2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bir Garip Sosyal Medya Hastalığı: Fomo!
YAZI #2575 © Yazan Uzm.Psk.Bayram DUYSAK | Yayın Haziran 2015
PSK. BAYRAM DUYSAK'IN SELÇUK İLETİŞİM DERGİSİNE VERMİŞ OLDUĞU RÖPORTAJIN AYRINTILARI;


Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle başlayan ve psikolojik bir rahatsızlık olan FOMO (Fear of Missing Out) ‘gelişmeleri kaçırma korkusu’ olarak tanımlanıyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte giderek yaygınlaşan bu rahatsızlık, özellikle gençleri etkisi altına alıyor
Türkçeye gelişmeleri kaçırma korkusu olarak geçen Fomo kavramı, son zamanlarda gençlerin sosyal medyada daha fazla zaman geçirmesiyle yaygın olarak kullanılmaya başladı. Bu konuda görüşlerini aldığımız Psikolog Bayram Duysak, gençlerin sosyal medyadaki kontrolü kaybetmekten korktuğunu söyleyerek, sosyal medyada sürekli zaman geçirilmesinin kişilerin yaşamında ciddi anlamda işlevsizliğe yol açtığını bildirdi. Duysak, “Fomo başkalarının ne yaptığına bağlı kalma arzusu ile karakterizedir” dedi.
“FOMO, KİŞİNİN İŞLEVSELLİĞİNİ YİTİRMESİDİR”
Facebook, Twittter ve Instagram gibi sosyal ağlarda kişiler hakkında bilgilerin çok hızlı yayıldığını ifade eden Psikolog Duysak, birçok kişinin gece yatmadan önce veya sabah uyanır uyanmaz hemen telefonlarına sarıldığını ve kendileriyle ilgili gelişme olup olmadığına baktığını belirtti. Bu şekilde davranan herkeste fomo olduğunun söylenemeyeceğinin altını çizen Duysak, kişinin işlevselliğini yitirmesi durumunda bu rahatsızlığından bahsedilebileceğini kaydetti. Fomonun psikolojik bir rahatsızlık olduğunu hatırlatan Psikolog Duysak, diğer kişilere ilgi duyma ve bağlılık psikolojisi sonucu oluşan psikolojik yetersizliğin psikolojik hastalıklara yol açabileceğini anlatarak, hastalığın belirtilerinin başını yeteri derece tatmin olunmayan psikolojik ihtiyaçların çektiğini söyledi. Fomonun psikolojik olarak doyurulmamış kişilerde görüldüğüne dikkat çeken Duysak, “İnsanın doğasında övülmek ve saygı duyulmak daima vardır. Sevilmeye ve saygı duyulmaya ihtiyacı olan kişilerde fomo oldukça fazla görülür” diyerek, fomonun kişinin çocukluk döneminde aile ile olan etkileşiminin de bir sonucu olabileceğini dile getirdi.
“GENÇLER İNTERNETTEN SOSYALLEŞİYOR”
Gelişmekte olan teknoloji ile insanların yüz yüze olan sosyal iletişimi ve karşılıklı konuşma durumunun tamamen internet aracılığı ile online hayata geçiş yaptığını aktaran Psikolog Bayram Duysak, bu teknolojinin insanlara kolay ve ucuz sosyalleşme sağladığını ve sosyal hayatında gü- vensizlik yaşayan genç- lerin, sosyal ağlar ile birlikte kolayca sosyalleşmeye başladığını söyledi. Gençlerin artık sosyalleşmek için dışarı çıkmadığına, evde kalıp bilgisayarının başında iletişime geçti- ğine değinen Duysak, gençlerin istediği zaman binlerce insana ulaşabildiğini, popüler olabildiğini ve bununla da sosyal mecralardan kopamadığını söyledi. Fomonun kişinin sosyal etkileşimini olumsuz yönde etkilediğini hatırlatan Duysak, Bu kişilerin kaygı ve kaçınma davranışları sergileyebildiğini, sosyal medya haricinde dikkatleri üzerine toplamaktan çekinebildiğini ifade ederek, “İnsanlar arası etkileşimle ilgili ciddi kaygı yaşayabilirler. Bu nedenlerden dolayı kişide sosyal anksiyete bozukluğu meydana gelebilir” diye konuştu.
“TEDAVİNİN YOLU, SOSYAL ÇEVREDEN GEÇİYOR”
Kişinin fomo hastalığından kurtulmasının yolunun sosyal çevre oluşturması ile mümkün olacağını belirten Psikolog Duysak, yine de fomo hastası olan kişinin geç kalmadan psikoterapiye gitmesi gerektiğinin altını çizdi. Kişinin tedavi olmaması durumunda hayatının olumsuz yönde etkileneceğinin uyarısında bulunan Duysak şunları söyledi: “Buradaki amacımız rahatsızlıktan kurtarmak değil, rahatsızlığın önüne geçmektir. Yani bu işin temelini araştırmak gerekir. Eğer problem ailede ise aileyi, çevredeyse çevreyi, kişinin kendisinde ise kişiyi bilinçlendirmek daha uygun olacaktır.” Psikolojik tedavi yöntemlerinin dışında kişinin ilgi alanında başka yöne çevirmenin de tedavide etkili olabileceğini söyleyen Duysak, kişinin farklı uğraşılarının olmasının onu akıllı telefon, bilgisayar veya tabletlerden uzak tutabileceğini dile getirdi.
“AİLELER SOSYAL MEDYA SINIRI ÇİZMELİ”
Gençlerin fomoya yakalanacak kadar fazla sosyal medya kullanmaması için ailelerin de görevleri bulunduğunu ifade eden Psikolog Duysak, ebeveynlerin yanlışlarından birinin de çocuklarına daha küçük yaşta telefon, tablet almaları olduğuna dikkat çekerek, çocukların gelişme çağında konuşma geriliği ya da sosyal iletişime geçme güçlüğü çektiğini söyledi. Çocukların sosyal medya hesaplarının aileler tarafından kontrol altına alınması ve çocuklara sosyal medya sınırı konulması gerektiğini belirten Duysak, ailelerin yanlış uygulamalarının gençleri fomoya itebildiğini savundu. Duysak, sözlerini şöyle bitirdi: “Çocuklarının bağımlı olmalarını istemeyen bir aile onlara bazı sınırlar koymalıdır. Bunlardan bir tanesi de akıllı telefon kullanma sınırı ve sosyal medya sınırıdır. Aile çocuğuna açık ve net olmalıdır. Eğer sınır koyan bir aile sınırların içinde kalan çocuğunu ödüllendirmez ise sınırlar iç içe geçer ve çocuk tekrar sosyal ağlara yönelebilir.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Bayram DUYSAK Fotoğraf
Uzm.Psk.Bayram DUYSAK
Konya (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Bayram DUYSAK'ın Makale ve Yazıları
► Sosyal Medya Psikolojisi Psk.Dnş.Havva BAYAR
► Sosyal Medya Fenomenliği Psk.Aslıhan DEĞERLİ AYTOĞAN
► Sosyal Medya ve Mahremiyet Psk.Eyüp TUNAHAN
► Sosyal Medya ve İlişkiler Psk.Özlem SANAN ŞENBAY
► Sosyal Medya Depresyonu Psk.Serap DUYGULU
► İnternet ve Sosyal Medya Psk.Dnş.İsmail SÖNMEZ
► Sosyal Medya Mutluluk İlişkisi Psk.Çağlar VAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Bir Garip Sosyal Medya Hastalığı: Fomo!' başlığıyla benzeşen toplam 42 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Personalar ve Biz Haziran 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:34
Top