Madde Bağımlılığı- Drug Addıctıon
MADDE BAĞIMLILIĞI- DRUG ADDICTION
KAFEİN VE NİKOTİN
Kahve, çay ve çikolatada yer alır. Ağrıyı azaltmaya yardımcı olarak bazı ilaçların içinde yer alır.
Dünyada kullanılan en yaygın psikoaktif maddedir.
Çeşitli maddelerdeki kafein miktararı;
Kafeinin Farmakokinetiği
Oral alımda hızla emilir. 30 dakika içinde kan tepe noktasına ulaşır.
%10 kadarı değişmeden atılır.
Kafein Yoksunluğu
Son alımdan 18-19 saat sonra baş ağrısı ile başlar. Halsizlik yapar. İlk iki gün içinde yakınmalar en şiddetlidir. 5-6 gün içinde semptomlar azalır.
Psikolojik bağımlılık da yapar.
Tolerans 2 ay içerisinde kullanılmazsa kaybolur.
Kafeinin Etkileri
200 mg kafein uykuyu bozabilir.
500 mg gibi yüksek doz beyni etkiler , kalp ve solunum hızı artar.
Kalpte ritim bozukluğu olabilir.
Bazal metabolizma %10 artar, fiziksel iş gücü artar, yorgunluk azalır.
İştahı azaltmaktan çok, yeme ataklarını arttırarak kilo aldırabilir.
Günde 300 mg fiziksel bağımlılığa yol açar.
10 gr üzerinde ölüme yol açabilir. Sonuçta solunum yetmezliği ve ölüm olabiir.
Kafeinin Psikolojik Etkisi
Zihinsel becerilerde artma
Atletik becerilerde artma
Algı performansında artma
Uykuya dalma süresinde uzama, toplam uyku süresinde kısalma
Öznel deneyim, tedirginlik yada enerjik olma, kendine güvende artma ve iş yapma isteğinde artma şekli olalabilir.
Kafeinin Olumsuz Etkileri
Kalp hastalıkları üzerinde etkisi ile ilgili farklı sonuçlar içeren çalışmalar bulunmaktadır.
Kanserojen etkiye sahip olmakla beraber kanserojen maddelerin etkisini arttırdığı düşünülmektedir. Böbrek, mesane, testis, meme kanseri ve fibrokistik meme hastalığı ile ilişki gösteren çalışmalar vardır.
Postmenopozal kadınlarda günde 300mg üzerinde alındığında, kemikten kalsiyum kaybetme hızını arttırdığı gösterilmiştir.
Kafeinizm
Kulakta çınlama
Gözde şimşek çakması
Hafif deliryum
Hafif ısı artışı
6 ölüm bildirilmiştir.(6-8gr)
Nikotin
Tobacco(tütün) bitkisi: Nicotiana tabacum
Birkaç saat tolerans oluşması için yeterlidir
Sigara Dumanının Etkileri
Dumanda karbonmonoksit vb. toksik gazlar bulunur.
CO hemoglobine bağlanarak, oksijen taşıma kapasitesini %15 azaltır. Bu kalp ve dolaşım sisteminde olumsuz bir etkiye yol açar.
Hidrojen siyanid, nitrojen oksit gibi zehirli gazlar sigara dumanı çekildiğinde öksürme ve bronş kanallarında daralmaya yol açar. Kronik Tıkayıcı Akciğer Hastalıklarına yol açar.
Katranın Etkileri
Sigara dumanında bulunan katran kanserojendir. Sigaranın yanan ucundaki dumanda bu maddelerin oranı daha da yüksektir.
Sigaranın Psikolojik Etkileri
Olumsuz duygularda azalma(gerginlik, öfke, korku, utanç vs.)
