2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aşk Olsun, Önce Kendinizi Sevin!
YAZI #4404 © Yazan Dyt.Hülya ÖZEL | Yayın Şubat 2018
14 Şubat sevgililer günüymüş. Sevginin günü mü olurmuş diyoruz haklı olarak. Farkındalık olsun diye takvim yapraklarına veriyoruz isimleri. Peki ya gerçek anlamı, bir gün kutlayıp yılın kalanında bildiğimizi okuduğumuz günler? Kapitalist düzene kurban edilen, ticari getiri için harcanan günlerden sadece biri 14 Şubat. Sadece bir gün olmamalı farkındalıklar, güne hediyeleşme olarak da bakılmamalı. Günümüzde basitleşen ilişkiler olarak da yaklaşılmamalı, içi boş kalıplaşmışın dışına çıkılmalı. Al Yazmalım’ın meşhur repliğiyle diyorum ben de ‘ Sevgi neydi? Sevgi emekti, iyilikti…’ Günün anlam ve önemine uysun diye aşkı-sevgiyi ve sağlığa etkisini ele alalım o zaman.

Nedir aşk?
Kimine göre süresi, kimine göre şekli önemli olan ve herkese göre değişen bir kavram aşk. Bazılarına göre aşkın organı kalp olsa da bilim insanlarına göre beyin. Beyinde artan hormanlarla duygu değişimleri; dopamin, oksitosin, noradrenalin, feniletilamin, vazopressin ve serotonin hormonlarının beyin içindeki aktivasyonları sonucu oluşur. Aşık bireylerin beyin MR görüntüleri incelendiğinde özellikle dopamin içeren bölgelerin, yani beyin sağ bölgesinin, yoğun bir biçimde aktivitesinin arttığı görülmekte. Her şey, duyulan heyecanlar ve acılar, komuta merkezi olan beyinde bitiyor, yani hormonal.
Özlemek, sevgiliyi görmeden duramamak ve tutku dopamin hormonunun işlevi. Oksitosin eşler arasında bağlanmayı sağlar, sevgi, şefkat ve empati başlıca işlevleri. Noradrenalin; sevgi ve aşk esnasında yüz kızarması, göz bebeklerinde büyüme, çarpıntı ve heyecandan sorumlu. Adrenalinin etkisiyle de mide krampları, ellerde titreme ve terleme görülebilir. Vazopressin de oksitosin kadar olmasa da bağlılığı ve sadakati simgeler, ancak asıl görevi vücuttan idrar atımı. Feniletilamin aslında bir dopamin türevi olup, aşığın heyecanından ve her an enerjik olmasından sorumlu. Serotonin ise mutluluk hormonu, eksikliğinde depresyon ve panik atak gibi nevrotik bozukluklar olur.
İstisnalar olmakla beraber aşkın ömrü 2-3 yıl. Sonrasında dopamin ve noradrenalin hormonlarının seviyesi ve etkinliği azalır, yerlerini sevgi hormonu olan oksitosine alır. Yani aşk ölmemekte; ama sevgiye dönüşmekte. İlk dönemlerde hislerin ve duyguların etkisi, yıllar içinde beynin daha üst merkezleri tarafından yönetilen akılcı, insani, üst seviyeli bir birlikteliğe dönüşmekte. (Bu yüzden sevgi aşktan daha güvenilir, daha gerçekçi.) Sevgi ve zamanla oluşan alışkanlıklar, hatıralar ya kişileri bir arada tutmaya devam eder ya da bireyler yeni aşklara, yeni arkadaşlıklara yönelir (maalesef günümüzde çocuk oyuncağı-oyunu gibi).
