2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sosyokültürel Kuram ve Eğitim Ortamlarına Yansıması
YAZI #3095 © Yazan Dr.Psk.Ayça ÜLKER | Yayın Ekim 2016 ÇOK OKUNUYOR
Vygotsky’nin sosyokültürel kuramı, bilişsel gelişim üzerinde kültür, çevre ve dilin etkisinden söz eder. Sosyokültürel faktörler çocuğa uygun deneyim ortamları sağlar ve birey çevresi ile etkileşime girdiği ölçüde; algı, dikkat, bellek gibi bilişsel süreçleri gelişim gösterir (Berk, 2003). Çocuğun gelişiminde 2 yaşına kadar doğal çizgi hakimken, bu yaştan sonra gelişim “kültürel çizgi”ye doğru kayar (Vygotsky, 1985). Çocuğun zihni yalnızca kendi keşifleri ile değil, içine doğduğu kültürün ürünleri ile de yapılanır. Düşünce ve konuşma birbirinden ayrı ve farklı biçimlerde gelişir; ancak 2 yaşından sonra bunlar birleşmeye başlar (Ergun & Ozsuer, 2006). Yaşamın ilk iki yılı sonunda dilin hızlı gelişimi ile beraber düşünce de değişir; bu durum çocukların diğer bireylerle olduğu kadar kendileriyle de diyaloglar geliştirmesini mümkün kılar (Berk, 2003). Çünkü dil, çocuklara kendi zihinsel süreçleri ve davranışları ile ilgili düşünme ve düşüncelerini iletme imkanı tanır; böylece öncelikle dışsal iletişim (sosyal diyalog) sağlanıp daha sonra içsel iletişim (benmerkezci konuşma) geliştirilir. Benmerkezci konuşma düşüncenin içselleştirilmesini sağlayarak sosyal bir faaliyetten bireysel bir faaliyete geçişi sağlar (Ergun & Ozsüer, 2006). Sonuç olarak dil geliştikçe temel bilişsel kapasite, daha yüksek bilişsel yapılarla yer değiştirir (Berk, 2003).
Vygotsky’ye göre, zihinsel yapılar, sembol kullanımı ile şekillenir; dil de sözcükler aracılığı ile kavramlara birer sembol oluşturur. Birey çevre ile etkileşimi sonucu yeni araçlar, semboller doğurur; araç ve sembollerin birlikte kullanımı da üst düzey zihinsel yapıları ortaya çıkarır (Güler, 2007; Berk, 2003). Oyun da birey- çevre etkileşiminin sağlanması için çocuğa rahat bir ortam sağlar. Oyun bilişsel gelişimi iki şekilde etkiler; ilk olarak, çocuklar hayali durumlar yaratırken içselleştirilmiş düşüncelerini nasıl kullanacaklarını belirlerler, objeleri zihinlerindeki bazı kavramların yerine kullanabilir ve oyun sayesinde sembolizasyonu güçlendirerek soyut düşünceyi hızlandırabilirler. İkinci olarak da, çocuklar oyun aracılığıyla, harekete geçmeden önce düşünmeyi öğrenirler; gerçek hayattaki bazı deneyimlerini oyuna aktarabilirler. Bu yönleriyle oyun, çocuk için toplumsal ve sembolik bir araçtır; çünkü oyun çocuğun toplumdaki sosyokültürel malzemeyi nasıl kullandığını ve nasıl ifade ettiğini göstermektedir (Ulgen, 1997; Güler,2007).
Vygotsky’nin kuramının önemli kavramlarından biri “yakınsak gelişim alanı” (zone of proximal development)dır. Çocuğun gerçek gelişim düzeyi (bağımsız problem çözme becerisi) ile gizil gelişim düzeyi (bir yetişkin ya da daha yetkin bir akran ile işbirliği halinde problem çözme becerisi) arasındaki fark, yakınsak gelişim alanını verir.

