2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Deneysel Yöntemlerle Anne Baba Davranışlarının İncelenmesi
YAZI #3373 © Yazan Psk.Dnş.Alev AKBABA | Yayın Mart 2017
Doğanın kuralları artık geçerliliğini kaybediyor. Malum küresel ısınmayla ve karbon salınımı sera gazı muhabbeti dünyayı kendinden eden biz insanoğlunun da sonu geldi. Bu nedenle dengelerde alışık olunan kalıp yargılarda değişkenlik gösteriyor. Demem o ki her insan evlenmek, her evlenen de evlat sahibi olmak zorunda değil.net.. Lakin ana oldum, baba oldum diyorsanız taşın altına elinizi sokup bir şeyleri yoluna koyacaksınız. Bu görevi kabul de etmeye bilirsiniz o zaman işler değişir beni de aşar.
Konuya geçelim gevezelik etmeyeyim. Anne baba iletişim ve çocuğa yaklaşım konusunda verdiğim seminerlerdeki incelenen maymun davranışlarından bahsedeyim oradan da konuyu bağlanmaya alalım. ( konuyla ilgili kendi handikaplarım da var yok değil. Hala geceleri ortamıza gelip yatan, peşimi bırakma konusunda sorunlar yaşadığım, ben bıraktığımda da vicdan yaptığım durumlar var. Kelin ilacını arıyorum anlayacağınız.)
Harlow deneyi de denen deneyde, denek yavru maymunları bir kafesin içine koyuyorlar. Kafeste biberon bulunan tel ve kumaş kaplı bir tel bulunmaktadır. Maymunların açlık durumunda telin yanına gelip karınlarını doyurdukları, kalan zamanlarını kumaş maymunla geçirdikleri gözlenmiş. Sonrasında kafesten çıkartılıp diğer maymunların yanına konulan yavru maymunların diğer maymunlarla iletişim kurmada zorlandıkları, şiddet içeren davranışlarının olduğu ayrıca cinsel beceri yönünden düşük, yavrularını sahiplenme davranışının da yetersiz olduğu gözlenmiş.
Buradan tonlarca sonuç çıkartabiliriz elbette. Maymunları gözlemeye de gerek yok görüşmeye gelen ergenlerde, anne babalarda da buna benzer davranışlarla karşılaşıyoruz.
Maymun deneylerden ilgi çeken bir diğer deney de kafeste olan maymunların ısıtılan tellere canları yanmasına rağmen tekrar tekrar gitmeleri. İleride yaşanabilecek ruhsal problemler de göz önünde bulundurulduğunda, çocuğa bilinçli veya bilinçsiz verilen zararlarda onun tek isteği sevgi görmek ve ben buradayım beni görün mesajları. Dayak yedikten sonra ilk iş annenin eteğini çekiştirmek ve ona sarılmak değil midir?
Yeni doğan bir bebeğin temel ihtiyacı beslenmek ve altının temizlenmesi, uyku düzeni… Peki, bunu sadece anne mi sağlayabilir? Elbette ki hayır? Anne, baba, ikinci ve üçüncü derece akrabalar veya bakımı üstlenen yardımcılar da olabilir. Bu temel ihtiyaçların karşılanması her şeyin yolunda gitmesine yeter mi? Buna kocaman bir hayır. Bahsettiğimiz bu temel ihtiyaçların karşılanması sırasında yaşanan bir aktarım, bir ilişki mevcut bu ilişkinin şekli ve içeriği aslında o bebeğin kişilik parçalarını, davranış örüntülerini ve tepkilerini belirliyor. Sezgilerde elbette tavan olduğu için sizin bu işlemleri yaparken duygu ve düşünceleriniz bebeği etkileyecektir. O nedenle bebeğin veya çocuğun uyku, beslenme, öfke, davranış, iki yaş sendromu, ergenlik sorunlarından ziyade bu sorunların altında yatan bir ilişki kurma ve bağlanma sorunu vardır diyebiliriz.
Bağlanma ve bağımlılık konusu ayrıca değinilebilecek uzun bir konu. Eğer konuyu ayrıntılı incelemek isterseniz Olcay Tüzün ve Kemal Sayar’ ın “Bağlanma Kuramı ve Psikopatoloji” konulu makalesini okuyabilirsiniz. Ben konuyu çok fazla uzatmadan anne veya anne yerine geçen yetişkinle bağlanmanın önemi üzerine durmak istiyorum. Anne babalar olarak olumlu ve sağlıklı ilişki ve pozitif bir yaklaşım sergilemek istiyorsak. Bebek yeni doğduğunda konuşmasını, tepki vermesini veya yemesini, içmesini beklemeden emme, uyku, banyo, alt değiştirme gibi ihtiyaçları karşılarken etkileşimde bulunmak gerekir. Birçok anne baba zaten bu dönemde çok yakın ilişki kurabiliyor fakat sorun çocuk kendini ifade etmeye başladığı iki yaş döneminde sorunlarda yüzeye çıkmaya başlıyor. Anne baba söz dinletme, bebekte kendi özerkliğini ilan etme çabası içindeyken kurulan cümleler ve konulan etiketler ebeveynle çocuk arasındaki bağların zayıflamasına, bağlanma kuramında incelenen ayrılık durumu olmasa da sevgi açlığı ve yoksunluğu ortaya çıkıyor. Sonra gelsin krizler, gitsin nöbetler. 
Anne babanın varlığı ve etkileşimi çocukların gelişiminde çok önemli bir rol oynuyor bunu elbette ki görmezden gelemeyiz. Özellikle yurtta büyüyen çocukların anne babasının yanında büyüyen çocuklara göre hastalanma oranı, fiziksel gelişimde gerilik, geçici veya kalıcı zeka geriliği, dil gelişimi ve sosyal beceri yönünden zayıf oldukları yapılan çalışmalarda ulaşılan sonuçlar.
Anne babasıyla birlikte olup sevgi ve bağlanma ihtiyacı karşılanmayan çocuklarda ise bu kadar ağır sonuçlar olmasa da, kaygı bozuklukları, depresif kişilik, sınır kişilik, sosyal beceri sorunları, agorafobi ayrılık anksiyetesi ve korkusu gibi fobik bozuklukların görülmesi oldukça yaygın ve karşılaştığımız sorunlar. Bağlanma sorunu yaşayan çocuk ve ergenlerde görülen bu sorunların ilacı yine anne babalarda. Alınacak önlemler ve anne babaya verilecek terapötik yaklaşım becerileri, çocukla yapılacak çalışmalarla olumlu sonuçlarla karşılaşabiliriz. Yeter ki farkında olalım.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Alev AKBABA Fotoğraf
Psk.Dnş.Alev AKBABA
Balıkesir (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi15 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Alev AKBABA'nın Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Deneysel Yöntemlerle Anne Baba Davranışlarının İncelenmesi' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:21
Top