. Ailelerin bu belirtiler ve gözlemledikleri başka problemler konusunda titiz ve dikkatli olmaları gerekmektedir.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.