2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Öfke Kontrolü ve Evliliğe Etkisi
YAZI #4471 © Yazan Firdevs KARACA EREN | Yayın Şubat 2018
Öfkeli insan sağlıklı düşünemeyeceği için, kavga sırasında söylenen sözlere takılmak insanı yanıltabilir. Özellikle de erkeklerde. Çünkü, yapılan araştırmalar gösteriyor ki; öfke kadının biyokimyasına etki etmezken, erkeğin biyokimyasını etkilemektedir. Yani erkeklere ithafen şu sloganı kullanabiliriz “Öfkeliyken siz, siz değilsiniz!”. Bu yüzden de daha öfkelenmeden kendinizi kontrol edebilmeniz, edemiyorsanız tedavi yoluna gitmeniz ailevî ilişkileriniz açısından önemlidir.
Beyler, kendi eşlerinin kıymetini daha çok bilsinler diye Sokrat’ın meşhur hanımını tanıtalım.
Bir gün hanımı Sokrat’ı rezil edip göndermiş evinden. Sonra da hırsını alamamış olmalı ki talebelerine ders verdiği yere gelmiş. Başlamış avazı çıktığı kadar bağırıp çağırmaya. Bununla da hızını alamamış ve orada duran bir kova suyu, kocasının başından aşağı boşaltmış.
Sokrat, bu olup bitenlere hiç karşılık vermeden sadece tebessüm ediyormuş. Talebeleri hayret edip sormuşlar: Efendim bunca bağırıp çağırmadan sonra bir de tepeden tırnağa ıslattı sizi. Buna rağmen hiçbir karşılık vermediniz. “Sürpriz değildi” demiş Sokrat “Eğer şimşek çakar, gök gürlerse peşinden muhakkak yağmur gelir. Bizimki de esip gürledi, ıslatması normaldir.
Talebeleri böylesine bir olumsuzluktan sonra onun ne cevap vereceğini merak edip sormuşlar: “Efendim, bize evlenmeyi tavsiye eder misiniz?” “Evet” demiş Sokrat, siz de mutlaka evlenin. İki ihtimal var; karınız ya iyi çıkar ya da kötü. İyi çıkarsa mutlu olursunuz, kötü çıkarsa da benim gibi filozof olursunuz.”
Diline dikkat et, dişini kırmasın” demiş, Yusuf Has Hâcib
Dil, neden dudakların ardında, dişlerin hapsindedir diye âlimler, dilin yaratılışını düşünmeye sevk ediyorlar.
“Dil, neden dudakların ardında, dişlerin hapsindedir?” diye sorarak âlimler, dilin yaratılışını düşünmeye sevk ediyorlar.
Dil, dişten daha sert ve parçalayıcıdır bazen. İnsan duygusal bir varlıktır. Bu yüzden fiziksel şiddetin veremeyeceği zararı psikolojik şiddet verir insana. Hitler gibi bir cani zamanında bile yapılan araştırmalar, bu tezi doğrular niteliktedir. Toplama kamplarından sağ kurtulan mazlumlara “En çok hangi şiddetten etkilendiniz” sorusuna aldıkları cevap “Yok sayılmak” olmuştur. Düşünebiliyor musunuz? Bir insanın en zayıf noktalarını biliyorlar. Çeşitli işkence âletleri, insanlara olmadık eziyetler verdiriyor. “Bir insan, insanlıktan nasıl çıkarılır?” diye düşünüp, bunun için özel âletler tasarlıyorlar. Buna rağmen psikolojik eziyet, fiziksel eziyetlere galebe çalıyor.
Her ne kadar eğitim sistemimiz, sol beynimizi destekler nitelikte ısrarcılığını sürdürse de, insanı “insan” yapan özellikler sağ beynin kontrolündedir. Manevî değerler ve bizim değerlendirmeye bile değer görmediğimiz ahlâkî değerler. Hiçbir değerlendirme ölçülerine sığamayacak kadar derin ve bir o kadar engin..
“İnsanın başına gelen musîbetlerin çoğu, dilindendir” buyuruyor Hz. Ömer(a.s.). Bu yüzden ağzında çakıl taşlarıyla geziyor, Hz. Ebûbekir. Ne kadar da korkuyorlar, ne kadar da dikkatliler. Biz nasıl bu kadar rahat konuşmaya cüret edebiliyoruz? Cennet müjdesini henüz dünyadayken alan onlar, ilmin yücesine sahip olan onlar, “Dost” olma şerefine nail olan onlar. Bizdekinin adı “cesâret” mi, yoksa “cehâlet” mi? Hayata dair bazı konularda bilgisiz olduğumuzdan, bazı konularda da bildiğimiz için korkuyoruz. Susmak konusunda Sahabe Efendilerimizin aldığı tedbirin ise, hangi kategoriye girdiği ortada. Konunun ehemmiyetini bildikleri için, tedbirde sınırlarını zorluyorlar.

İnsan susunca, kâinat onun yerine konuşur. İnsan susunca, vicdanlar konuşur. Dağ, taş dile gelir. Madde susar, mâneviyat devreye girer. Rüyalar devreye girer. Edebini muhafaza et, “seninleyim” mesajı gelir ilgili makamdan.. Bir de bakarsın, çocuğun seni savunuyor. Eş, dost, ahbap.. Halbuki, konuştuğun zamanlarda seni suçluyorlardı. “Hiç mi onda kabahat yok?” diye, feryadınızla inletiyordunuz dağları. Şimdi susarak, yerinden oynatıyorsunuz. Bazen o kadar haklı olursunuz ki, kelimelerin gücü yetmez sizi savunmaya. Ama, susmak kâfi gelir.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Firdevs KARACA EREN Fotoğraf
Firdevs KARACA EREN
Çorum
Özel Eğitim Uzmanı
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Firdevs KARACA EREN'in Makale ve Yazıları
► Öfke Nedir? Öfke Kontrolü Mümkün mü? Uzm.Psk.Dnş.Yalçın YILMAZ
► Öfke Kontrolü (Öfke Yönetimi) Psk.Seda BOYACIOĞLU
► Öfke ve Kontrolü Psk.Mesut KARTAL
► Öfke Kontrolü Psk.Namık ACAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Öfke Kontrolü ve Evliliğe Etkisi' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Evlilikte Cinsel Uyum Şubat 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:38
Top