2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kekemelik Tedavisinde Kullanılan Teknikler
YAZI #2953 © Yazan Uzm.Sümeyra ÖZTÜRK | Yayın Nisan 2016
Tüm dünyada en sık rastlanılan konuşma bozukluklarından birisi olan kekemelik istem dışı ses, hece ve sözcük tekrarları, uzatmalar ve bloklarla karakterizedir. Kekemelik tedavisi ile ilgili merak edilenleri Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Sümeyra Öztürk’e sorduk.

“Kekemelik sanılanın aksine tedavi edilebilir bir konuşma akıcılığı bozukluğudur. Çocuk konuşma esnasında ses, hece ve sözcük tekrarları yapabilir (tetetelefon gibi), ses uzatabilir (aaanne, maaasa gibi) ya da bloklar görülebilir (bbben, kkkapı gibi). Kekemeliğin ilerlediği durumlarda takılmalara tikler, eli yumruk yapma, sallanma ve ayağı yere vurma gibi ikincil davranışlar eşlik edebilir. “

Kekemeliğin tedavisinde çeşitli teknikler kullanılır, bu tekniklerden hangisinin ya da hangilerinin kullanılması gerektiği her çocuğa özel olarak belirlenir. Bu kararı vermede ise kekemeliğin türü ve şiddeti, çocuğun farkındalık seviyesi ve yaşı etkilidir. Kekemelik tedavisinde kullanılan en etkili yöntemlerden biri, akıcılığın şekillendirilmesi tekniğidir.Bu teknikte kekemelik davranışsal bir problem olarak kabul edilir ve terapi süresince konuşmayı sağlayan fiziksel mekanizmaların yeniden şekillendirilmesine yönelik çok sayıda yöntem uygulanır. Akıcılığın şekillendirilmesi tekniğinin ana hedefi konuşmayı sadece klinik ortamda akıcı hale getirmek değil, günlük yaşamda da çocuğun kekelemeden akıcı bir şekilde konuşabilmesini sağlamaktır. Bu terapi klinik ortamda gerçekleştirilir. Akıcılığın şekillendirilmesi tekniği, çocuğa özel bir takım uygulamaları içerir. Terapi programında, konuşma üretiminde kullanılan fiziksel mekanizmalar tam ve sistematik olarak yeniden öğretilir. Çocuğa yeni konuşma becerilerinin doğru gelişmesini sağlamak için belirli egzersiz ve ev ödevleri verilir. Terapi süresince çocuk sözcük, cümle, uzun anlatım olmak üzere basitten zora doğru konuşmasındaki takılmaları kontrol ederek akıcı şekilde konuşmayı öğrenir. Akıcılığın şekillendirilmesi tekniğinin tamamlanmasından sonra evde bir takip programı oluşturarak kişinin konuşması belirli aralıklarla kontrol edilir. Ardından çocuğunklinik ortamda öğrendiklerini aşama aşamagünlük yaşama aktarması sağlanır. Terapi sırasında öncelikle çocuğun yakın çevresi ile, sonra uzak çevre ve tanımadıkları ile akıcı bir şekilde konuşabilmesi hedeflenir.”

Kekemelik tedavisinde kullanılan diğer yöntemlerden birisi olan Lidcombe terapi tekniğini ise ebeveynler tarafından 2-6 yaş arası yani okul öncesi çocuklara gündelik hayatta uygulanan bir terapi tekniğidir. Terapi, kekemelik yok olana ya da yok denilecek seviyeye inene kadar devam eder. İkinci aşamadaise kekemeliğin geri dönmemesi için belirli aralıklarla kontrol seansları yapılır. Programın kontrol aşaması da diyebileceğimiz bu kısım ilk kısım kadar önemlidir.”

Lidcombe terapi tekniğinde ebeveynlerden çocuklarının kekemeliğini ölçerek değerlendirmelerini istenir. Dil ve konuşma terapistleri aileye çocuğun kekemeliğini ölçebilmesi için 1 ile 10 puan arasındaki bir skala üzerinde göstererek ilerlemeyi takip etmelerini öğretir. Haftalık klinik ziyaretlerinde konuşma terapisti ve ebeveyn bu puanlamaları inceleyerek terapinin çocuk üzerindeki etkisini gözlemleyebilirler.”Bu teknik, dil ve konuşma terapisti tarafından ailenin eğitilmesi üzerine kuruludur. Terapinin çocuklara nasıl uygulanacağı dil ve konuşma terapisti tarafından haftalık görüşmelerle ebeveynlere öğretilir. Bu görüşmelerde terapinin detayları ebeveynlere anlatılır, ebeveynlerin terapiyi nasıl uyguladığı terapist tarafından gözlemlenir ve geri dönüt verilir. Anne baba eğitimi bu terapinin olmazsa olmazıdır, çünkü Lidcombe terapisinin aile ve çocuk üzerinde etkili olabilmesi için uygulamanın doğru yapılması oldukça önemlidir.”

Lidcombe tekniği ile oldukça pozitif sonuçlar alınır; ebeveyn çocuğu sadece kekelemeden konuştuğunda ödüllendirerek motive eder, çocuğun takıldığı durumlarda ise iletişim kuramadığını düşündürmek ve daha fazla çabalamaya teşvik etmek için söylediklerini tekrar ettirir. Ayrıca ebeveyn, yorumda bulunurken terapinin etkisini kaybetmemesi için doğru anları seçmelidir. Bu doğru anların seçimi konuşma terapistiyle yapılan görüşmelerde öğretilir. ”

Kekemeliğin tedavisinde bazen tek bir yöntem ile çocukta kekemelik sorunu ortadan kaldırılabilir, bazen ise birden fazla tedavi yöntemini entegre ederek kullanmak gerekebilir. Dil ve konuşma terapistler kişiye özel, kişiye en uygun tedavi yöntemini belirler. Kekemelikte erken müdahale çok önemlidir, çünkü kekemelik zaman geçtikçe ilerleyen ve form değiştiren bir konuşma bozukluğudur. Tedaviye, kekemeliğin başlangıcından sonra en fazla bir yıl içinde özellikle de okul öncesi dönemde başlanmalıdır. Yapılan araştırmalarda kekemeliğin başlangıcından sonra bir yıl içinde kendiliğinden iyileşmeyen çocukların bu süreden sonra doğal iyileşme oranının çok az olduğu görülmüştür.

Uzman Dil ve Konuşma Terapisti

Sümeyra Öztürk
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Sümeyra ÖZTÜRK Fotoğraf
Uzm.Sümeyra ÖZTÜRK
İstanbul
Uzman Dil Ve Konuşma Terapisti
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi49 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Sümeyra ÖZTÜRK'ün Makaleleri
► Kekemelik Psk.Dnş.Havva BAYAR
► Kekemelik Neşe ÖZTÜRK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Kekemelik Tedavisinde Kullanılan Teknikler' başlığıyla benzeşen toplam 40 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Apraksi Nedir? Aralık 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:02
Top