Bir Kitap Bir Kendin..
"Kitaplardan insanı tanıdım."
-Roosevelt-
İnsan, anne rahmine düştüğü andan itibaren öğrenen bir varlıktır. Görür, koklar, işitir, dokunur, anlamaya çalışır, duyumsar, algılar ve birçok araç yoluyla öğrenir. Öğrenirken bir diğer taraftan da sorgulamaktadır yaşamı. Maddeleri, duyguları, soyut düşünceleri, ailesinde olan olayları, çevresinden geçen insanları, havayı, bulutu, suyu sorgular. Sorgulamak demek onun varoluşunu tamamlayabilmesi için anlam üretebilmesi için en temel ihtiyaç demektir. Çocukken sorgular, ergenken sorgular, büyüdükçe sorgular..Bazen azalır sorguları. Kendini yaşama, akışa kaptırır, unutur. Ezbere yaşayan, ezbere konuşan bir varlık haline gelir. Halbuki onu dürtüp duran bir şeyler vardır içinde sürekli. Rahatsızlık hisseder sorgusuzluğundan. Bu rahatsızlıkla gazete okur, dergi okur, kitap okur düşünür. Bu dürtmelerle tiyatro izler, sinema izler düşünür. Bu sorgulama ihtiyacıyla dışarı çıkar, sohbet eder, iletişim kurar düşünür. Biriktirir düşünceleri ve bir havuz yapar kendine. İçerisinden istediği zaman işine yarayan malzemeyi çıkarıp kullanabilmek için bir bilgi havuzudur. Bu havuz sayesinde özgürleşir, güzelleşir. Bilgisi arttıkça özgüveni artar insanın.
Kitaplar bize bilgi dünyasının kapılarını açan en büyük yardımcılardır. Çocukken örnek alarak, sonra merak ederek ve artık sorumluluk bilerek okuruz. Okumak bize her seferinde yeni bir renk kazandırır ve havuzumuzu doldurur. Biz renklerimizle kutlarız insanlığımızı. Kitaplardan uzaklaştığımızda yalnızlaşırız, uzaklaşırız kendimizden. Sevgimiz, güvenimiz, inancımız azalır benliğimize ilişkin. Sonra havuzumuz daralır, bilgilerimiz yetersiz kalır. Gelişmedikçe gerilemekteyizdir çünkü.
En son ne zaman bir kitabı elime alıp okudum diye soralım kendimize. Hangi kitabı okudum ve neler öğrendim. Yaşamıma neler kattım satırlardan? Bugün bu soru üzerine düşünelim ve bilgi havuzumuzu doldurmaya başlayalım daha fazla gecikmeden. İnsanı tanımak, anlamak için. En çok da kendinle buluşmak için..
-Roosevelt-
İnsan, anne rahmine düştüğü andan itibaren öğrenen bir varlıktır. Görür, koklar, işitir, dokunur, anlamaya çalışır, duyumsar, algılar ve birçok araç yoluyla öğrenir. Öğrenirken bir diğer taraftan da sorgulamaktadır yaşamı. Maddeleri, duyguları, soyut düşünceleri, ailesinde olan olayları, çevresinden geçen insanları, havayı, bulutu, suyu sorgular. Sorgulamak demek onun varoluşunu tamamlayabilmesi için anlam üretebilmesi için en temel ihtiyaç demektir. Çocukken sorgular, ergenken sorgular, büyüdükçe sorgular..Bazen azalır sorguları. Kendini yaşama, akışa kaptırır, unutur. Ezbere yaşayan, ezbere konuşan bir varlık haline gelir. Halbuki onu dürtüp duran bir şeyler vardır içinde sürekli. Rahatsızlık hisseder sorgusuzluğundan. Bu rahatsızlıkla gazete okur, dergi okur, kitap okur düşünür. Bu dürtmelerle tiyatro izler, sinema izler düşünür. Bu sorgulama ihtiyacıyla dışarı çıkar, sohbet eder, iletişim kurar düşünür. Biriktirir düşünceleri ve bir havuz yapar kendine. İçerisinden istediği zaman işine yarayan malzemeyi çıkarıp kullanabilmek için bir bilgi havuzudur. Bu havuz sayesinde özgürleşir, güzelleşir. Bilgisi arttıkça özgüveni artar insanın.
Kitaplar bize bilgi dünyasının kapılarını açan en büyük yardımcılardır. Çocukken örnek alarak, sonra merak ederek ve artık sorumluluk bilerek okuruz. Okumak bize her seferinde yeni bir renk kazandırır ve havuzumuzu doldurur. Biz renklerimizle kutlarız insanlığımızı. Kitaplardan uzaklaştığımızda yalnızlaşırız, uzaklaşırız kendimizden. Sevgimiz, güvenimiz, inancımız azalır benliğimize ilişkin. Sonra havuzumuz daralır, bilgilerimiz yetersiz kalır. Gelişmedikçe gerilemekteyizdir çünkü.
En son ne zaman bir kitabı elime alıp okudum diye soralım kendimize. Hangi kitabı okudum ve neler öğrendim. Yaşamıma neler kattım satırlardan? Bugün bu soru üzerine düşünelim ve bilgi havuzumuzu doldurmaya başlayalım daha fazla gecikmeden. İnsanı tanımak, anlamak için. En çok da kendinle buluşmak için..
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.