Çocukluk Dönemi Korkuları
Yetişkinler için sıradan ancak çocuklar için ürkütücü ve çocukta kaygı yaratan sesler, görüntüler veya hayvanlar çocukluk dönemi korkularını oluşturur. Çocukların gelişimi devam ederken, dönemsel olarak korkulan nesneler, korkunun şiddeti veya süresi değişkenlik gösterebilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, çocuğun korkusunun süresi ve yaş dönemine uygun olup olmadığıdır.
Okul öncesi dönemde özellikle 2-5 yaşları arasında çocukların korkularında artış görülmektedir. Bu dönemde çocuklar, hırsızlar gibi var olan kişilerden, nesnelerden ya da canavarlardan, hayaletler gibi hayal ürünü olan yaratıklardan korkmaktadırlar. Bunların dışında ani ya da çok yüksek bir ses çocukların korkmalarına sebep olmaktadır. Bu yaş dönemi çocukları karanlıktan ve yalnız kalmaktan / yatmaktan korkabilmektedirler.
Ebeveynler Çocukluk Dönemi Korkuları ile Nasıl Başa Çıkabilir?
Çocukların korkularını yenmelerinin ilk basamağı, ebeveynlerin korkuları küçümsememeleridir. ‘Hayalet diye bir şey yok.’ ‘Bunda korkacak ne var?’ gibi cümleler çocukta anlaşılmadığı hissini uyandırır ve korkuları ile baş etmekte ebeveyne karşı güven duygusu oluşturamaz. Evde hayalet olduğunu söyleyen bir çocuğa, ‘Evde hayalet yok, hadi uyu.’ Demek yerine, ‘Hadi birlikte evin her odasını dolaşalım, sonra uyuman için yatağına birlikte geleceğiz.’ Cümlesi ile evi dolaşmak, çocukta güven hissini yaratacak ve duygu durumunu değiştirecektir.
Çocuğunuzun korktuğu zamanlar da onunla aşırı ilgili derecede ilgilenmek, çocuğa bebek gibi davranmak, her istediğini yapmakta bir çözüm değildir. Böyle bir tutum da çocuk korkularıyla başa çıkmak yerine, ebeveynden gelen ilgi yoğunluğundan da hoşnut olduğundan, ‘korkuyorum’ kelimesini sıkça tekrar etmeye başlar. Bu sebepten, ebeveynlerin çocukluk dönemi korkularına verecekleri tepkiler tutarlı, gerçekçi ve sadece güven veren nitelikte olmalıdır.
Çocuğunuzun korkuları onun gündelik yaşam kalitesini etkileyen düzeye ulaşmışsa (uyuyamama, şiddetli şekilde ağlama ve yatak odasına girememe, iştahsızlık vb. değişiklikler veya ısrarcı bedensel şikayetler varsa ve bu süre 1 aydan daha fazla sürdüyse) mutlaka bir çocuk ruh sağlığı uzmanına başvurmanız gerekmektedir.
Okul öncesi dönemde özellikle 2-5 yaşları arasında çocukların korkularında artış görülmektedir. Bu dönemde çocuklar, hırsızlar gibi var olan kişilerden, nesnelerden ya da canavarlardan, hayaletler gibi hayal ürünü olan yaratıklardan korkmaktadırlar. Bunların dışında ani ya da çok yüksek bir ses çocukların korkmalarına sebep olmaktadır. Bu yaş dönemi çocukları karanlıktan ve yalnız kalmaktan / yatmaktan korkabilmektedirler.
Ebeveynler Çocukluk Dönemi Korkuları ile Nasıl Başa Çıkabilir?
Çocukların korkularını yenmelerinin ilk basamağı, ebeveynlerin korkuları küçümsememeleridir. ‘Hayalet diye bir şey yok.’ ‘Bunda korkacak ne var?’ gibi cümleler çocukta anlaşılmadığı hissini uyandırır ve korkuları ile baş etmekte ebeveyne karşı güven duygusu oluşturamaz. Evde hayalet olduğunu söyleyen bir çocuğa, ‘Evde hayalet yok, hadi uyu.’ Demek yerine, ‘Hadi birlikte evin her odasını dolaşalım, sonra uyuman için yatağına birlikte geleceğiz.’ Cümlesi ile evi dolaşmak, çocukta güven hissini yaratacak ve duygu durumunu değiştirecektir.
Çocuğunuzun korktuğu zamanlar da onunla aşırı ilgili derecede ilgilenmek, çocuğa bebek gibi davranmak, her istediğini yapmakta bir çözüm değildir. Böyle bir tutum da çocuk korkularıyla başa çıkmak yerine, ebeveynden gelen ilgi yoğunluğundan da hoşnut olduğundan, ‘korkuyorum’ kelimesini sıkça tekrar etmeye başlar. Bu sebepten, ebeveynlerin çocukluk dönemi korkularına verecekleri tepkiler tutarlı, gerçekçi ve sadece güven veren nitelikte olmalıdır.
Çocuğunuzun korkuları onun gündelik yaşam kalitesini etkileyen düzeye ulaşmışsa (uyuyamama, şiddetli şekilde ağlama ve yatak odasına girememe, iştahsızlık vb. değişiklikler veya ısrarcı bedensel şikayetler varsa ve bu süre 1 aydan daha fazla sürdüyse) mutlaka bir çocuk ruh sağlığı uzmanına başvurmanız gerekmektedir.
1 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.