2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İsteklerimiz Gerçekten Bizim mi?
YAZI #4167 © Yazan Uzm.Psk.Esra ARDA | Yayın Ocak 2018
İnsanın her türlü ihtiyacını dengeli bir biçimde gidermeye çalışması beklenen, istenen ve sağlıklı bir şey… ihtiyaçlar sekteye uğramaya başlayınca huzursuzluk ve mutsuzluk kendini göstermekte, kendiyle ve çevreyle çatışmalar belirmektedir. Benzer biçimde bir ihtiyaç gereğinden fazla doyurulmaya başladığında da benzer sorunlar ortaya çıkmaktadır. Mesela; yeme ihtiyacının yeteri kadar karşılanmamasının organizma için sorun yaratması söz konusu iken, fazla yemek yiyerek bu ihtiyacın aşırı doyurulmaya çalışılması da başka sorunları ortaya çıkarmaktadır.

Modern toplumsal düzende aşırı doyurulan istekler çerçevesinde, sürekli tüketime özendirilerek yeni nesneler amaçlanmakta ve böylece yeni tüketim araçlarına yönelinmektedir. İnsanların bireysel ihtiyaçlarının ötesine geçen istekleri ve bunların sürekli doyurulma çabası söz konusudur. Bu istekler ve doyumlarıyla bu kadar meşgul olmak; insanların olgunlaşmaları için gerekli olan yaşantılarında pişmesi; ben nerdeyim, ne yapıyorum ve ne yaşıyorum şeklindeki sorgulamalarına ters düşmektedir. İnsan deneyimlerine ve eylemlerine anlam veren bir canlı olarak bu sorgulamalara ihtiyaç duyar. Tüketimsel nesneler ve kavramlar arasında koşarken; bana ne oldu, ne hissediyorum, ne düşünüyorum, bu yaşadığımın anlamı ne gibi soruları çoğunlukla yanıtsız kalmaktadır. Günümüzde yaşam olaylarıyla bu şekilde bir baş etme biçimi gelişmiştir. Artık yaşantılar ve kayıplar karşısında vakit harcamıyor, hemen yeni bir şeylerle dolduruyoruz. Bu nedenle yasa doymayan ruhlar olarak sürekli kaybın üzerini örtmeye devam ediyoruz. Alttaki yas canlı kaldıkça, daha çok toprak daha çok.. bu daha çoktan beslenen öyle bir evrensel hale gelmiş sistem var ki, sürekli bu oyalayıcıları ateşliyor. Telefon uygulamaları yüklüyoruz, yeni araba alıyoruz, alışveriş yapıyoruz, yeni diziye sarıyoruz, sevgili değiştiriyoruz… peki bunlar bizim gerçekten istek ve ihtiyaçlarımız mı yoksa üreticilerin bize dayattığı ve sattığı nesneler mi? Bu isteklerimiz yaşamda aktifleşmemizi mi sağlıyor yoksa pasifleşmemize mi neden oluyor?

İnsanlar sadece ihtiyaçlarına değil, fazlasına da yönelir. Zevk verici, bağımlık yapıcı madde ve alışkanlıkların önemli bir nedeni keyif verici olmalarından çok, başka nedenlerden kaynaklı sıkıntıyı dindirme özellikleridir. Sıkıntı ortadan kalkınca, biz onu keyif gibi yaşarız. Mesela TV izlemek varolan sıkıntıyı unutturur ama aslında gerçek sıkıntı yok olmaz geçici bir rahatlama sağlar. Geçici oyalayıcılarla geçirdiğimiz anlar bize öncelikle zaman ve nakit kaybettiriyor. Öyle ki bu oyalayıcılar için nakit gerekiyor, nakiti elde etmek içinse zamanımızı veriyoruz mecburen… bu zamanı harcarken aslında yaşamımızda gerçekte yapmak istediklerimizden vermiyor muyuz? Daha çok nakit için, sevdiğimiz kişilerden ve etkinliklerden aldığımız zamanı çoğunlukla yapmak istemediğimiz işlere harcamıyor muyuz?

Peki o zaman ne yapacağız? Ee biz de bu dönemde doğduk, ne yapalım devir böyle mi diyeceğiz? Yoksa inisiyatifimizi kullanıp yaşamımızın denetimini ele mi geçireceğiz? İnisiyatif almak sorumluluk almaktır. Ben yaşamımın sorumluluğunu kabul edip, aktif olarak gerçek ihtiyaçlarıma yönelip, bana dikte edilenlere hayır deme özgürlüğüne sahibim. Gerçekten istemediğim şeylere hayır demek, gerçekten istediklerime evet deme olanağını ve özgürlüğünü sağlayacaktır. Ancak böylelikle kendi yaşamsal pratiğimizi yaratabiliriz.

Sistem bizi gündelik zevklerden yakalar. Alımlılık yaratmak için renklendirmeler, cinselleştirmeler, şaşalı ambalajlamalar bundandır. Sürekli uyarılan arzularımız ile sınanır ve kavga eder hale geliriz. Çünkü bu kadar uyarım karşısında dengede kalabilmek için kendimize dur demek ve sürekli arzularımızla itiş kakış halinde olmak durumunda kalarak gerilimi tırmandırıyoruz. Ama tabii ki bir şekilde yine kucağında buluyoruz bu istekler diyarından beslenen sistemin…

Schopenhauer, isteklerin asla doyurulamayacağından ve onları doyurmaya çabalamanın boşunalığından bahseder. Bu sonsuz isteme halini; insanların acılarının kaynağı ve kısıtlanması gereken birşey olarak görür. Belki bu nokta kısıtlamaktan çok; bilinçli bir tüketici olma noktasından ele alınabilir. İhtiyacı anlayıp onu tatmin etmek yeterlidir. Ancak ihtiyacını belirleyebilmek için insanın kendini, sistemin dayattığı arzu nesnelerinden kurtarması ve kendi ihtiyaçlarını dinlemesi gerekir. Sistemin dışına çıkıp kendine dönmesi, duygu ve düşüncelerini fark etmesi, yaşadıklarını hazmetmesi, hazmedemedikleriyle de uğraşması ve halleşmesi gereklidir. Bu demlenme sürecinde insan yaşadıklarını, kendi ihtiyaçlarını ve hedeflerini anlamlandırabilir. Hayatın sürüklemelerine bir mola vermek, taze bir solukla yaşamına bir de başka bir yerden bakmak gibidir… muhakkak canlandırır…

Klinik Psikolog Esra Arda
     6 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Esra ARDA Fotoğraf
Uzm.Psk.Esra ARDA
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi6 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Esra ARDA'nın Yazıları
► Ailemiz & Bizim Çocuklarımız Psk.Eyüp TUNAHAN
► Bizim Çocuk Okula Başlayacak... Psk.Sümeyye ARSLAN
► Bizim Zamanımızda Duygusal Zeka mı Vardı? Psk.Dnş.Tuğçe ALTUNBAŞ
► Olumsuz Duygularımız da Değerli Midir Bizim İçin? Psk.Dnş.Fatma YÜCEL TEMİZKAN
► Gerçekten Depresyonda Mısınız? Psk.Gülsen SÜSLÜ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'İsteklerimiz Gerçekten Bizim mi?' başlığıyla benzeşen toplam 23 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Kuş Gibi… Mayıs 2020
◊ Büyüme Üzerine Haziran 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:08
Top