Karne günleri bir son değil aksine bir başlangıçtır.. !

I. Karne günlerinde çocuklarda yoğun bir kaygı , aileler de ise oldukça heyecan olmaktadır. Mutlaka her aile çocuğunun başarılı olmasını ister ve bu istek doğrultusnda çocuğundan yıl sonu sonuçları iyi olan bir karne beklentisi olur. Fakat çocuk beklenilen bu karneyi ailesine sunamıcak durumdaysa , aile nasıl yaklaşmalı çocuğuna ?

II. Karne kötü geldiği taktirde en önemli dikkat etmemiz gereken nokta hiçbir şekilde aşağılayıcı ve ya reddedici davranışlarda bulunmamalıyız. Bir diğer önemli nokta ise, çocukları özgüven eksikliğine ve düşük benlik saygısının oluşmasına neden olan “Kıyaslama”dır. Kıyaslama , çocuklarda öfkeli ve saldırgan davranış sergilemesine neden olmaktadır. Hem ailesine karşı hem de kıyaslandığı kişilere karşı. Bu durumda oldukçta tehlikeli olabilmektedir. Kıyaslanan çocuklar yetişkinlik dönemlerinde girdikleri her ortamı bir rekabet ortamı gibi görmekte ve bu düşünce onu oldukta yormaktadır ya da tam tersi olacak şekilde başarı amacı gütmeden, “Zaten ben başarısızım.! Ne yaparsam yapayım onlar benden daha iyi olacak !” düşünceleri ile boşvermiş davranışlar sergileme ihtimali de kuvvetli bir ihtimaldir. Bu davranışlar olduğı taktirde o çoçuktan başarı beklentisi olmaması gerekmektedir. Çünkü özgüveni düşmüş ve kendine olan saygısı zedelenmiş olan bir çocuktan ne kadar sağlıklı bir çalışma planı ve iyi bir sonuç beklenilebilir ki .?

III. Bu şekilde çocuğun düşüncelerini olumsuz yönde etkileyecek davranış ve tutumlar yerine , ona güvendiğinizi hissettirin ve onun yanında olduğunuzu belirtin. Ödül ve ceza başarı çözümünde ne kadar etkili oluyor biraz tartışılması gereken bir konudur. Ödül ve ceza sistemi yerine usanmadan , pes etmeden çocuğunuzun yanında olduğunuzu bilmesi, ona destekçi olan bir ailenin varlığını hissetmesi, çocuk için ödül değil olması gereken davranış ve tutumdur.

IV. Aileler karnelere çok büyük anlamlar yükleyip eğitim hayatınınun bir sonuymuş gibi değil de bir başlangıcıymış gibi bakmaları onlar için çok daha rahatlatıcı ve verimli olacaktır . Karne bir çocuğun güçlü ve zayıf yönlerinin göstergesi olarak görülmelidir. Güçlü yönlerini pekiştirerek takip altına alarak daha da o konuda başarılı olmasını sağlayıp, zayıf yönlerinde ise o alanla ilgili ekstra bir destek sağlanması gerekmektedir.

V. En öncelikle çocuklar dinlenmelidir. Karnesi ile ilgili ne düşündüğü, zayıf olan dersleri ile ilgili yorumları alınıp, öğretmeninin yorumları hakkında fikirleri alınmalıdır. Daha sonra beraber çözüm üretici bir konuşma olması gerekmektedir. Başarılı olduğu alanlar ile ilgili taktir etmeyi unutmayıp , eksikliği olan alanlar ile ilgili beraber iş birliği içerisinde bir daha ki dönem için planlar yapılmalıdır. Böylece çocuk , işbirliliğinin verdiği güven ile derslerine olan ilgisi çok daha fazla artacaktır.

VI. Karne ve ya sınav sonuçlarında ortak olan en önemli nokta şudur ; aldığınız sınav sonuçlarında çocukların güçlü ve zayıf yönlerini keşif ettikten sonra , güçlü olan yönlerini pekiştirip daha da başarılı olmasını sağlayarak çocuğun bir alanda kendisini çok iyi hissetmesini sağlayabilirsiniz. Bu tutum , çocuğun özgüveninde olumlu olarak değişimler yaratmaktadır. Başarı bireysel gibi gözüksede unutmamalıyız ki bir bütündür ve bu bütünü sağlayacak tek önemli araç çocuk ve ailesidir..





Uzm.Klinik Psikolog Sena ÇİLİNGİR