Meme augmentasyonu, yani ''augmentasyon mamoplasti", az gelişmiş göğüslerin, yaşlanmayla veya özellikle doğum sonrası küçülmüş göğüslerin ya da dogumsal olarak birbirine eşit olmayan (asimetrik) göğüslerin büyütülmesi, şekillendirilmesi, iki göğüsün birbirine eşit hale getirilmesi amacıyla yapılan cerrahi girişimdir.

Meme protezi kullanılarak memelerin büyütülmesini hedefleyen bu cerrahi operasyon 1-3 saat sürmektedir. Kliniğimizde bu operasyon nörolept anestezi altında yani sedasyonla birlikte epidural anestezi kullanılarak uygulanır. Geçici acı, şişme, meme ucu hassasiyetinde değişiklik, morarma ve bir kaç hafta memede uyarılara karşı hassasiyet veya kolun hareket ettirilmesinde zorlanma ve ağrı gibi yan etkiler görülebilir. Meme protezinde delinme, sızdırma gibi problemler artık protezlerin çok kaliteli olması sebebiyle yok denecek kadar azdır.

Vücudumuz her türlü yabancı maddeyi kendinden uzaklaştırmaya çalışır. Uzaklaştıramadıklarını da bir "nedbe dokusu" ile sararak vücutla ilişkisini keser, yani bir "kapsül" ile kaplayıp izole eder. Bu durum bizim esasında, protezin sağlam ve sabit kalması açısından istediğimiz bir durumdur. Ancak bazı bünyelerde aşırı reaksiyon şeklinde, bu nedbe dokusuna, yani kapsüle, kireç (kalsiyum) oturup kapsülü büzebilir ve buna "kapsül kontraksiyonu" denir (capsular contracture). Bu; memeye sıkı ve sert hissini verir, ileri derecedeyse protez cilt altından gözle görülecek şekilde belli olur ve çıkarılması gerekir. Literatürde protezlerin kalıcılığı 15 ile 25 yıl arasında belirtilmiştir. Ancak bir sorunu olmayan protezlerin, "20 yılını doldurdu" gibi sebeplerle değiştirilmesine gerek yoktur.

Bununla birlikte hiç bir bilimsel çalısma, silikonun "kanser" sebebi olduğunu gösterememiş veya kanıtlayamamıştır. Eski protezlerde, bir silikon kılıf ve içerisinde daha az yoğunlukta silikon sıvısı ile doldurulmus bir yapı söz konusu idi. Bu protezlerde dolgu olarak kullanılan silikon, kapsülden memenin yağ dokusu içerisine sızarak (bleeding denen olay), "silikonom"lar oluşturabilirdi ki bunlar kesinlikle kötü huylu oluşumlar değildir. Ancak biraz evvel dediğimiz gibi, yeni tür silikon protezlerde kullanılan silikon dolgunun akıcılığı öyle ayarlanmıştır ki, protezin kapsülünü yaralasanız bile içindeki dolgu silikon dışarı akmaz, yani son derece güvenlidir. Ayrıca hastanın özel isteğine en iyi cevabı verebilmek için farklı boyutlarda olmasından ayrı olarak, farklı modellerde de protezler mevcuttur. Yani projeksiyonu arttırmak için modeller olduğu gibi, hiç meme dokusu olmayan hastalarda en doğal görünümü sağlamak amacıyla anatomik şekilli, hatta asimetrik şekilli protezler vardır.

Protezi yerleştirmek için farklı kesiler uygulamak mümkündür. En yaygın olarak kullanılan kesi, meme alt katlantısına yapılandır. Yeterli meme büyüklüğü olan hastalarda, meme burayı örteceği için görülmeyen bir kesidir. Küçük göğüslü hastalarda ise meme başı etrafı kesisi tercih edilir. Buradaki doğal renk farkı, kesinin neredeyse hiç belli olmamasını sağlar. Daha az olarak da koltuk altı kesisi, boş (su ile doldurulan) protezler için de göbek deliği kesisi sayilabilir. Koltuk altı kesisi, güneşlenirken kolunuzu basınızın üzerine koyarak yatmanız durumunda belli olur, koltuk altı geniş oyulmus kıyafetlerde de saklaması güç olabilir.

Protezin hangi katmana konacağı, hastada var olan meme dokusuna göre kararlaştırılır. Duruma göre kas altına veya doğrudan meme dokusu altına konabilir. Ameliyatın bitiminde, herhangi bir sıvının (ödem veya kan) protez etrafında birikmesine engel olmak amacıyla dren konması gerekebilir. Bu, yani dren, bir eksoz vazifesi görür, protez cebine dokudan sızan sıvıların dogrudan vücut dışına iletilmesini saglar. Bazı durumlarda dren konması gerekmeyebilir. Ameliyat bitince göğüsler bir bandaj ile sarılır. Ertesi veya ikinci gün varsa dren çekilir, birkaç gün sonra da sargı terk edilerek özel bir sütyen kullanılmaya başlanır. Bu sütyen 2 ay gece gündüz takılmalıdır.

Ameliyat sonrasında hasta bir ila iki gün içinde işine dönebilir. İzlerin görünürlüğü çok büyük oranda ilk bir kaç ayda azalır, belli belirsiz bir hal alması ise 1 yıl veya daha fazla sürebilir.

Komplikasyon görülmesi neredeyse yok denecek kadar azdır, ancak yine de olabilecek komplikasyonlar arasında en cok hematom (protez cebinde kan birikmesi), serom (protez cebinde doku sıvısı birikmesi), enfeksiyon sayılabilir. Enfeksiyon kontrol altına alınamazsa protezin çıkarılması gerekebilir. Bunların haricinde de gerek boyut gerek duruş asimetrisi söz konusu olabileceği gibi, hasta subjektif olarak büyüklük-küçüklük açısından memnun olmayabilir.