Stress altında duygusal iniş –çıkışları azaltma
AİDS ve UYUŞTURUCU
AİDS
A - ACQUİRED : Edinsel
I - IMMUNE : İmmün
D - DEFICIENCY : Yetmezlik
S - SYNDROME : Sendromu
HIV
H – HUMAN : İnsan
I - IMMUNO-DEFİCİENCY : Immün-Yetmezlik
V – Virus : Virüsü
AIDS/HIV EPİDEMİYOLOJİSİ
Tanımlandığı 1980’li yılların başlarında: Homoseksüel erkeklerin hastalığı olarak bilinirken
1990’lı yıllarından beri bulaşma yolları:
En sık heteroseksüel cinsel temas
İkinci sıklıkta damar içi madde kullananların ortak paylaştığı enjektör
%9 – 10 oranında homoseksüel cinsel temas
AIDS/HIV EPİDEMİYOLOJİSİ
(Aralık 2003-Dünya Sağlık Örgütü)
Dünyada 46 milyon HIV/AIDS’li kişi yaşamakta
Epideminin başından beri 30.8 milyon kişi hayatını kaybetmiş
Günde 14.000 dakikada 10 yeni vaka eklenmektedir.
Koruma ve tedavi gibi konularda gerekli adımlar atılmaz ise HIV/AIDS’ten ölenlerin sayısı 2020 yılına kadar hastalığın en yaygın olduğu 45 ülkede 68 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir.
AIDS/HIV EPİDEMİYOLOJİSİ
(Aralık 2003-Dünya Sağlık Örgütü)
Vakaların %95’inden fazlası gelişmekte olan ülkelerde, bunun %89’u da Sahra-altı Afrika, Güney ve Güney-Doğu Asya’dadır.
SSCB’nin parçalanmasıyla Doğu Avrupa ülkeleri ve Rusya’da süratle yayıldığı görülmektedir.
AIDS/HIV EPİDEMİYOLOJİSİ
(Aralık 2003-Dünya Sağlık Örgütü)
Dünya nüfüsunun 1/5’inin yaşadığı Çin’de, özellikle damar içi uyuşturucu madde kullananlar arasında HIV pozitiflik oranı kısa sürede yükselerek %70’lere ulaşmış
Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde 1994 yılından beri her yıl yeni vaka sayıları bir önceki yıldan fazla değil.
Hindistan, Afrika, Tayland gibi ekonomik seviyeleri düşük Asya ülkelerinde vaka sayıları katlanarak artmaktadır.
AIDS/HIV EPİDEMİYOLOJİSİ
TÜRKİYE (
Aralık 2003,T.C. Sağlık Bakanlığı)
Türkiye’de ilk olarak 1985 yılında bir hasta ve bir taşıyıcıda görüldü.
En çok İstanbul, Ankara ve İzmir’de
AIDS’ li sayısı : 2003 yılında 1712
En sık 20-49 yaş arasında
Erkek : % 68.6
Kadın: % 31.4
AIDS/HIV EPİDEMİYOLOJİSİ
TÜRKİYE (
Aralık 2003,T.C. Sağlık Bakanlığı)
Türkiye’deki bulaşma yollarına göre AIDS/HIV vakaları :
Heteroseksüel cinsel temas: %50.60
Homoseksüel cinsel temas: % 7.90
Damar içi madde bağımlıları: %6.10
Transfüzyon alanlar: %2.40
Anneden bebeğe geçiş: %1.50
Hemofili hastaları: %0.50
Bilinmeyen: %30.60
ABD’de 1981-2001
AIDS VAKALARI
HIV BULAŞMASI
Bulaşıcı olanlar:
Kan(adet kanı dahil)
Semen(meni)
Vajinal Salgılar
Anne Sütü
Kan içeren diğer vücut sıvıları
Beyin ve omuriliği çevreleyen sıvı
Eklem çevresindeki sıvı
Fetüsü çevreleyen sıvı
HIV BULAŞMASI
Bulaşıcı Olmayanlar:
