Ülkemiz için bayramların önemi büyüktür. Tüm aile bireylerinin bir araya geldiği, zevkle ve özenle hazırlanan sofralarda ağız tadıyla yemeklerin yendiği bayramlarımızda besin tüketimimiz artmaktadır. Özellikle Kurban Bayramı’nda dini kuralların yerine getirilmesinin yanı sıra sofraların temel besin maddesini oluşturan etin tüketiminin artması ve uzun bir dönem tüketilecek olması anlamına da gelir. Bu nedenle etin saklama ve pişirme koşullarına dikkat etmek gerekir.
Kurban Eti Nasıl Saklanmalıdır?
Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk yaratır, Bu nedenle özellikle mide barsak hastalığı olan bireyler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında bir gün beklettikten sonra tüketmelidirler.
Etler uzun dönemde tüketilecekse, birer pişirimlik parçalara ayrılmalı ve buzdolabı poşetlerinde veya yağlı kağıda sarılarak buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Etler bu şekilde -2 derecede birkaç hafta, -18 derecede ise daha uzun süre saklanabilir. Pişirmek için buzluktan çıkartılan etler, yine buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmeli, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır.
Nasıl Pişirilmelidir?
Besinlerin türü ve miktarından önce ilk olarak göz önünde bulundurulması gereken durum besinlerin pişirme yöntemleridir. Pişirme sırasında etin yağsız kısımlarını tercih etmek ve pişirme yöntemi olarak ızgara veya haşlama yöntemini kullanmak gerekir. Kurban bayramlarında yapılması gelenek haline gelmiş olan kavurmanın içine tereyağı ve kuyruk yağı konulmadan, kendi suyu ile kısık ateşte pişirilmelidir. Etin içeriğinde bulunan yağ, yemeğin lezzeti için yeterli olduğundan ayrıca yağ eklemeye gerek yoktur.
Etler ızgarada pişirilecekse vitamin kaybını önlemek ve kanserojen madde oluşumunu engellemek için etler ateşten 15 cm uzakta olmalıdır ve kömürler kor halini aldıktan sonra etler pişirilmelidir.
Bayramı Hafifleten Pratik Öneriler
1) Sabah mutlaka güne kahvaltı yapılarak başlanmalı, kahvaltı hafif ve her grup besin ögesini içerir nitelikte olmalıdır. Diyabetliler, kalp hastaları, yüksek tansiyonu olanlar ve özel beslenme tedavisi uygulayanlar bu tedavilerini bozmamalıdır.
2) Etler, C ve E vitamini içermezler. Bu nedenle etlerin mutlaka sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında C vitamininden zengin sebze/salata/taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesi oldukça önemlidir. Bu yöntem hem besin çeşitliliğini sağlar hem de sebzelerde bulunan C vitamini, demirin emilimini arttırır.
3) Etlerin yanında rafine edilmiş pilav/makarna yerine bulgur/esmer pirinç; asitli/gazlı içecekler yerine ayran/yoğurt/cacık tüketilmelidir.
4 ) Tabağınızın ¼ ünü kırmızı et kalan kısmını ise sebze yemekleri ve salatadan oluşturun, bunun yanında tam buğday ekmeğinizi veya bulgur pilavınızı tüketmeyi unutmayın.
5)İkramlarla ve fazla yemeyle bozulan barsak hareketlerinizi düzene koymak adına ara öğünlerde meyve tüketimine önem verin kivi, elma, armut, ayva gibi meyvelerinizi iyi yıkadıktan sonra kabuklu tüketmeye özen gösterin.
6) Ayrıca çikolataya ve şekere alternatif olarak vitamin, mineralden zengin olan ve posa içeriği yüksek olan kuru meyveler; ceviz, fındık gibi kuruyemişler ikram edilebilir.
7) Bayram ziyaretleri sırasında artan çay ve kahve tüketimi aşırı miktarlarda olduğunda çarpıntı, kalp ritim bozuklukları, mide problemlerine sebep olabilmektedir. Miktarlara dikkat!
8) Günde 2-2.5 lt su tüketimine dikkat edilmelidir.
9) Kurbanlık hayvanların iç organları (sakatat) kolesterol ve yağ miktarları fazla olduğunda tüketilmesi önerilmemektedir.
10) Yanlış seçilen ve fazla tüketilen her lokmanın sağlığınızı olumsuz etkileyeceğini unutmayın.
!!! Yine de " eyvah fazla yedim, kaçırdım " diyorsanız, fiziksel aktivitenizi mutlaka arttırın. Yalnız böyle bir davranışı her zaman tekrarlamayın. Mutlu Bayramlar…