Kış Aylarında Bulunamayan Vitamin: D Vitamini
Vücudumuzda D vitamini büyük ölçüde endojen sentezlendiği için en önemli çevresel kaynağı besinler değil, güneş ışığıdır. Soğuk kış aylarında evden hiç çıkmayan ya da işten eve evden işe gidip gelen bizler için yeterli güneş ışığı almamız çok mümkün olmadığından özellikle kış aylarında D vitamini düzeylerimizde ciddi düşüklükler meydana gelebilmektedir.
D vitamini yağda eriyen bir vitamindir ve en önemli etkisi kalsiyum dengesi ve kemik sağlığı üzerinedir. Ayrıca D vitamini hormon gibi fonksiyon göstererek kolon kanseri, prostat kanseri, akciğer kanseri gibi kanserleri, Multipl Skleroz,Tip 1 Diyabet, Crohn Hastalığı, Metabolik Sendrom gibi otoimmun hastalıkları ve tüberkloz gibi enfeksiyon hastalıklarını önlemede çok önemli bir rol oynamaktadır. Kişilerde vitamin D düzeyinin normal, eksik veya fazla olduğunu anlamak için 25(OH)D düzeyine bakılmalıdr.25(OH)D düzeyi; 20 ng/ml 'den düşük ise D vitamini eksikliği, 21 ile 29 ng/ml arasınd ise D vitamini yetersizliği, 30 ng/ml'den yüksek ise normal D vitamini düzeyi olarak tanılanır.
D vitaminin doğal gıda kaynakları arasında en zengin olanlar uskumru, somon, sardalya, palamut gibi yağlı balıklar ile balık karaciğeri, dana karaciğeri ve yumurta sarısıdır. Ancak en önemli kaynağımız güneş ışığıdır. Günlükm 20 dk güneş ışığına maruz kalmamız D vitaminini almamız açısından önemlidir.
Dvitamini ve kanser:
Son yıllarda yapılan çalışmalarda D vitaminin yetersiz alınması durumunda kolon ve rektum kanserlerinin sıklığının arttığı gösterilmiştir. Çalışmalarda kuzey kutbunda yaşayan kişilerde kolon, pankreas, prostat, akciğer ve hodgin lenfomaya yakalanma ve bu kanserlerden ölme riskinin güney kutbunda yaşayanlara kıyasla artmış olduğu görülmüştür.
Dvitamini ve obezite-insülin direnci:
Yapılan araştırmalarda D vitamini yetersizliğinin insülin üretimini azalttığı ve buna bağlı insülin metabolizmasında bozukluklar ve obeziteyle ilişkili olduğu bulunmuştur. Ayrıca beden kitle indeksi 30 ve üzerinde olan obez kişilerde d vitamini yağ dokusunda depolandığı için artmış yağ dokusu dolayısıyla vücutta kullanımı azaldığından eksikliğine obez kişilerde daha sık rastlanmaktadır. Yani beden kitle indeksiniz 30 ve üzerindeyse D vitamin düzeylerinize baktırmanız büyük önem taşıyor. Ayrıca D vitamininizin normal olması kilo verebilmeniz açısından da önemlidir.
D vitamini ve depresyon:
D vitamini eksikliğinin depresyona meyili arttırdığı bilinmektedir. Artan depresyon durumu kişilerin yeme- içme isteklerini de etkileyerek kilo alımını hızlandırabilmektedir.
Dvitamini ve bağışıklık:
D vitamini bağışıklık sistemimizde de ciddi bir rol oynamaktadır. Eksikliği durumunda infeksiyonlara eğilim artar ve vücudun bağışıklık cevabı bozulabilir. Özellikle H3N2 virüsünün çok yaygınlaştığı ve soğuk algınlığının hat safhada olduğu kış aylarında D vitamini eksikliğinin tedavi edilmesi bağışıklık fonksiyonlarımızı düzenleme ve güçlendirme açısından da büyün önem teşkil etmektedir.
Güneş ışığını yetersiz aldığınızı düşünüyorsanız doktorunuza başvurarak D vitamini düzeylerinizi kontrol ettirmekte fayda var.
D vitamini yağda eriyen bir vitamindir ve en önemli etkisi kalsiyum dengesi ve kemik sağlığı üzerinedir. Ayrıca D vitamini hormon gibi fonksiyon göstererek kolon kanseri, prostat kanseri, akciğer kanseri gibi kanserleri, Multipl Skleroz,Tip 1 Diyabet, Crohn Hastalığı, Metabolik Sendrom gibi otoimmun hastalıkları ve tüberkloz gibi enfeksiyon hastalıklarını önlemede çok önemli bir rol oynamaktadır. Kişilerde vitamin D düzeyinin normal, eksik veya fazla olduğunu anlamak için 25(OH)D düzeyine bakılmalıdr.25(OH)D düzeyi; 20 ng/ml 'den düşük ise D vitamini eksikliği, 21 ile 29 ng/ml arasınd ise D vitamini yetersizliği, 30 ng/ml'den yüksek ise normal D vitamini düzeyi olarak tanılanır.
D vitaminin doğal gıda kaynakları arasında en zengin olanlar uskumru, somon, sardalya, palamut gibi yağlı balıklar ile balık karaciğeri, dana karaciğeri ve yumurta sarısıdır. Ancak en önemli kaynağımız güneş ışığıdır. Günlükm 20 dk güneş ışığına maruz kalmamız D vitaminini almamız açısından önemlidir.
Dvitamini ve kanser:
Son yıllarda yapılan çalışmalarda D vitaminin yetersiz alınması durumunda kolon ve rektum kanserlerinin sıklığının arttığı gösterilmiştir. Çalışmalarda kuzey kutbunda yaşayan kişilerde kolon, pankreas, prostat, akciğer ve hodgin lenfomaya yakalanma ve bu kanserlerden ölme riskinin güney kutbunda yaşayanlara kıyasla artmış olduğu görülmüştür.
Dvitamini ve obezite-insülin direnci:
Yapılan araştırmalarda D vitamini yetersizliğinin insülin üretimini azalttığı ve buna bağlı insülin metabolizmasında bozukluklar ve obeziteyle ilişkili olduğu bulunmuştur. Ayrıca beden kitle indeksi 30 ve üzerinde olan obez kişilerde d vitamini yağ dokusunda depolandığı için artmış yağ dokusu dolayısıyla vücutta kullanımı azaldığından eksikliğine obez kişilerde daha sık rastlanmaktadır. Yani beden kitle indeksiniz 30 ve üzerindeyse D vitamin düzeylerinize baktırmanız büyük önem taşıyor. Ayrıca D vitamininizin normal olması kilo verebilmeniz açısından da önemlidir.
D vitamini ve depresyon:
D vitamini eksikliğinin depresyona meyili arttırdığı bilinmektedir. Artan depresyon durumu kişilerin yeme- içme isteklerini de etkileyerek kilo alımını hızlandırabilmektedir.
Dvitamini ve bağışıklık:
D vitamini bağışıklık sistemimizde de ciddi bir rol oynamaktadır. Eksikliği durumunda infeksiyonlara eğilim artar ve vücudun bağışıklık cevabı bozulabilir. Özellikle H3N2 virüsünün çok yaygınlaştığı ve soğuk algınlığının hat safhada olduğu kış aylarında D vitamini eksikliğinin tedavi edilmesi bağışıklık fonksiyonlarımızı düzenleme ve güçlendirme açısından da büyün önem teşkil etmektedir.
Güneş ışığını yetersiz aldığınızı düşünüyorsanız doktorunuza başvurarak D vitamini düzeylerinizi kontrol ettirmekte fayda var.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.