Tükürük
Gözyaşı
Ter
Dışkı
İdrar
AİDS Bulaşma Riski Olmayan Davranışlar
1. Kuru Öpücük : Şu ana kadar öpüşme yoluyla AIDS bulaşmış bir hastanın kaydına rastlanmamıştır.
2. Mastürbasyon
3. Korumalı Oral Seks: Latex prezervatif kullanılarak yapılan oral seks
4. Dokunma: HIV sağlam deriden geçmez
Aynı oda, büro, sınıfta bulunma, aynı havayı soluma
Kucaklaşma, tokalaşma, okşama, öksürük, aksırık, ter, gözyaşı, tükürük
Yiyecek, içecek, çatal, kaşık, tabak, telefon
Tuvalet, duş, su, yüzme havuzu, deniz, sauna, hamam
5. Sivrisinek , böcek sokması ve hayvanlarla temasla
AİDS Bulaşma Riski Çok Olan Aktiviteler
Prezervatifsiz Anal, Vajinal, Oral Sex
Çok eşli yaşam sürdürmek
Eşcinsel ilişkide bulunmak
Damar yoluyla uyuşturucu madde kullanmak.
AİDS mikrobunu taşıyan annelerin doğum yapması
AİDS yönünden test edilmemiş kan ve kan ürünlerinin kullanımı
AİDS mikrobu taşıyan cerrahi aletler ve akapunktur iğneleri ile tedavi yapılması
AİDS mikrobu taşıyan dövme aleteriyle vücuda dövme yapılması
HIV’İN BULAŞMASINI ÖNLEME
Cinsel ilişkilerde prezervatif kullanılmalıdır.
Kan ve kan ürünleri naklinde, test edilmemiş kan asla kullanılmamalı
Kesici-delici aletler ortak kullanılmamalı
Ortak kulanılması zorunlu olanlar, kuralına uygun olarak streril edilmelidir.
Anne adayına, bebeğe zarar verebilecek HIV ve diğer bulaşıcı hastalıklar açısından testler yapılmalıdır.
TANI
Erişkinlerde: En az iki farklı merkezde ELİSA testi ile Anti-HIV pozitif çıkan kişilerde, Western Blot testi tanı koydurucudur.
Çocuklarda : İki yaşın altındaki çocuklarda anneden geçen antikorlar nedeniyle enfeksiyon tanısı zordur. Bu gruba DNA PCR ve virüs kültürü gibi direk HIV tespit metotları uygulanmalıdır.
KAFEİN VE NİKOTİN
Kahve, çay ve çikolatada yer alır. Ağrıyı azaltmaya yardımcı olarak bazı ilaçların içinde yer alır.
Dünyada kullanılan en yaygın psikoaktif maddedir.
Çeşitli maddelerdeki kafein miktararı;
Kafeinin Farmakokinetiği
Oral alımda hızla emilir. 30 dakika içinde kan tepe noktasına ulaşır.
%10 kadarı değişmeden atılır.
Kafein Yoksunluğu
Son alımdan 18-19 saat sonra baş ağrısı ile başlar. Halsizlik yapar. İlk iki gün içinde yakınmalar en şiddetlidir. 5-6 gün içinde semptomlar azalır.
Psikolojik bağımlılık da yapar.
Tolerans 2 ay içerisinde kullanılmazsa kaybolur.
Kafeinin Etkileri
200 mg kafein uykuyu bozabilir.
500 mg gibi yüksek doz beyni etkiler , kalp ve solunum hızı artar.
Kalpte ritim bozukluğu olabilir.
Bazal metabolizma %10 artar, fiziksel iş gücü artar, yorgunluk azalır.
İştahı azaltmaktan çok, yeme ataklarını arttırarak kilo aldırabilir.
Günde 300 mg fiziksel bağımlılığa yol açar.
10 gr üzerinde ölüme yol açabilir. Sonuçta solunum yetmezliği ve ölüm olabiir.
Kafeinin Psikolojik Etkisi
Zihinsel becerilerde artma
Atletik becerilerde artma
Algı performansında artma
Uykuya dalma süresinde uzama, toplam uyku süresinde kısalma
Öznel deneyim, tedirginlik yada enerjik olma, kendine güvende artma ve iş yapma isteğinde artma şekli olalabilir.
Kafeinin Olumsuz Etkileri
Kalp hastalıkları üzerinde etkisi ile ilgili farklı sonuçlar içeren çalışmalar bulunmaktadır.