Sosyokültürel Teori’nin bu özeti ışığında Vygotsky’nin görüşlerinin eğitim ortamlarına nasıl uygulandığını inceleyecek olursak; Vygotsky’nin öğrenme ile ilgili görüşlerine yer vermemiz gerekir: Vygotsky, öğrenmenin tek başına yapılmadığını , çocuğun karşılıklı ilişkileri içinde ona aktarılan bir süreç olduğunu öne sürer (Ergun & Özsüer, 2006). Vygotsky temelli sınıf ortamlarında bireyin aktif katılımı ve bireysel farklılıkların gözetilmesi gibi çocuğun kendi keşiflerini (independednt discovery) destekleyen özellikler dışında öğreticinin çocukları yönlendirdiği, destek sağladığı (assisted discovery) bir ortam bulunmaktadır (Berk,2003). Buna ek olarak, Vygotsky temelli sınıf ortamları akran iletişimi (peer collabration) ni de önemsemektedir. Çocuklar yalnızca yetişkin denetiminde öğrenmez; aynı zamanda akran iletişimi esnasında kendilerinden daha yetkin akranlarından da deneyim paylaşımı yolu ile öğrenebilirler. Bu bağlamda, karşılıklı öğrenme (reciprocal teaching) ve işbirlikçi öğrenme (cooperative learning) kavramları incelenebilir: Karşılıklı öğrenme, Vygotsky’nin kuramına dayalı bir öğretim metodudur; 2-4 kişilik gruplar bir öğretmen ile birlikte bir metin üzerine diyaloglar oluştururlar; her öğrenci sıra alır ve okuduğunu anlama becerilerini geliştirmek üzere soru sorma, özetleme, netleştirme ve yordamaya yönelik aktivitelerde bulunurlar. İşbirlikçi öğrenme ise, bir grup öğrencinin ortak amaçları gerçekleştirmek üzere oluşturduğu öğrenme ortamıdır. Her iki öğrenme türünde de bireyin yakınsak gelişim alanının genişletilmesi söz konusudur.
Vygotsky’ye göre, okul öncesi eğitim ortamları, sosyal açıdan zengin, bol uyarıcı içeren, çocuğun yakınsak gelişim alanını genişletmeye yönelik aktiviteler içeren, oyuna yer veren ortamlar olmalıdır (Berk, 2003). Bunlar çocukta öz düzenleme becerilerini geliştirerek daha sonra kazanılacak akademik becerilere zemin hazırlayacaktır. Örneğin, oyun düşünüldüğünde, çocuğun oyunu planlama ve oynama aşamaları, çocuğun okuma yazma becerilerini edinmesine temel olan belli başlı becerileri araç ve semboller yoluyla kazanmasına yardımcı olacaktır (Güler, 2007). İlköğretime başlandığında, okuma yazma becerileri önem kazanacaktır; çocuklar okuma yazma becerileri, matematik ve fen bilgisi gibi diğer dersler üzerinde fikir yürütürken kendi düşünce süreçlerini yansıtacaklardır (John Steiner, 1996; Berk ,2003). Bunun bir sonucu olarak, fikirlerini sosyal olarak kabul edilebilir yollarla ve daha yüksek bilişsel düzeyde sembolleştirebileceklerdir. Böylece kendi kültürlerinin sembol sistemlerini kullanma becerileri gelişecektir. Vygotsky’nin görüşlerine göre; okul hayatının başlangıcında okuma-yazma, aritmetik ve fen bilgisi konularını öğrenmek için çocuklarda yeterli olgunluk yoktur (Ergun & Özsüer, 2006). Çünkü, okuma ve yazma, konuşmadan her yönden farklıdır ve üst düzeyde soyutlama gerektirir. Çocuk, önceleri okuma yazma veya söz dizimi konusunda yeni bilgiler öğrenmeyebilir; ancak okuma yazmaya yönelik faaliyetler çocuğa yaptığı şeyi bilinçli olarak yapmayı öğretir. Vygotsky’nin okul olgunluğu hakkındaki bir diğer görüşü de, öğretim ve gelişimin paralel olmadığıdır (Ergun & Özsüer, 2006). Öğretim, gelişmeden önce gelir; çocuk henüz öğretileni kavrayacak bilince ulaşmamış olabilir; ancak öğretim zihinde bazı kavramların sembolleştirilmesine yardımcı olabilir. Öğretilen farklı konular, bir diğerinin öğrenilmesini kolaylaştırabilir (Vygotsky 1985, Ergun & Özsüer, 2006).
