2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Christiane F. Eroin Adlı Kitaba Dair İnceleme
YAZI #4011 © Yazan Psk.Selen MORAY | Yayın Kasım 2017
Christiane'nın çocukluğu, köyde geçmiştir. Burada doğa ve kırla iç içe nispeten mutlu bir yaşam sürmüştür. Ancak sonrasında Berlin'e gelmiş ve onun için zorlu günler başlamıştır. Köyden şehre gelen bir çocuk olarak başlarda akran çevresine uyum sağlamakta zorlanmıştır. Babası ve annesinin boşanması, kardeşinin babasının yanına gitmesi ve annesinin sevgili bulması gibi travmatik olaylar sonucu Christiane yalnız kalmış, bir de üzerine ergenliğin zorlu süreçlerinden geçmeye başlamıştır. Bu noktada edindiği yanlış arkadaşlıklar sonucu esrarla başlayan yıkıcı yolculuğu eroine geçmesiyle devam etmiştir.
Winnicott kuramında, çevrenin ergenlik döneminde önemli bir faktör olduğunu vurgulamış ve çevrenin yetersizliğinin çocukluk döneminde olduğu gibi ergenlikte de zorluklara yol açabileceğini söylemiştir. Christiane'nın çevresi sosyo-ekonomik düzey olarak düşüktür, çevresinde bulunan çoğu akranı, aile içi çatışmaların olduğu evlerde yaşamaktadır, çevresindeki insan ilişkileri genel olarak ezmek ve ezilmek üzerine kurulmuştur. Evde ise aile içi şiddet mevcuttur. Babası kendisini ve kardeşini dövmekte, annesi ise bu durum karşısında korkarak, pasif bir tavır sergilemektedir. Christiane'nın çevresinin duygusal ve sosyal ilişkiler açısından sağlıksız bir çerçeve sunması, onun şemalarının da olumsuz olarak yapılanmasını etkileyen faktörlerden biridir. Winnicott kişinin ergenlik dönemine, önceki gelişim dönemlerinde oluşturduğu şemalarla geldiğini ifade eder. Christiane, çocukluğunu geçirdiği bu ortamda yapılandırdığı bu şemalarla, ruhsallığındaki saldırgan dürtülerine karşı etkili bir mekanizma geliştirememiştir. Bu noktada ergenlik döneminde yaşadığı dürtüsel hareketlerinin, madde kullanımının, ruhsal aygıtındaki enerjinin yıkıcı şekilde dışa çıkmasının önünde bir kalkan bulunmamaktadır.
Christiane'nın annesine dair yarattığı imge zayıflık üzerine kuruluyken, babasına dair imgesinde güç öğesi bulunmaktadır. Nitekim kitapta, erkeklerin güçlü ve hükmedebilir olduklarını düşündüğünü ifade etmektedir. Bu noktada Christiane'nın anneden ziyade babasıyla daha güçlü bir özdeşim kurduğunu düşünebiliriz. Bu doğrultuda babasının yıkıcı yöndeki güç normlarını idealize etmesi, ilerleyen dönemlerde kendine ve dışa karşı saldırgan ve yıkıcı tavırlar içinde bulunmasına bir açıklama getirebilir. Ayrıca babasının kendisini dövmesini 'normal' bulmaktadır çünkü: '...öbür çocukların evlerinde de durum farklı değildi. Bazen gözleri morarmış gelirlerdi, kendileri de anneleri de.'. Bu durumu sosyal öğrenme kuramıyla da bağlantılandırabiliriz. Bu kuram, çocuğa tokat atmanın, vurmanın istediğini elde etmenin bir yolu olduğunu göstereceğini savunur. (Morris, 2002) Christiane, babasının kendisini sürekli dövmesini model alarak öğrenmiş ve dışa yönelik saldırganlığını bu yönde düzenlemiş olabilir. Bu durumu şu cümlelerden anlayabiliriz : 'Bağırıp çağırarak öğretmenlerin sözünü kestim,onlara karşılık verdim...Yine mücadele ediyordum. Öğretmenlere ve okula karşı. Kendimi kabul ettirmek istiyordum'. Christiane, kendini kabul ettirmenin yolunun (isteğini elde etme) bağırıp çağırmaktan (saldırganlık) geçtiğini düşünür. Blos (1979), ergenliğin çelişik ruh hallerini, çocukluğun libidinal nesnelerini 'ideal olmaktan çıkarma' sürecinin sonucu olarak açıklamaktadır. Christiane kendi yetersizliklerini keşfetmiş, çocukluğunun ideal anne baba imgelerini bozmaya başlamıştır. Bu noktada otoriteyle de savaşıma girmiş, öğretmenlerinin sözünü dinlememeye başlamıştır. Aynı zamanda evden ayrılmaları da kendini göstermeye başlar. Ebeveynlerine başkaldırma ve onlardan ayrışmaya çalışma savaşımı vermektedir.
