Günümüzde neredeyse her ebeveyn kendi çocuklarının çok zeki olduklarından, çok küçük yaşlarda bilgisayarları açıp kapatabildiğinden hatta oyunlara girip oynayabildiklerinden bahsederler. Bu özellikler, teknoloji dünyası geliştikçe ve uyaran sayısının artması ile aslında her ailede ve çocukta görülür. Öte yandan, ebeveynlerin çocukları henüz okula başlamadan hatta konuşmayı öğrenir öğrenmez baskı yaparak zaten okula başladıklarında öğrenilecek olan harfler ve sayıları hatta dört işlemi öğretmeye çalıştıklarına sık rastlanır.
Başlarda iyi niyetlerle öğretilmeye çalışılan bilgiler aynı zamanda çocukların da ilgisini çeker. Farklı uyaranları görmekten, renkler ve şekillerden hoşlanırlar. Bu çocuklar ilkokula başladıklarında bu durum maalesef çoğunlukla değişir. Zaten çok küçük yaştan beri öğretilen bilgilerle tekrar karşılaşan çocuklar derslere hatta okula ilgilerini kaybedebilirler. Özellikle okula alışmakta güçlük çekenler, daha ilk zamanlardan ders saatlerinde tamamen dersten koparak başka şeylere yönlenebilirler. Bu durum da beraberinde başarısızlığı ve davranış sorunlarını getirebilir.
Çocuklar aynı zamanda çok küçük yaşlarda çok fazla yeni bilgiyi hafızalarına kaydedebilir ve bunları ömür boyu taşıyabilirler. Örneğin, daha konuşmaya başlamadan önce basit komutlarla hem anadillerini hem de farklı dilleri öğrenebilirler. Burada asıl önemli olan, öğretme kavramının baskı yapmadan, eğlence ve kaliteli zaman anlayışı altında yapılması gerekliliğidir. Aksi takdirde, baskı ile karşılaşan çocuklar öğrenmeye kendilerini kapatabilir ve baskı yapan kişi ile iletişimlerini kesmeyi tercih edebilirler.
Çocuğunuza “Hadi bakalım şuan ne yapıyorsun bunu İngilizce anlat” demek ya da sosyal ortamlarda yabancı dilde konuşmaya zorlamak yerine, onunla eğlenceli aktiviteler kullanarak o dili beraber öğrenmeyi tercih edebilirsiniz. Günümüz teknolojisinde özellikle tabletlerde bu konuda çok fazla ilgi çekici uygulama bulunmaktadır. Teknoloji haricinde günlük hayatta bile doğal ortamlardan faydalanarak kendi kendimize oyunlar yaratabiliriz. Örneğin sokakta yürürken basılan karoları yabancı dilde saymak, etrafta bulunan objelerin isimlerini söylemek, resimler üzerinden çalışmak, beraber şarkılar söylemek bunlar arasındadır. Oyunlar sırasında baskın olmamak, her şeyi beraberce yapmak, başarılamadığında desteklemek çok önemlidir. Bu tarz oyunlar, kişiler arası etkileşimi de çoğaltmakta faydalıdır.