Aşkın Sağlığa Faydası
Aşkın fiziksel etkileri:
• Kan akımının düzenlenmesi (Dopamin ve norepinefrin kan akımını artırması)
• İştah azalması (Tokluk merkezinin uyarılması, açlık hissinin kaybolması)
• Kalp ritminin hızlanması (Noradrenalin kalp atımını hızlandırması)
• Yağ yakımı (Noradrenalin yağ yıkımını sağlaması)
• Metabolizmanın hızlanması (Kilo kontrolü sağlaması)
• Hafıza ve becerilerin artması (Beyin kan akımının artmasıyla hafıza ve becerilerin artması)
• Ağrıyı daha az hissetme (Morfin olan endorfinlerin ağrı algısını azaltması, mutluluk sağlaması)
• Bağışıklık sisteminin güçlenmesi (Endorfin, serotonin yüksekliğinin bağışıklığı güçlendirmesi)
• Cilt sağlığının artması (Ciltte duruluk ve canlılık sağlanması)
• Östrojen ve testosteron artması (Üreme isteğinin artması)
Psikolojik etkiler:
• Motivasyonun artması (Kendine güvenen ve enerjik bir bünye, konsantrasyon yoğunluğunu)
• Anti depresan etkiler (Antidepresanlar serotonin ve noradrenalin türevi maddeler içerir)
• Özgüven, başarı, dışa dönük, sosyal kişilik yapısı (Mutlu ve sosyal bir kişilik yapısı sağlaması)
Aşkın yan etkileri
Aşk kişileri esir alarak, çoğunlukla mantıklı düşünmekten de alıkoyabilir. Aşık olan kişi diğer kişiye odaklanarak, başka hiçbir şey düşünemez hale gelir hani ondan derler aşkın gözü kördür diye. Davranışları ve algısı duygular üzerinde yoğunlaşır ve mantıktan uzaklaşır. Uzmanlar aşk esnasında beynin fonksiyonel MRI ve PET incelemeleri ile elde edilen bulguların, madde bağımlıları ile benzerlik gösterdiğini söylemekte. Aşk da aynı uyuşturucular gibi haz ve keyif veren endorfin hormonunun salgılanmasına neden olmakta. Diğer taraftan uyuşturucu bağımlısının uyuşturucu bulamaması durumunda gösterdiği belirtilerin, aşık olan kişinin terk edildiği zamanki bulgularıyla paralellik göstermekte, her iki durumda da fiziksel ve ruhsal çöküntü hali olmakta. Yapılan bilimsel çalışmalarda intihar girişiminde bulunan gençlerde kalp kırıklığı, terk edilme, aşkın kabul görmemesi gibi nedenler yer almakta. Özellikle artan kadına şiddet ve ölüm olaylarında bir etken de bu. Aşk problemleri özellikle genç bireylerde toplum dışına itilme, yalnızlık ve depresyonu tetikleyerek yaşam isteğini azaltabilir. Kırık kalpli gençlerin hayatları incelendiğinde aile ilişkilerinde problemler, şefkat ve ilgi eksiklikleri başta gelmekte. Bu dikkat edilmesi gerekilen ve önemsenmesi gerekilen durumlar.

Dikkat! Aşk olsun, önce kendinizi sevin!
Kendini sevmek deyince aklınıza narsist davranışlar, bencil ve yüksek egolu bir kişilik gelmesin. Sevin, sevilin, değer verin fakat her şeyden ve herkesten önce kendinizi sevin. İlişkiler her daim hayatınızda olacaktır. Sevdiklerimizde olacak sevmediklerimiz de, ama kendini sevmeyen insanı başkalarının sevmesi pek mümkün değil. Ne kadar değerli olduğunuzu eşinizden, çocuklarınızdan, anne-babanızdan, yakınlarınızdan duymadan önce kendinizden duyun. Sizi aşağılayanlara, sizi üzenlere, size şiddet gösterenlere, canınızı yakanlara susmayın; çünkü siz bir tanesiniz ve bir hayatınız var. Kendinizi sevdiğiniz zaman, çok daha reel davranır ve eksik yönlerinizi görerek, geliştirmenizi hızlandırırsınız. Kendini sevmeyen, değerli görmeyen kişilerin depresyona yatkınlığı psikolojik araştırmalarla kanıtlanmış. Kedinizi severseniz bedeninize ve ruhunuza iyi davranırsınız. Sağlıklı beslenirsiniz, egzersizi arttırırsınız. Sağlıklı yaşarsınız ve ailenizi de sağlıklı yaşatmak için çalışırsınız. Ailede birinin sağlıklı beslenme alışkanlıklarına yönelmesi, evdeki hatalı beslenme alışkanlıklarını azaltabilir ve hem obezite hem de diğer hastalıkların önlenmesine katkı sağlayabilir.
Tüm güzellikleri ile yaşadığınız aşka dengeli ve sağlıklı bir yaşam şeklini de ekleyin ve önce kendinizi sevip değer verin. Sağlıkla kalın…
     6 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Hülya ÖZEL'in Yazıları
► Dünya Kalp Günü (Kalbinizi Sevin) Dyt.Perihan KOCA ÇELİKDELEN
► Kendinizi Değil, Kilonuzu Kaybedin Dyt.İrem ÇELİK TÜTÜNCÜ
► Bu Kış Sizin İçin Farklı Olsun! Dyt.Gizem Selin KEŞLİ
► Hamile Kalmadan Önce Kilo Verin Dyt.Nil ŞAHİN GÜRHAN
► Sağlık İçin Önce Su İçin Dyt.Aysel ŞAHİN KAYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Aşk Olsun, Önce Kendinizi Sevin!' başlığıyla benzeşen toplam 64 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Akupunkturla Zayıflama? Şubat 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:31
Top