Ergenliğin en temel meselelerinden olan kimlik arayışı pek çok kuramcı tarafından üzerinde dikkatle durulan bir konu olmuştur. Örneğin Erikson, ergenliğin kimlik kazanmaya karşı rol karmaşası yaşanan bir dönem olduğunu belirtmiştir. Kimlik arayışındaki ergenler bazı gruplara katılır, kendilerini bazı davalara adar ya da okulu bırakıp bir durumdan bir duruma sürüklenebilir. (Burger, 2006) Kitap boyunca Christiane'nın ergenlik dönemindeki kimlik arayışına, kendini bulma çabalarına tanık oluruz. Özellikle akran gruplarının onun için önemi artmıştır, Merkez Evi olarak adlandırılan bir gençlik merkezinde, onun oldukça ilgisini çeken yaşça kendisinden büyük çocuklardan oluşan bir gruba rastlamış ve onlar tarafından kabul edilmek için çabalamıştır. Bu noktada bireyselleşme ve ebeveynlerinden ayrışma çabaları kendini göstermeye başlamış, akran yatırımları fazlalaşmıştır. Özdeşleşmelerini onlar üzerinden inşa etmeye başlamıştır. 'Hangi tür müzikten hoşlandıklarını hemen öğrenip ben de o müziğe geçtim'. Bu grubun uyuşturucu madde kullanımıyla ilgili kötü alışkanlıkları olması, onlarla kendini özdeşleştiren Christiane'yı da bu yola çeken faktörlerden biri olmuştur. Sekizinci ve dokuzuncu sınıflarda akranlara uyum, özellikle anti sosyal standartlara uyum doruk noktasına ulaşır. (Brown ve Larson, 2009) Christiane gruptakilerin, yanında ilk defa esrar içmelerinin karşısında verdiği tepkiyle gruba uyum sağlama çabasının ne denli şiddetli olduğunu gösterir: ' Son derece güvensiz bir durumda bulunduğumu hissettim. O an toz olup havaya dağılmayı istedim. Ama masadan kalkıp gidemezdim. Çünkü esrar içiyorlar diye grupla ilgimi kesiyormuşum gibi görünecekti bu.' Aynı zamanda Christiane'nın burada bilişsel bir çelişki yaşadığını düşünebiliriz. Çok bağlı olduğu bu grup, ilk defa kendisinin onaylamadığı bir davranışta bulunmuştur. Bu durumda önündeki seçenekler, ya onlarla ilişkisini kesmek ya da bu davranışa dair algılamasını olumlu şekilde yeniden düzenlemek olacaktır. Nitekim sonrasında rasyonel bir takım sebepler belirleyerek buna dair algılarını değiştirmiş, üstelik kendisi de esrar kullanmaya başlamıştır. 'Esrar içmenin kötü bir tarafı olduğunu da aklımdan bile geçirmiyordum artık. E Merkez Evi'nde, herkesin önünde içmiyor muyduk esrarı?'
Christiane'nın madde kullanımını sadece akran etkisiyle açıklamak elbette yetersiz kalacaktır. Ergenlikte eve giriş çıkış saatleri, harcanan para miktarı, vs. gibi konularda ebeveynlerin bir takım sınırlar koyması büyük önem taşımaktadır. Winnicott'a göre ergen her ne kadar rahatsız olsa da bu sınırlara en çok ihtiyaç duyduğu dönemdedir. Bu sınırlar, ergenin yüzeye yaklaşan dürtüleri karşısında etkisi azalan üst benliğe destek işlevi görür, bu sayede ergeni de güvende tutar. Bu noktada Christiane'nın annesinin onu çok fazla serbest bırakması, sınır belirlememesi onun uçlara kaymasındaki önemli etkenlerden biri olma ihtimali taşımaktadır. Kitapta annesinin ağzından yer alan bir bölüm sayesinde bunu sonradan kendisinin de fark ettiğini görmekteyiz: '....'Fakat her istediğini yapmasına fazla göz yummuştum galiba'. Aynı zamanda Christiane'nın madde kullanımı, eyleme geçiş olarak adlandırılabilir. Kendi bedenine eziyet etmekte ve bedenini uç sınırlara zorlamaktadır. Aynı zamanda madde kullanımıyla kendisine yönelen saldırgan eyleminin anne ve baba imgesine bir başkaldırıda bulunma yolu olduğunu düşünülebilir.

Kaynakça

Christinane F.(1999). Eroin. İstanbul: Altın Kitaplar Yayınevi
Morris C. (2002). Psikolojiyi Anlamak. Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları
Burger J.(2006). Kişilik. İstanbul: Kaktüs Yayınları
Parman T. (2011) Winnicott'un Kuramında Ergenlik. Psikanaliz Yazıları 23, syf: 83-89
Brown, B. B., Larson, J.(2009). Peer relationships in adolescence, In R. M. Lerner and L. Steinberg(Eds.), Handbook of Adolescent Development (Third Edition). New York: Wiley
Cloutier,R. (1974). Ergenlik Psikolojisinde Kuramlar(Çev.:Onur,B.). Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi,885,27-2
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Selen MORAY Fotoğraf
Psk.Selen MORAY
İstanbul
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Selen MORAY'ın Makaleleri
► Ergenliğe Dair Psk.Şeyda KAYMAK
► Aşka Dair Psk.Muharrem ÇAPKIN
► İlişkilere Dair Psk.Romina KUYUMCUOĞLU
► Ebeveyn Olmaya Dair Psk.Dnş.F. Senem BULAT
► Kadın Olmaya Dair... Psk.Gizem HÜNERLİ
► İletişime Dair 2 Kural Psk.Efser SELAMET ÇELİK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Christiane F. Eroin Adlı Kitaba Dair İnceleme' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Klinik Depresyon Nedir? Mayıs 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:30
Top