Tip 2 Diyabet Hastalarında Sıkı Diyet ile İlaç Tedavisi Kesilebilir Mi, Yeni Bir Diyet Şekli
Lancette yayınlanan bir çalışma bu noktada bize ışık tutmaktadır. Bu çalışmada insülin kullanmayan 149 gönüllü Tip II diyabet hastasına 825–853 kcal/gün, yüksek karbonhidrat, düşük yağ, ve yüksek protein içeren diyet 3 ile 5 ay süresince verildi. 2-8 haftadan sonra diyet tekrar gözden geçirilerek düzenlendi. Hastalara konstipasyondan (kabızlık)koruma amaçlı guar lifi ve bol miktarda su tükettirildi. Hastaların vücut kitle indeksi 27-45 kg/m2 ve yaşlarıda 20-65 arasında idi. Yani fazla kilolu ve morbid obes hastalar çalışmaya dahil edilmişti.
(Guar gum diğer adıyla gellan gum, [bitkiyle ilgili görsel ve detaylı bilgi http://www.guargumcultivation.com/p/guar-seed-and-guar-gum-photo.html] iritabl barsak sendromu, diyare ve kabızlık tedavisinde lifleri veya elde edilen suyu kullanılan Hindistan ve Pakistan civarında sık yetiştirilen bir bitkidir. Kolesterolü düşürdüğü ve ateroskleroza karşı koruyucu etkisi olduğuda bildirilmiştir. )
Bu çalışmada hastalara fiziksel aktivitelerini artırmaları önerilmedi. Hastaların takiplerinde diyet içerikleri aşama aşama değiştirildi (%50 karbonhidrat, %35 yağ, ve %15 protein diyet ). Hastalar diyeti iyi tolere ettiler, bazı hastalarda kabızlık, baş ağrısı ve baş dönmesi görüldü. Sadece bir hasta da şiddetli karın ağrısı görüldü. Çalışma sonunda hastalarda 10 kg ve üzerinde kilo kaybı (%24 ü 15 kg dan fazla) ve HbA1c değerinde anlamlı düşme tespit edildi. Ancak çalışmanın uzun süreli takipli olmaması bu kilo kaybının devam edip etmeyeceği konusunda açık kapı bıraktı. Hastaların ilaç tedavisinin kesilerek takip edilmesi çalışmanın diğer bir handikapıydı.
Uygun hastalarda bariyetrik cerrahi diyabet ve/veya obesitede, son dönemde oldukça popüler tedavi olarak uygulanmaktadır. Uzun süreli sonuçları bilinmektedir, eser element eksikliği (hastaya destek tedavisi verilmektedir), nadiren operasyon komplikasyonları (ehil ellerde neredeyse hiç görülmemektedir) hatta çok nadir olmakla birlikte ölüm gibi sonuçları olabilmektedir. Tek bir çalışma ile olumlu veya olumsuz yorum yapmak doğru değildir ancak diyet tedavisinin bariyetrik cerrahinin yerini alması neredeyse imkansız gibi görülmektedir.
Bu diyet tedavisi vücut kitle indeksi makul değerlerde olan, kan şekerleri ve HbA1c değerleri iyi giden hastalarda olumlu sonuçlar verebilir. Belkide nihayetinde uygun diyabet hastalarında böylesi bir diyet ile ilaç sayısı azalabilir veya kesilebilir. Bu konuda yeni çalışmaları büyük umutla bekliyorum. Ama bu sonucu çıkarmak için çok erken....
Kaynaklar
1.http://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(17)33102-1/fulltext
Doç. Dr. Erkan Cüre Çamlıca Erdem Hastanesi, Üsküdar İstanbul
(Guar gum diğer adıyla gellan gum, [bitkiyle ilgili görsel ve detaylı bilgi http://www.guargumcultivation.com/p/guar-seed-and-guar-gum-photo.html] iritabl barsak sendromu, diyare ve kabızlık tedavisinde lifleri veya elde edilen suyu kullanılan Hindistan ve Pakistan civarında sık yetiştirilen bir bitkidir. Kolesterolü düşürdüğü ve ateroskleroza karşı koruyucu etkisi olduğuda bildirilmiştir. )
Bu çalışmada hastalara fiziksel aktivitelerini artırmaları önerilmedi. Hastaların takiplerinde diyet içerikleri aşama aşama değiştirildi (%50 karbonhidrat, %35 yağ, ve %15 protein diyet ). Hastalar diyeti iyi tolere ettiler, bazı hastalarda kabızlık, baş ağrısı ve baş dönmesi görüldü. Sadece bir hasta da şiddetli karın ağrısı görüldü. Çalışma sonunda hastalarda 10 kg ve üzerinde kilo kaybı (%24 ü 15 kg dan fazla) ve HbA1c değerinde anlamlı düşme tespit edildi. Ancak çalışmanın uzun süreli takipli olmaması bu kilo kaybının devam edip etmeyeceği konusunda açık kapı bıraktı. Hastaların ilaç tedavisinin kesilerek takip edilmesi çalışmanın diğer bir handikapıydı.
Uygun hastalarda bariyetrik cerrahi diyabet ve/veya obesitede, son dönemde oldukça popüler tedavi olarak uygulanmaktadır. Uzun süreli sonuçları bilinmektedir, eser element eksikliği (hastaya destek tedavisi verilmektedir), nadiren operasyon komplikasyonları (ehil ellerde neredeyse hiç görülmemektedir) hatta çok nadir olmakla birlikte ölüm gibi sonuçları olabilmektedir. Tek bir çalışma ile olumlu veya olumsuz yorum yapmak doğru değildir ancak diyet tedavisinin bariyetrik cerrahinin yerini alması neredeyse imkansız gibi görülmektedir.
Bu diyet tedavisi vücut kitle indeksi makul değerlerde olan, kan şekerleri ve HbA1c değerleri iyi giden hastalarda olumlu sonuçlar verebilir. Belkide nihayetinde uygun diyabet hastalarında böylesi bir diyet ile ilaç sayısı azalabilir veya kesilebilir. Bu konuda yeni çalışmaları büyük umutla bekliyorum. Ama bu sonucu çıkarmak için çok erken....
Kaynaklar
1.http://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(17)33102-1/fulltext
Doç. Dr. Erkan Cüre Çamlıca Erdem Hastanesi, Üsküdar İstanbul
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.