Bobath Terapi
Bobath Terapi
Bir fizyoterapist olan Berta Bobath ve esi nörofizyolog Karel Bobath, nörögelisimsel tedavi prensipleriyle yetiskin nörolojik hastalarda 1940’lardan baslayarak gelistirdikleri bu yaklasimi 1960’li yillarda dogustan hareket bozuklugu olan bebek ve çocuklarda kullanmaya baslamislardir. Günümüzde çocuklarla çalisan fizyoterapistler Serebral Palsi (SP)’li çocuklar basta olmak duyu-motor bozukluklara neden olan farkli tablolarda bu yaklasimi yaygin olarak kullanmaktadirlar. Bobath yaklasimi, gelistirilen bilimsel kuramlar ve ampirik deneyimleri içine alacak sekilde biçimlendirilmis olup, gelismeye açik dinamik bir yapi göstermektedir. Bu yönünle ilk uygulamalardan baslayarak günümüze kadar gelismis ve bazi degisimlere ugramistir.
Çocuk fizyoterapistleri tarafindan SP’li çocuklarin fizyoterapi uygulamalari içinde kullanilan Bobath tedavi yönteminde günümüzde aktif dinamik tedavi, fonksiyonelligi saglamak için aktivitelerle egitim, hareketin koordinasyonu ve dengenin gelistirilmesi, iç içe geçmis farkli aktivitelerin bir hareket akisi içerisinde çalistirilmasi önem kazanmistir. Tonusu düzenleyici ve aktif hareketi ortaya çikarmaya yönelik pozisyonlamalar ve duyu-motor aktiviteyi artirici uyaranlar kullanilmaktadir.
Farkli pozisyonlarda günlük yasamdaki durumlarla baglantili olarak hareket ve postür kontrolü gelistirilmeye çalisilirken, çocugun kisisel gelisimine göre planlanma yapilmaktadir. Fonksiyon içinde hareketi aktive etmek ve günlük yasam içinde uygulamalari sürdürmek günümüz Bobath yaklasiminin temel anlayisidir.
Bobath yaklasimi bu hedeflere ulasmak için farkli fizyoterapi uygulamalarini, ortez ve adaptif araç-gereç kullanimlarini da içermektedir. Bobath yaklasimi dahilinde SP’li çocuklarda temel problemin postüral kontrol, hareket ve koordinasyonda bozukluk oldugu düsünülmesine ragmen, nöromusküler problemlerin, kisisel özellikler, genetik, motivasyon, algi-motor deneyimler, çevresel gereklilikler ve nöral iyilesme düzeyi ile yakindan iliskili oldugu belirtilmektedir. Tüm bu ifadeler, Bobath’in bir metot veya teknik olmadigi, rijit degil degisken oldugu ve hala gelismekte oldugunu göstermektedir.
Özetle günümüzde Bobath yaklasimi, öncelikle, SP’li çocuktaki var olan performansi gözleme, analiz etme ve yorumlama, sonrasinda çocugun potansiyelini degerlendirme ve sonuçta sinirliliklari içinde maksimum bagimsizlik düzeyine ulastirmayi hedeflemektedir.
Bir fizyoterapist olan Berta Bobath ve esi nörofizyolog Karel Bobath, nörögelisimsel tedavi prensipleriyle yetiskin nörolojik hastalarda 1940’lardan baslayarak gelistirdikleri bu yaklasimi 1960’li yillarda dogustan hareket bozuklugu olan bebek ve çocuklarda kullanmaya baslamislardir. Günümüzde çocuklarla çalisan fizyoterapistler Serebral Palsi (SP)’li çocuklar basta olmak duyu-motor bozukluklara neden olan farkli tablolarda bu yaklasimi yaygin olarak kullanmaktadirlar. Bobath yaklasimi, gelistirilen bilimsel kuramlar ve ampirik deneyimleri içine alacak sekilde biçimlendirilmis olup, gelismeye açik dinamik bir yapi göstermektedir. Bu yönünle ilk uygulamalardan baslayarak günümüze kadar gelismis ve bazi degisimlere ugramistir.
Çocuk fizyoterapistleri tarafindan SP’li çocuklarin fizyoterapi uygulamalari içinde kullanilan Bobath tedavi yönteminde günümüzde aktif dinamik tedavi, fonksiyonelligi saglamak için aktivitelerle egitim, hareketin koordinasyonu ve dengenin gelistirilmesi, iç içe geçmis farkli aktivitelerin bir hareket akisi içerisinde çalistirilmasi önem kazanmistir. Tonusu düzenleyici ve aktif hareketi ortaya çikarmaya yönelik pozisyonlamalar ve duyu-motor aktiviteyi artirici uyaranlar kullanilmaktadir.
Farkli pozisyonlarda günlük yasamdaki durumlarla baglantili olarak hareket ve postür kontrolü gelistirilmeye çalisilirken, çocugun kisisel gelisimine göre planlanma yapilmaktadir. Fonksiyon içinde hareketi aktive etmek ve günlük yasam içinde uygulamalari sürdürmek günümüz Bobath yaklasiminin temel anlayisidir.
Bobath yaklasimi bu hedeflere ulasmak için farkli fizyoterapi uygulamalarini, ortez ve adaptif araç-gereç kullanimlarini da içermektedir. Bobath yaklasimi dahilinde SP’li çocuklarda temel problemin postüral kontrol, hareket ve koordinasyonda bozukluk oldugu düsünülmesine ragmen, nöromusküler problemlerin, kisisel özellikler, genetik, motivasyon, algi-motor deneyimler, çevresel gereklilikler ve nöral iyilesme düzeyi ile yakindan iliskili oldugu belirtilmektedir. Tüm bu ifadeler, Bobath’in bir metot veya teknik olmadigi, rijit degil degisken oldugu ve hala gelismekte oldugunu göstermektedir.
Özetle günümüzde Bobath yaklasimi, öncelikle, SP’li çocuktaki var olan performansi gözleme, analiz etme ve yorumlama, sonrasinda çocugun potansiyelini degerlendirme ve sonuçta sinirliliklari içinde maksimum bagimsizlik düzeyine ulastirmayi hedeflemektedir.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.