Kanserojen etkiye sahip olmakla beraber kanserojen maddelerin etkisini arttırdığı düşünülmektedir. Böbrek, mesane, testis, meme kanseri ve fibrokistik meme hastalığı ile ilişki gösteren çalışmalar vardır.
Postmenopozal kadınlarda günde 300mg üzerinde alındığında, kemikten kalsiyum kaybetme hızını arttırdığı gösterilmiştir.
Kafeinizm
Kulakta çınlama
Gözde şimşek çakması
Hafif deliryum
Hafif ısı artışı
6 ölüm bildirilmiştir.(6-8gr)
Nikotin
Tobacco(tütün) bitkisi: Nicotiana tabacum
Birkaç saat tolerans oluşması için yeterlidir
Sigara Dumanının Etkileri
Dumanda karbonmonoksit vb. toksik gazlar bulunur.
CO hemoglobine bağlanarak, oksijen taşıma kapasitesini %15 azaltır. Bu kalp ve dolaşım sisteminde olumsuz bir etkiye yol açar.
Hidrojen siyanid, nitrojen oksit gibi zehirli gazlar sigara dumanı çekildiğinde öksürme ve bronş kanallarında daralmaya yol açar. Kronik Tıkayıcı Akciğer Hastalıklarına yol açar.
Katranın Etkileri
Sigara dumanında bulunan katran kanserojendir. Sigaranın yanan ucundaki dumanda bu maddelerin oranı daha da yüksektir.
Sigaranın Psikolojik Etkileri
Olumsuz duygularda azalma(gerginlik, öfke, korku, utanç vs.)
Stress altında duygusal iniş –çıkışları azaltma
AİDS ve UYUŞTURUCU
AİDS
A - ACQUİRED : Edinsel
I - IMMUNE : İmmün
D - DEFICIENCY : Yetmezlik
S - SYNDROME : Sendromu
HIV
H – HUMAN : İnsan
I - IMMUNO-DEFİCİENCY : Immün-Yetmezlik
V – Virus : Virüsü
AIDS/HIV EPİDEMİYOLOJİSİ
Tanımlandığı 1980’li yılların başlarında: Homoseksüel erkeklerin hastalığı olarak bilinirken
1990’lı yıllarından beri bulaşma yolları:
En sık heteroseksüel cinsel temas
İkinci sıklıkta damar içi madde kullananların ortak paylaştığı enjektör
%9 – 10 oranında homoseksüel cinsel temas
AIDS/HIV EPİDEMİYOLOJİSİ
(Aralık 2003-Dünya Sağlık Örgütü)
Dünyada 46 milyon HIV/AIDS’li kişi yaşamakta
Epideminin başından beri 30.8 milyon kişi hayatını kaybetmiş
Günde 14.000 dakikada 10 yeni vaka eklenmektedir.
Koruma ve tedavi gibi konularda gerekli adımlar atılmaz ise HIV/AIDS’ten ölenlerin sayısı 2020 yılına kadar hastalığın en yaygın olduğu 45 ülkede 68 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir.
AIDS/HIV EPİDEMİYOLOJİSİ
(Aralık 2003-Dünya Sağlık Örgütü)
Vakaların %95’inden fazlası gelişmekte olan ülkelerde, bunun %89’u da Sahra-altı Afrika, Güney ve Güney-Doğu Asya’dadır.
SSCB’nin parçalanmasıyla Doğu Avrupa ülkeleri ve Rusya’da süratle yayıldığı görülmektedir.
AIDS/HIV EPİDEMİYOLOJİSİ
(Aralık 2003-Dünya Sağlık Örgütü)
Dünya nüfüsunun 1/5’inin yaşadığı Çin’de, özellikle damar içi uyuşturucu madde kullananlar arasında HIV pozitiflik oranı kısa sürede yükselerek %70’lere ulaşmış
Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde 1994 yılından beri her yıl yeni vaka sayıları bir önceki yıldan fazla değil.
Hindistan, Afrika, Tayland gibi ekonomik seviyeleri düşük Asya ülkelerinde vaka sayıları katlanarak artmaktadır.
