2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Savaş ve Çocuk
YAZI #2769 © Yazan Uzm.Psk.Burçin DEMİRKAN | Yayın Aralık 2015
Zor bir süreç geçiriyoruz. Okuduğumuz, izlediğimiz haberlerde çocukların psikolojisini olumsuz yönde etkileyecek pek çok şey var. Bu durum çocukları nasıl etkiler?
Çocuklar savaşa, cinayete, aile içindeki yoğun kavgalara, tecavüze, kaosa, yoksulluğa, şiddete, büyük bir kazaya ya da doğal afete tanık olduklarında travma yaşarlar. Haberlerde her gün bu tarz olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu haberlerin sunumu, içeriği çocuğun travma yaşamasına neden olabiliyor.

Aynı zamanda bu haberler, hayatında maruz kaldığı travmaların tetiklenmesine sebep olacak çağrışımları sunabilir. Böylece çocuğun bilinç dışına atmış olabileceği ve dolayısı ise hatırlamadığı olaylar bir haber ya da bir fotoğrafla çağrışım yapar. Çocuk gerginlik ve stres yaşar. Kimse niye stres yaşadığını bilmez. Günümüzde dünyanın dört bir yanındaki savaşlar, açlık, yoksulluk, kadın cinayetleri, tecavüzler, doğal afetlerler, büyük kazalar bir cam kutunun ardından evimize süzülüyor. Varolan yayınlar aracılığı ile ölümü, çaresiz insanların haykırışını ve şiddeti kendimiz yaşıyormuş gibi hissediyoruz, korku, acı ve çaresizlik evimize siniyor.

Çocuğumuzun izlediği şeylerden etkilendiğinin farkında olamayabiliriz. Onları ele veren unsurlar var mıdır? Ebeveynler çocuklarının izlediği haberlerden etkilendiğini nasıl anlar?
20 yıldır çoğunlukla bebekler, çocuklar ve gençlerle çalışıyorum. Bu konuda çok fazla gözlem yapma imkanım oldu. Aileler stresin çocuklarının beyin yapısı üzerinde yapabileceği değişimlerin farkında değil. Bu nedenele de bazen en çok aileler çocuklarına zarar veriyor.

Stresli beyinin kimyası değişiyor. Hatta beyin üzerinde yapılan nörolojik araştırmalarda uzun süre strese maruz kalan beyinin yapısında yıllar içinde, yetişkinlik dönemine uzamana süreçte stres ile ilgili bölgelerde şekilsel olarak küçülme gibi bazı değişiklikler oluyor.

Çocuk için stres, onun duygusunun değişmesi, beyinin kimyasının değişmesi gibi süreçlerin ardından davranışın da değişmesine sebep oluyor. İşte bu da çocuğun yardım sinyalleri verdiğini bize gösteriyor.

Çocuklara bu yayınları izletmemeli miyiz? İzletmemek çözüm müdür?

İzletmeyelim tabii ki. İzletmemek çözümün bir adımıdır. Çocukların fiziksel, duygusal travmalara maruz kalmaması en büyük temennimiz. Çünkü insanın ruhsal ve bedensel sağlığını bozacak birçok kod bebeklikten itibaren kaydedilen duygularla ilişkilidir.

Çocuklar depresyon, hiperaktivite, alt ıslatma, kabızlık, alerjik sorunlar yaşadığında bu durumun çocukta çıkma sebebinden çok semptoma odaklanılıyor. Rastlantısal olarak o çocukta çıktığı düşünülen bu semptomu ortadan kaldırmak için ilaç tedavisi yapılıyor. Oysa bütüncül bir yaklaşımla çocuğa yaklaşmadığınızda o sağlık sorununu ilaçlarla yönetebilseniz de çocuğunuzun sağlık sorunlarını ortadan kaldırmış olmayacaksınız. O sorun denetim altına alınsa da başka sağlık sorunu kısa ya da uzun vadede ortaya çıkacak. İşte bu nedenle, sağlık sorunlarına bütüncül yaklaşımla yaklaşmak gerekir. Bunun yolu da çocuğun mümkün olduğunca pozitif ortamlarda olmasını sağlamaktan geçer.