Vygotsky’nin görüşlerine göre, eğitim, öğrencinin mevcut bilişsel olgunluk düzeyinde tecrübe kazandırmak yerine, çocuğun bilişsel gelişimi hızlandırmak için dizayn edilmelidir.
Eğitimde önce aracılığa ihtiyaç vardır: Önce öğrenciye toplum kültürünü ve bilimsel bilgileri aktaracak bir aracı gerekir. İkinci olarak aracı tarafından sağlanan kavram ve anlamların birey tarafından benimsenmesi, içselleştirilmesi (internalization) gerekir. Burada kendi düşünce sistemine alma ve onunla bütünleştirme (entegrasyon) önemlidir. Bu noktada, öğretmen (sosyal çevre) çocuğun bilişsel gelişimi üzeirnde dışsal denetimi azaltıp içsel kontrol sağlamaya yönelik bir sorumluluk taşımaktadır (Berk, 2003; Ergun, 2007).

Öte yandan, çocuklar okul öncesi dönemden çıkıp formel eğitim almaya başladıklarında giderek daha geniş, daha teknik bir çevrede yaşamak zorunda kalırlar. Çocuğun çevresi karmaşıklaştıkça yetişkin desteği veya öğrenmeye uygun yapı ihtiyacı daha çok ortaya çıkmaktadır. Yakın gelecekteki gelişme kuşağında yetişkin gözetimi ve daha yetenekli arkadaşlar çocuğun becerisini yukarı çıkartırlar. Bu da Vygotsky’nin sosyokültürel bağlam vurgusu ile ilintilidir.

Sonuç olarak, Vygotsky’nin kuramında yer alan sosyokültürel bağlam, dil, sembol, araç, oyun, öz düzenleme, üst düzey bilişsel beceriler gibi kavramların eğitim ortamları üzerinde çeşitli yansımaları bulunmaktadır. Çocukların ilköğretime başlama süreci düşünüldüğünde akla ilk gelen çocukların okuma yazma becerilerini edinmesi olduğuna göre, dilin ve oyun gibi diğer sembollerin zihinsel kavramsallaştırmalara etkisi bağlamındaki Vygotsky temelli görüşler okul olgunluğu hakkında fikir verici olmaktadır.


Kaynakça;
Berk, L. (2003). Child Development. 6th Ed. Allyn& Bacon, USA.
Ergün, M., & Özsüer, S. (2007). Vygotsky’nin Yeniden Değerlendirilmesi. Afyonkarahisar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,(2,) 269-292.
Güler, T. (2006). Erken Çocukluk Döneminde Oyun Planlama Modeli. Eğitim ve Bilim, 32 (143).
Vygotsky, L. (1985). Düşünce ve Dil. Toplumsal Dönüşüm Yayınları.
     5 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ayça ÜLKER Fotoğraf
Dr.Psk.Ayça ÜLKER
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Ayça ÜLKER'in Yazıları
► Kod Adı: Eğitim Psk.İzzet GÜLLÜ
► Eylülde Eğitim Psk.Dnş.Ömer CİMEM
► Cinsel Eğitim Psk.Atiye KAYTAZOĞLU
► Eğitim Psikolojisi Berk OMAY
► Cinsel Eğitim Psk.Remzi KARAKAYA
► Cinsel Eğitim Psk.Dnş.Barışcan ÖZTÜRK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Sosyokültürel Kuram ve Eğitim Ortamlarına Yansıması' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:08
Top