AIDS/HIV EPİDEMİYOLOJİSİ
TÜRKİYE (
Aralık 2003,T.C. Sağlık Bakanlığı)
Türkiye’de ilk olarak 1985 yılında bir hasta ve bir taşıyıcıda görüldü.
En çok İstanbul, Ankara ve İzmir’de
AIDS’ li sayısı : 2003 yılında 1712
En sık 20-49 yaş arasında
Erkek : % 68.6
Kadın: % 31.4
AIDS/HIV EPİDEMİYOLOJİSİ
TÜRKİYE (
Aralık 2003,T.C. Sağlık Bakanlığı)
Türkiye’deki bulaşma yollarına göre AIDS/HIV vakaları :
Heteroseksüel cinsel temas: %50.60
Homoseksüel cinsel temas: % 7.90
Damar içi madde bağımlıları: %6.10
Transfüzyon alanlar: %2.40
Anneden bebeğe geçiş: %1.50
Hemofili hastaları: %0.50
Bilinmeyen: %30.60
ABD’de 1981-2001
AIDS VAKALARI
HIV BULAŞMASI
Bulaşıcı olanlar:
Kan(adet kanı dahil)
Semen(meni)
Vajinal Salgılar
Anne Sütü
Kan içeren diğer vücut sıvıları
Beyin ve omuriliği çevreleyen sıvı
Eklem çevresindeki sıvı
Fetüsü çevreleyen sıvı
HIV BULAŞMASI
Bulaşıcı Olmayanlar:
Tükürük
Gözyaşı
Ter
Dışkı
İdrar
AİDS Bulaşma Riski Olmayan Davranışlar
1. Kuru Öpücük : Şu ana kadar öpüşme yoluyla AIDS bulaşmış bir hastanın kaydına rastlanmamıştır.
2. Mastürbasyon
3. Korumalı Oral Seks: Latex prezervatif kullanılarak yapılan oral seks
4. Dokunma: HIV sağlam deriden geçmez
Aynı oda, büro, sınıfta bulunma, aynı havayı soluma
Kucaklaşma, tokalaşma, okşama, öksürük, aksırık, ter, gözyaşı, tükürük
Yiyecek, içecek, çatal, kaşık, tabak, telefon
Tuvalet, duş, su, yüzme havuzu, deniz, sauna, hamam
5. Sivrisinek , böcek sokması ve hayvanlarla temasla
AİDS Bulaşma Riski Çok Olan Aktiviteler
Prezervatifsiz Anal, Vajinal, Oral Sex
Çok eşli yaşam sürdürmek
Eşcinsel ilişkide bulunmak
Damar yoluyla uyuşturucu madde kullanmak.
AİDS mikrobunu taşıyan annelerin doğum yapması
AİDS yönünden test edilmemiş kan ve kan ürünlerinin kullanımı
AİDS mikrobu taşıyan cerrahi aletler ve akapunktur iğneleri ile tedavi yapılması
AİDS mikrobu taşıyan dövme aleteriyle vücuda dövme yapılması
HIV’İN BULAŞMASINI ÖNLEME
Cinsel ilişkilerde prezervatif kullanılmalıdır.
Kan ve kan ürünleri naklinde, test edilmemiş kan asla kullanılmamalı
Kesici-delici aletler ortak kullanılmamalı
Ortak kulanılması zorunlu olanlar, kuralına uygun olarak streril edilmelidir.
Anne adayına, bebeğe zarar verebilecek HIV ve diğer bulaşıcı hastalıklar açısından testler yapılmalıdır.
TANI
Erişkinlerde: En az iki farklı merkezde ELİSA testi ile Anti-HIV pozitif çıkan kişilerde, Western Blot testi tanı koydurucudur.
Çocuklarda : İki yaşın altındaki çocuklarda anneden geçen antikorlar nedeniyle enfeksiyon tanısı zordur. Bu gruba DNA PCR ve virüs kültürü gibi direk HIV tespit metotları uygulanmalıdır.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.