Çocukları bilgisayara ekleyeceğiniz aile şifresi, özenli televizyon izleme stratejileri ve bunun gibi pozitif tutumlarla korumaya alsanız da çocuğunuzu cam fanusta tutmazsınız. Zaten aşırı koruyucu anne baba tutumları da çocuğun kişiliğine zarar verir ve çocuk için ek bir stres faktörü oluşturur

Başka ne gibi önlemler almak gerekir?
Hiç travma yaşamamış çocuğa ender rastlanır. Tüm çocuklar yaşadıkları deneyimlerden ciddi zararlar görmeyebilir. Önemli olan çocukların travmatize olmasına sebep olacak durumlardan mümkün olduğunca uzak kalmasını sağlamaktır.
Çocuklar 10 aydan 66 aya(6 yaşa) kadar kabızlık, inatçılık, kekemelik, gecikmiş konuşma, ısırma, gelişim gerilikleri, uyku problemleri, iştahsızlık gibi birçok sorun yaşayabilirler. Yaptığım çalışmalarda ağır travmalar olmasa bile çocukların ortamdaki stresi alarak bu yola yansıttığını görüyorum. Yani stresten zarar gördüğünü çok sık deneyimliyorum

O nedenle huzurlu anne babalar ve pozitif ortamlar sunmak çok önemli. Huzurlu anne baba olmak için kendimizi de şiddete maruz kalmama yönünde korumalıyız. Çocukların direncini artıran ve olumsuz durumlar karşısında esnek olmalarını sağlayan en önemli duygu güvendir. Çevresindeki yetişkinlere güvenen çocuğun töleransı artar. Çocuğun güvenini kazanmak çok dikkatli, tutarlı olmayı gerektirir. Çocukların algılama biçimlerini de bilmeyi gerektirir.

Çocuğun güvendiği yetişkin onun yanında cesaret ve sevgiyle duruyorsa çocuk savaşa, soykırıma bile maruz kalsa yaşama dair büyük umutları olabilme ihtimali vardır. Bu da çocuğun duygularını iyi tanımayı gerektirir. Aynı zamanda hayata dair donanımlı, yürekli, kararlı bir yetişkin olmak ta gerekir.

Bence bu durumu en iyi anlatan filmlerden birini “Hayat Güzeldir”. Film, Almanya’daki soykırımı ve soykırıma maruz kalan bir ailenin çocuklarının bu savaştan etkilenmemesi için yaptıklarını konu alıyor.

İçinde bulunduğumuz durumu, terörü, savaşı, şiddeti çocuklara nasıl anlatırız?
Keşke hiç anlatmak zorunda kalmasak. Ben bir yetişkin olarak içime alamadığım çaresiz kaldığım insanlığa sığmayan bir durumu pırıl pırıl bir beyine, sıcacık ve tertemiz bir kalbe nasıl anlatacağımı düşünmeye hiç istekli değilim.

Çocuk sorarsa doğruyu söyleyeceğiz. Çocuk ne soruyorsa samimi cevap vereceğiz. Mesela 8 yaşındaki bir çocuk bana savaş niye var diye sorsa şunu söylerim: “Birçok sebebi var. En bilinen sebep bazı insanlar ve ülkeler dünyadaki paraların en çok onlarda olmasını istiyorlar. Bu nedenle de aralarında kavga ediyorlar.” Bu konuşama çocuğun soracağı sorularla genişleyebilir.

Çocuğa ölümü nasıl anlatmalıyız?
Bu soru başlı başına bir yazı konusu. Çocuklara bu durumlarda yalan söylememek önemlidir. Çocuğun sorduğu sorunun cevabını bilmiyorsanız bilmediğinizi söylememelisiniz. Cevabınız çocuğu korkutmamalı ve güven vermeli. Suçluluk hissi yaratmamalı. “O uyuyor. Onu Allah yanına aldı” gibi cümleler kurmamak gerekir. Çocuk yalın samimi, dürüst ve sevgi dolu cevaplarla yeni güven bağları kurar. Böylece yaralarını sarar.

Çocukların bu haberlerden etkilenmesi gelecekteki davranışlarına yansır mı? Yani güvensiz bir ortamda olduğunu hisseden çocuk gelecekte olumsuz hangi davranışları gösterebilir?
Kalp hastası bir yetişkinin, obez bir genç kızın, kanser hastası bir kadının organından önce duygusu hastalanır. Ve o duygu bir gün bir şekilde onu hasta eder. Bu fiziksel olarak ortaya çıkmazsa duygusal sorunlarla kendini gösterir. Şiddet içeren haberlerde bire bir yaşanmışlık gibi olmasa da insanları stres maruz bırakarak duygularını bozar.

Uzman Psikolog Burçin DEMİRKAN
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Burçin DEMİRKAN Fotoğraf
Uzm.Psk.Burçin DEMİRKAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi8 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Burçin DEMİRKAN'ın Makaleleri
► Savaş ve Göç Sorunsalı Psk.Dnş.Büşra BAYRAKTAR
► Mutlu Çocuk mu Proje Çocuk mu? Psk.Yasemin TÜZEMEN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Savaş ve Çocuk' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kadın Erkek İlişkisi Aralık 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:38
Top