Sekreter: Dilediğin kadar acıt canımı…
Filmin başlangıcından anlaşılacağı üzere Lee'nin psikolojik sorunları vardır. Lee, kendine zarar verdiği için, uzun bir süre hastanede tedavi görmüştür. Tedavi süreci bitince, evin döner ama kendine zarar verme davranışından vazgeçemez. Kendini bir şekilde oyalamaya çalışır ve daktilo derslerine başlar. Daktilo derslerinde oldukça başarılı olmasının ardından, iş aramaya başlar ve bir hukuk bürosunda sekreter olarak işe başlar. Lee’nin Özgüvensiz, gergin ve oldukça çocuksu hareketleri, dominant patronu Edward Grey’in dikkatini çeker. Lee kendi güçsüzlüğünün utancıyla, Edward’ın gücünün cazibesine giderek daha fazla kapılır. Çaresizce, kendini patronuna sevdirmeye çalışır, kahvesini getirir, ona verilen her görevi hiç sorgulamadan yerine getirmeye çalışır. Kendini savunmasız, çaresiz ve güçsüz hissettiği her anın bedeli olarak, vücudunda yeni bir iz oluşturur. Aslında, Lee mazoşizmi savunma mekanizması olarak kullanır. Böylece, kendini küçülterek küçük düşme olasılığını engeller ve tehlikelerden korunmuş olur. Filmin ilk karesinden itibaren sürekli gergin ve korkak tavırlarıyla izlediğimiz Lee’nin tutumu, patronu Edward ile yapılan bir konuşmanın ardından yavaşça değişmeye başlar. Edward iyi bir gözlemcidir. Lee’nin annesinin her gün ofisin önünde saatlerce beklediğinin, Lee’nin bacaklarındaki bandajların altında aslında kendi açtığı yaraların gizlendiğinin farkındadır. Edward, Lee’nin kendisini kesmesini yasaklar ve bir yetişkine uygun hareket etmesini ister. Tüm bu davranışlar Lee’nin patronu ile ilgili cinsel fantezelerinin giderek çoğalmasın yol açar. Bu konuşma Lee’nin hayatında başka bir döneme geçiştir. Lee, ofisten çıkışında annesini gönderir ve ilk kez kendini özgür hissederek tek başına evine döner. Ancak, Lee’nin özgürlük zannetiği şey, aslında Edward’ın kontrol alanına girmesidir. Edward, Lee’nin yazım hatalarını, ona şiddet uygulayarak cezalandırır. Böylece, sadomazoşistik bir ilişkiye ilk adım atılmıştır. Lee’nin günlük hayatı artık Edward’ın kontolündedir. Lee artık yiyeceği her lokma için bile izin almak zorundadır. Edward, Lee’yi cezalandırmanın farklı yollarını bulur. Bazen, elleri bağlanan, bazen her yanlış harf için farklı sadistik ‘’oyunlara’’ dahil olmaya çalışan Lee, giderek Edward’a aşık olmaya başlar. Eric From bu davranışı mazoşist olan partnerin, bağlandığında fiziksel ve cinsel olarak karşısındaki kişinin merhametine muhtaç, çaresiz olması, hatta hayatta kalmasının ya da ölmesinin bile karşı tarafın elinde olmasının, sadist olan partnerin ise karşısındakinin hayatının kendi merhametine bağlı olmasını, güçlü, partnerine istediği her şeyi yapabilme gücünden aldığı haz olarak açıklar. Lee ve Edward arasında cinsel bir ilişki yoktur, ancak Lee’nin tüm cinsel fantazilerini patronunun üzerine kurgulanır. Edward, Lee’yi diğer sekreterlerinin bulunduğu odaya gönderir. Lee artık Edward için özel olmadığını düşünür, onu elde etmek için, elinden geleni yapar, ama karşılık bulamaz. Eski bir çocukluk arkadaşı ile cinsel ilişki yaşamaya başlayan Lee, patronunu aklından çıkaramaz. Onun canını acıtmayan birinin varlığını hissedemediği gibi, kendi canı yanmayınca, yaşadığını da hissedemez. Giderek daha da bağımlı bir hale gelir ve sonunda patronun onu cezalandırması umudu ile, patronun yazışmalarından birinin içine bir solucan gizler. Nihayet amacına ulaşır ve patronu onu odasına çağırır. Lee'den masanın üzerine eğilmesini ve eteğini açmasını isteyen Edward, mastürbasyon yapar ve bu durum Lee’nin cinsel olarak Edward’ı daha da fazla arzulamasına neden olur. Ancak, Edward bu yaşanan olaydan büyük bir pişmanlık duyar, Lee’ye ait olan tüm anıları yok etmeye çalışır ve sonrasında Lee’yi işten çıkarır. Lee bu sonuca direnir, ofiste kalmak için herşeyi yapmaya razıdır. Kendisini zorlaması için patronunu zorlar, ama başarılı olamaz ve ofisten ayrılmak zorunda kalır. Edward hayatına kaldığı yerden devam eder. Yeni bir kilit ve yeni bir sekreter, yeni bir sadomazoşistik döngü için yeterlidir. Çünkü sadizmde sürecin özü değişmeden kalırken sadece nesnesi değişir. Öte yandan, Lee yeniden doğmaya çalışırcasına, hayatına başkalarını almaya çabalar ve sonunda çocukluk aşkının ona evlenme teklifini kabul eder. Ancak, gelinliği denerken, birden kendine hakim olamaz, eski ofisine koşar ve bay Grey diye hitap ettiği Edward’a ilk kez ismiyle hitap ederek, ona olan aşkını haykırır. Edward, Lee’ye ellerini masaya yapıştırmasını ve ayaklarını yerden çekmemesini emreder ve ofisten uzaklaşır. Sevgilisi, ailesi ve farklı kişiler onu ofisten çıkarmaya çalışır ama Lee masada bulunduğu pozisyondan hiçbir şekilde kımıldamaz. Yemek yemeden, uyumadan, sabit bbit şekilde durmaya çalışır. Tuvalet ihtiyacını bile giderme izni olmadığı için, oturduğu sandalyenin üzerine yapmak zorundadır. Hiçbir kişisel sınırı, insani değeri veya özgürlüğü olmadan, sahibinin gelip onu ordan kurtarmasını beklemeye mahkumdur. Günler geçtikçe, şehirdeki herkes, hatta basın bile Lee’nin açlık grevinden bahsetmeye başlar. Üçüncü günün sonunda Edward gelir ve Lee’ye alıp evine götürür. İlk kez Edward’ın Lee’ye şevkat gösterdiğini görürüz, hatta evlenirler ama düzen yine aynıdır. Lee itaatkar bir köle, Edward da onun efendisidir. Kölelerin özgür iradeleri, hakları, istekleri, sosyal ilişkileri olamaz, efendilerine kopmaz zincirlerle bağlıdırlar. Fromm, bu ilişkiyi sadist bir erkek ile mazoşist kadının oluşturduğu ideal vaka tipi olarak açıklar. Erkek ve kadında mevcut bulunan sadizm ve mazoşizm karşılıklı duyulan bir istek, uyum ve tatmin anlamı taşımaktadır. Ancak burada çiftin duygusal etkileşimleri birbirlerinden çok farklıdır. Her ikisi de kendilerine özgü cinsel taleplerini tatmin olmak için kullanmakta, birbirlerine karşı minnettarlık duyarak birbirlerini ve dolayısıyla kendilerini tatmin etmektedirler.

