Antep Savunması Düştü…
Bu şekilde size merhaba demek istemezdim ama bu şehre göç etmiş birisi olarak bir terapist olarak her şeyin ötesinde bir insan olarak gördüklerimi daha yumuşak bir dil ile ifade edecek bir yol bulamıyorum. Bakın size hikâyeyi anlatayım:
Gaziantep’e ilk geldiğim zaman kültürünü, insanlarını tanımaya çalıştım ve bana anlatılan olayların özünde hep Gazianteplinin namusu için, toprağı için nasıl kahramanca savaştığını çoluk çocuk demeden cephede çekinmeden canını verdiği anlatıldı. Çok heyecan verici bir tarih. Daha sonra şehri tanımak istedim ve sokaklara çıktım ve gördüklerim karşısında şok oldum. Çocuklar hala daha ölüyor, gençler hala daha ölüyor savaş bitmiş cephe savaşı kazanılmış ama bu sefer de başka bir savaş başlamıştı uyuşturucu savaşı, sigara savaşı, alkol savaşı. O güzelim yem yeşil parklarda 10-18 yaş arası çocuklar ve gençler sabah okula gitmeden önce sigara içiyordu. Her köşe başı her okul binasının önü sigara içen çocuklar ile dolu bu nasıl bir manzara idi.
Daha vahimini de konuşalım mı dostlar. Bir toplantıya davet edildim toplantıda benim gibi insanlar oturmuş Gaziantep’in eğitimini ve sorunlarını tartışıyorlar. Sıramın gelmesini bekledim ve dinledim sadece göç konuşuldu ve göç ile gelenlerin nasıl sorun olduğu. Sanki onlar insan evladı değil bu toprakların öksüz çocukları değilmiş gibi. Çok utandım hem de çok.
Sıra bana geldiği zaman gördüklerimden düşündüklerimden çok utandım mesleğimden, aldığım eğitimden yaptığım işten utandım. Bir tek ben mi görüyordum bunları veya ben mi düşünüyordum bilemiyorum vardır dedim başkaları da ve sesimi duyurmak için konuşmaya başladım derin sorunun bağımlılık olduğunu. Birkaç tekel bayi ile konuştum sohbet ettim kimse küçüklere sigara satmıyormuş o zaman nerden geliyor bu kadar sigara onu merak ediyorum bilenleriniz var ise paylaşsın yetkililer ile.
Böyle bir merhaba çok mu acı oldu bilmiyorum ama onurlu bir dava olmadan nesilleri zehirleyerek kaybetmeyi yediremiyorum insanlığıma, mesleğime. Gaziantep savunması düştü arkadaşlar hem de hiç savaşmadan gençlerini, nesillerini zehirleyerek sinsice, içten…
Erdem AKGÜN
Terapist/Hipnoterapist
Gaziantep’e ilk geldiğim zaman kültürünü, insanlarını tanımaya çalıştım ve bana anlatılan olayların özünde hep Gazianteplinin namusu için, toprağı için nasıl kahramanca savaştığını çoluk çocuk demeden cephede çekinmeden canını verdiği anlatıldı. Çok heyecan verici bir tarih. Daha sonra şehri tanımak istedim ve sokaklara çıktım ve gördüklerim karşısında şok oldum. Çocuklar hala daha ölüyor, gençler hala daha ölüyor savaş bitmiş cephe savaşı kazanılmış ama bu sefer de başka bir savaş başlamıştı uyuşturucu savaşı, sigara savaşı, alkol savaşı. O güzelim yem yeşil parklarda 10-18 yaş arası çocuklar ve gençler sabah okula gitmeden önce sigara içiyordu. Her köşe başı her okul binasının önü sigara içen çocuklar ile dolu bu nasıl bir manzara idi.
Daha vahimini de konuşalım mı dostlar. Bir toplantıya davet edildim toplantıda benim gibi insanlar oturmuş Gaziantep’in eğitimini ve sorunlarını tartışıyorlar. Sıramın gelmesini bekledim ve dinledim sadece göç konuşuldu ve göç ile gelenlerin nasıl sorun olduğu. Sanki onlar insan evladı değil bu toprakların öksüz çocukları değilmiş gibi. Çok utandım hem de çok.
Sıra bana geldiği zaman gördüklerimden düşündüklerimden çok utandım mesleğimden, aldığım eğitimden yaptığım işten utandım. Bir tek ben mi görüyordum bunları veya ben mi düşünüyordum bilemiyorum vardır dedim başkaları da ve sesimi duyurmak için konuşmaya başladım derin sorunun bağımlılık olduğunu. Birkaç tekel bayi ile konuştum sohbet ettim kimse küçüklere sigara satmıyormuş o zaman nerden geliyor bu kadar sigara onu merak ediyorum bilenleriniz var ise paylaşsın yetkililer ile.
Böyle bir merhaba çok mu acı oldu bilmiyorum ama onurlu bir dava olmadan nesilleri zehirleyerek kaybetmeyi yediremiyorum insanlığıma, mesleğime. Gaziantep savunması düştü arkadaşlar hem de hiç savaşmadan gençlerini, nesillerini zehirleyerek sinsice, içten…
Erdem AKGÜN
Terapist/Hipnoterapist
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.