Depresyon ve Belirtileri
DEPRESYON
Konuşmak, konuşabiliyor ve kendini ifade edebiliyor olmak her zaman burada okunduğu kadar kolay olmayabilir. Kişi belirli olaya/duruma/kişiye karşı hissettiği olumlu ya da olumsuz duygularını; aklından geçen doğru ve yanlışları dile getirmek için gereken ortamı ya da uygun koşulu - ki bu ortam ve koşullar kişiden kişiye farklılık göstermekte ve bireylerin temel inançlarındaki farklılıkları ortaya çıkarabilmektedir- hissedemediğinde ve o anlarda ifade sorunu yaşadığında boş bardağa güzel, yoğun bir damla su damlatmış sayılır. Nasıl ki bu damlalar arttıkça kişinin zihinsel/düşünsel faaliyetleri; günden güne doldurmaya başladığı bardağına yönelir, istemsiz de olsa. Devam eden hayata mevcut adaptasyon oranında azalma gözlemlenir. Düşünülenler öyle fazladır ki kişi; şimdi ve burada olmak yerine çoğu zaman dünde, geçen ayda, geçen yılda, yarında olmayı tercih eder. Günlük rutininde yaptığı bir çok faaliyet önemini yitirir, “Neden?” ve “Keşke!” gibi kalıplarla başlayan cümleler gözlerini öyle bulandırır ki; aynadaki görüntüsü bile neredeyse önemini yitirecek noktaya gelir. Bu duygulanım, bardağımızdaki damlaların oluşturduğu küçük havuzumuzu dalgalandırmaya ve hareket ettirmeye başlar. O anlarda bardağın dışına sıçrayan küçücük bir zerre damla bile ilişkilerin ortasına yıldırım gibi düşerek, ciddi yıkıcı etkiler yaratabilir.
Bu kısa tanım, ruh halindeki iniş-çıkışların iletişimsel kaynaklı olduğu zamanlardaki tarifidir. “Depresyon” olarak tanımlanan bu ruh haliyle birlikte kişide;
· “Hiçbirşey yapmak istemiyorum.”
· “Kendimi kötü hissediyorum.”
· “Beni anlamıyorsun.”
· “Canım sıkılıyor.”
· “Bilmiyorum.”
· “Gerginim.”
· “Sinirleniyorum.”
· “Çok tartışıyoruz.”
· “Sinirim bozuk.”
· “Hayır!”
· “Uykum var.”
· “İstemiyorum.”
ve buna benzer söylemler bir hayli gözlemlenebilir.
İletişimsel bazı problemlerden kaynaklanabildiği gibi;
· Ölüm
· Ayrılık
· Maddi&Manevi Uzun Süreli Problem
· Genetik Aktarım
· Fiziksel Sağlık Problemleri(Kalp&Beyin Damar Tıkanıklığı,Böbrek Yetmezliği Vb.)
· Kişilik Yapısındaki Yatkınlık
gibi faktörler depresyonu başlatabilir, tetikleyebilir ya da dozunu değiştirebilir.
Depresyonda kişi; üzüntüye boğulmuşluk ve faaliyetlere ilgisizlik, uyku ve yemek yeme düzensizliği, aşırı suçluluk hissetme, kararsızlık ya da değersizlik hisleri gibi bazı belirtileri göstermektedir. Kişi yorgun ve daha önce zevk aldığı faaliyetlere karşı ilgisizdir.
H.Mert ÖZAYDIN
Psikolog
Konuşmak, konuşabiliyor ve kendini ifade edebiliyor olmak her zaman burada okunduğu kadar kolay olmayabilir. Kişi belirli olaya/duruma/kişiye karşı hissettiği olumlu ya da olumsuz duygularını; aklından geçen doğru ve yanlışları dile getirmek için gereken ortamı ya da uygun koşulu - ki bu ortam ve koşullar kişiden kişiye farklılık göstermekte ve bireylerin temel inançlarındaki farklılıkları ortaya çıkarabilmektedir- hissedemediğinde ve o anlarda ifade sorunu yaşadığında boş bardağa güzel, yoğun bir damla su damlatmış sayılır. Nasıl ki bu damlalar arttıkça kişinin zihinsel/düşünsel faaliyetleri; günden güne doldurmaya başladığı bardağına yönelir, istemsiz de olsa. Devam eden hayata mevcut adaptasyon oranında azalma gözlemlenir. Düşünülenler öyle fazladır ki kişi; şimdi ve burada olmak yerine çoğu zaman dünde, geçen ayda, geçen yılda, yarında olmayı tercih eder. Günlük rutininde yaptığı bir çok faaliyet önemini yitirir, “Neden?” ve “Keşke!” gibi kalıplarla başlayan cümleler gözlerini öyle bulandırır ki; aynadaki görüntüsü bile neredeyse önemini yitirecek noktaya gelir. Bu duygulanım, bardağımızdaki damlaların oluşturduğu küçük havuzumuzu dalgalandırmaya ve hareket ettirmeye başlar. O anlarda bardağın dışına sıçrayan küçücük bir zerre damla bile ilişkilerin ortasına yıldırım gibi düşerek, ciddi yıkıcı etkiler yaratabilir.
Bu kısa tanım, ruh halindeki iniş-çıkışların iletişimsel kaynaklı olduğu zamanlardaki tarifidir. “Depresyon” olarak tanımlanan bu ruh haliyle birlikte kişide;
· “Hiçbirşey yapmak istemiyorum.”
· “Kendimi kötü hissediyorum.”
· “Beni anlamıyorsun.”
· “Canım sıkılıyor.”
· “Bilmiyorum.”
· “Gerginim.”
· “Sinirleniyorum.”
· “Çok tartışıyoruz.”
· “Sinirim bozuk.”
· “Hayır!”
· “Uykum var.”
· “İstemiyorum.”
ve buna benzer söylemler bir hayli gözlemlenebilir.
İletişimsel bazı problemlerden kaynaklanabildiği gibi;
· Ölüm
· Ayrılık
· Maddi&Manevi Uzun Süreli Problem
· Genetik Aktarım
· Fiziksel Sağlık Problemleri(Kalp&Beyin Damar Tıkanıklığı,Böbrek Yetmezliği Vb.)
· Kişilik Yapısındaki Yatkınlık
gibi faktörler depresyonu başlatabilir, tetikleyebilir ya da dozunu değiştirebilir.
Depresyonda kişi; üzüntüye boğulmuşluk ve faaliyetlere ilgisizlik, uyku ve yemek yeme düzensizliği, aşırı suçluluk hissetme, kararsızlık ya da değersizlik hisleri gibi bazı belirtileri göstermektedir. Kişi yorgun ve daha önce zevk aldığı faaliyetlere karşı ilgisizdir.
H.Mert ÖZAYDIN
Psikolog
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.