Mazoşizm
Mazoşizm terimi cinsellik ve acı çekme ilişkisini romanlarına konu etmiş olan Sacher- Masoch’un adından üretilmiştir. Mazoşizm, aşağılanmaktan, dövülmekten, bağlanmaktan ya da başka bir biçimde acı çekmekten, yineleyici bir biçimde çok uyarılma şeklinde tanımlanmaktadır. Freud üç tür mazoşizm tanımlamıştır. 1) Erotik mazoşizm: Ölüm içgüdüsünün libidolaşmış bölümüdür. 2) Dişilik mazoşizmi: Bu tür mazoşizmde, etkin oidipal isteklerin ürkütücülüğü karşısında gerileme yaşanır. 3) Salt psikolojik mazoşizm: Bu tür mazoşizm de, bedensel acıdan çok psikolojik olarak acı çekme, üzüntü duyma isteği vardır. Krafft Ebing’e göre mazoşizmin temelinde zulüm ve zorbalığa maruz kalma isteği bulunur. Uysallık ve boyun eğme davranışları aşırı bağımlılıktan kaynaklanır. Öte yandan, Freud mazoşizmin suçluluk duygusundan kaynaklandığını söyler. Krafft Ebing’e göre mazoşizm sadizmin karşıtıdır. Acı çekme ya da zorbalığa maruz kalma istekleriyle belirlenir. Mazoşistler acıyı kendilerini unutmak ve düşüncelerinden kaçmak için bir araç olarak kullanırlar. Krafft Ebing’e göre, cinsellikle acı verme arasında bir kez bağ kurulduktan sonra biri diğerini, harekete geçirir. Mazoşist ilişkilerin önemli zevk unsurlarından biri de aşağılanmaktır. Aşağılanmak, hakarete uğramak, cezalandırılmak, şaplak yemek, partnerinin ayağının altında yatmak, vs. şeklinde fantezileri içermektedir. Çünkü mazoşist için başlangıçta eylem yoktur, yalnızca fantezi vardır. Mazoşist fantezide ayrıntılar önemlidir, denemeye açıktır. Gösterme ya da görülmeyi isteme, mazoşist ilişkide, cinsel olarak doyurucu olan cezayı davet etmenin bir yoludur.
Sadomazoşizm…
Freud sadizmin ve mazoşizmin tek bir kişide birlikte bulunabileceğini belirtmiştir ve sado- mazoşizm terimi ilk olarak bu şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Sadizm ile mazoşizm arasındaki ilişki çok dar olduğu için, sadomazoşizmden bahsedilebilir. Ancak, her bireyin bu eğilimlerden birinin hakimiyeti altına girdiğini unutmamak gerekir. Moser, sadomazoşistik davranışları, esaret (bondage), fiziksel disiplin (physical discipline), yoğun uyarım (intense stimulation), duyusal yoksunluk (sensory deprivation) ve vücut modifikasyonu (body alteration) olarak tanımlamıştır. Sadomazoşizmin kaynağında boyun eğen partnerden dominant partnere güç geçişinin sağlanmasının yattığı düşünülmektedir. Sadomazoşizmin kaynağında boyun eğen partnerden dominant partnere güç geçişinin sağlanması yatar.

Kaynaklar
Geçtan, E. (2010). Psikodinamik Psikiyatri ve Normaldışı Davranışlar. İstanbul: Metis Yayınları.
Güdücü, B. (2013). Sadistik ve Mazoşistik Davranışların Cinsel Yönelimler Açışından İncelenmesi, Adli Tıbbi Yaklaşım. Doktora tezi. İstanbul Üniversitesi.

(Psikesinema dergisi, 14.sayıda yayınlanmıştır)