ÇÖKTÜREMİYECEKSİNİZ..KORKMA!SÖNMEZ BU ŞAFAKLARDA YÜZEN AL SANCAK.SÖNMEDEN YURDUMUN ÜSTÜNDE TÜTEN EN SON OCAK..diye başlayan bir milli marşı olan bu aziz millete DİZ ÇÖKTÜREMİYECEKSİNİZ!!!
Öyle bir coğrafyadayız ki bir taraftan üç tarafı denizlerle çevrili,toprağı bereketli cennet bir vatandayız;bir taraftan da yanı başında kan çukuruna dönüşmüş toprakların olduğu,dünyanın en çok kan akıtılan bölgesine sınır komşusuyuz.Böyle bir coğrafya da ayakta kalmak,devletin bekasını sağlamaya çalışmak,milleti bir arada diri tutmak zor zanaat.Ve bir de bu topraklar,bu coğrafya üzerinde yüzyıllardır kirli emelleri olanları da ekledik mi al sana cadı kazanı.İslamla şereflendiğinden beri Anadolu'ya karşı başlayan Haçlı Saldırıları maalesef bitmedi,bitmiyor,bitmeyecek.
10 Aralık Cumartesi günü yaşanan terör saldırısını biraz da bu açıdan değerlendirmek lazım.Sahipleri,besleyenleri birden çok olan bu maşa köpekler şunu unutuyorlar.Yüzyıllardır bu topraklar saldırı altında ve bu topraklarda yaşayan aziz millet bu saldırılara karşı hep zaferle ayrılmış.Evet binlerce,milyonlarca şehit vermişiz.Ama M.Akif'in de dediği gibi sönmemiş,sönmez bu şafaklarda yüzen,dalgalanan al sancak.Yaşanan saldırının derin üzüntüsü,acısı hala taze.Babalarının ardından ağlayan çocukların haykırışları,göz yaşları aklımıza geldikçe eriyoruz,mahvoluyoruz.Onların emanetlerine sahip çıkmak,onları şefkatle,sevgiyle sarmalamak namus borcumuzdur.Topyekün bir saldırı altındayız.Terörü,teröristleri kullanarak bizi umutsuz,hedefsiz kılmak istiyorlar.Umudumuz kalmasın ki rahatça istediklerini yapabilsinler.Buna fırsat vermemek için her zamankinden daha dikkatli,daha uyanık olmalıyız.Devlet büyüklerimizden başlayarak,devletin kurumlarından başlayarak artmalı bu farkındalık.Topyekün saldırıya karşı koyabilmek için de sadece terörü lanetlemek yetmez.Tüm kurumlarıyla gelişen,güçlenen bir ülke haline gelmeliyiz.Böyle zamanlarda oluşan birlik,beraberlik duygusunu tüm seneye yayabilmeliyiz.Evet herkes aynı görüşte olmak zorunda değil.Devleti yönetenler dahil olmak üzere herkes eleştirilebilmeli,sorgulanabilmelidir.Ama bunu yaparken aşağılamak,hakaret etmek,zarar vermek amaçlanırsa bu hepimize zarar verir.Birbirimize karşı daha empatik,daha anlayışlı olmalıyız.Siyasi çıkarlar uğruna hamaset yapmamalı,günlük kazançların hevesine kapılmamalıyız.İktidarından,muhalefetine bu ülkenin geleceğine dinamit koyacak söylem ve davranışlardan uzak durmalıyız.Farklı görüşlere tahammül edebilmeli,bizim gibi düşünmeyeni düşman ilan etmemeliyiz.Şu ya da bu sebeplerden maalesef son yıllarda bu durum artmıştı.15 Temmuz'daki ülkemize karşı girişilen saldırının ardından tekrardan bir olmayı,birlik olmayı hatırladık.Şehitler verdik,gaziler oldu.Ama dosta,düşmana bu ülkenin öyle kolay teslim alınamıyacağını göstermiş olduk.
Bu topyekün saldırılara karşı topyekün bir kalkınmaya girişmemiz lazım.Yapılanların kat be kat üstüne çıkmamız lazım.Eğitimde,bilimde,teknolojide dönemsel,iktidarsal değil ulusal programlar oluşturup yolumuzu buna göre çizmeliyiz.Biz bu alanlarda güçlü olduktan sonra kimse bileğimizi bükemez.Çünkü onlarda olmayan iman dolu göğsümüz var.Evet yaratılanı Yaratan'dan ötürü severiz,sevmeliyiz.Ama buna önce kendi insanımızdan,bizden başlamalıyız.Birbirimizi eleştirirken,suçlarken,kötülerken çok hızlıyız,çok atılganız.Ve maalesef buna öncelikle kendi ailemizde başlıyoruz.Birbirine karşı hoşgörüsüz,kırıcı,suçlayıcı davranan eşlerin,evlatların,kardeşlerin olduğu bir toplum da kırıcı,hoşgörüsüz,empatiden yoksun,kamplaşmaya hazır bir hale dönüşüyor.
Ciğeri beş para etmez soysuzların tasmalarını ellerinde tutanların istediğe de tam böyle bir toplum zaten.Parti yüzünden,takım yüzünden birbirine düşman hale gelelim ki onlarda vampirliklerini daha kolay yapsınlar.
Eğer şehit olan polislerimizin,askerlerimizin,vatandaşlarımızın kanını yerde bırakmak istemiyorsak bir olmalı,diri olmalıyız.Okumalı,okutmalıyız.Ama en başta birbirimize sevgiyle,hoşgörüyle yaklaşmalıyız.Ülkemizin eksiklikleri var,yöneticilerimizin hataları var,vatandaş olarak bizlerin yanlışları var.Bunları inkar etmek için kör olmak gerekir.Ama bütün bunlara rağmen güçlü bir ülke,gelişmekte olan bir ülkeyiz.Tekrar söylüyorum,keşke kuşlar gibi şu coğrafyanın üstünde dolaşma imkanımız olsaydı.Ülkemizin ve Ortadoğu'nun üstünde gezinip geriye döndüğümüzde hepimizin inancı da,kararlılığı da çok farklı olurdu.Maalesef Halep'te,Filistin'de,Bağdat'da yüzbinlerce insan ölüyor ve evsiz kalıyor her gün.Ve bunlar yanı başımızda oluyor.Eğer gidecek başka vatanınız yoksa evlatlarımız için,şehitlerimiz için bu ülkeye sahip çıkmalı,daha çok çalışmalı,umudumuzun yüksek olduğunu inatla tüm dünyaya göstermeliyiz.Terör korkuyu,umutsuzluğu yerleştirmeyi hedef alıyor.Onların ekmeğine istemeden de olsa yağ sürecek davranışlardan,sözlerden,paylaşımlardan kaçınmalıyız.
Tüm şehitlerimize bir kez daha rahmet,yaralılara acil şifalar diliyorum.Geride kalanlarına sabır ve metanet versin Rabbim.
Vatan şairimizin dizeleriyle bitiriyorum,kalın sağlıcakla..
DALGALAN SEN DE ŞAFAKLAR GİBİ EY ŞANLI HİLAL!
OLSUN ARTIK DÖKÜLEN KANLARIMIN HEPSİ HELAL.
EBEDİYEN SANA YOK, IRKIMA YOK İZMİHLAL:
HAKKIDIR, HÜR YAŞAMIŞ, BAYRAĞIMIN HÜRRİYET;
HAKKIDIR, HAKK'A TAPAN, MİLLETİMİN İSTİKLAL!