2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kadınlar Günü / Kadının Tadı Yok
YAZI #4549 © Yazan Psk.Emine ARMAN | Yayın Mart 2018
KADININ TADI YOK !
Bugün dünya kadınlar günü...Emekçi ve haksızlığa maruz kalmış yaşam hakları elinden alınmış kadınların anısına...Ayrımcılık gibi görünen kadınlar günü veya eğitimimiz müddetince öğretilen kadın psikolojisi kavramı, beraberinde bir zihniyet sorununu da getiriyor.Zira söz hakkı bu alanlarda çoğunlukla erkeklerde olduğu için böyle bir uygulamaya gerek görülmüş. Buram buram tekinsiz cinsiyetçilik kokuyor. Kadını ayrı bir varlık olarak görüp, onu anlamaya çalışmışlar gibi.
Eşitlik penceresi ile bakıldığında ise, bir erkeğin bir kadını anlaması ne kadar güçse; bir kadının da bir erkeği anlaması aynı güçlükte, ve onu anlamak için genellikle annelerimizi ve diğer hem cinslerimizin fikrini referans alıyoruz. Duygusal bağlamda birbirimizden farklı davranışlar sergiliyebiliyoruz erkeklerle.Bilimsel olarak nitelikli ilişkiler kurabilmek için, pekala her iki cinsiyetinde birbirini anlaması ve anlamandırabilmesi için erkek psikolojisi adında alt bir alan, yalnızca karşı cinsin psikolojisini anlamakta değil; aynı zamanda duygusal olarak yoğun bir baskı altında büyüyen, her ne kadar medeni ortam gibi gözükse de; ilkel vahşi yaşam koşulları içinde , birbirini hadım etmeye çalışan, sert yaşam alanlarında var olarak çalışan erkeklere ne demeli. ?..Kendi duygularının aynasında, erkeğin kendini tanıması, şiddet eğilimleri, testesteron yükü bağlamında toplumun kendini yendiden şekillendirmesine katkı sağlayacaktır kanımca....
Sosyal bilimlerde net doğru veya yanlış yoktur demişti antropoloji hocam...Evet insan söz konusu olduğunda, bu kadar renk tonunu içinde barındıran anlam yoğunluğunu daha iyi tanıyabilmek, insan davranışının altında yatan sebeplerin şifresini çözebilmek için, ayırımlar bazen derinlemesine bir bakış açısını da getirir bize. Çocuk psikolojisi, kadın psikolojisi, bence olması gereken erkek psikolojisi, yaşlılık psikolojisi gibi bir çok alt alan...
Bilimin bu görece eşitsizliğini bir kenara bırakırsak diğer taraftan güncel hayattaki kadın psikolojisine bir bakalım...
Mesleki hayatımda kadının maruz kaldığı durumlara şahit olmak yeterince içimi acıttı. Size karşılaştığım birkaç örnek:
Akrabasının tacizine uğrayıp bunu annesine söylediğinde “sus ortalığı karıştırma” diyen kadın...
Evli bir adam olmasına rağmen, karısını aldatmasına ortak olan başka bir kadın, üstelik kendisi aldatılmaktan korkarken...
Babasının şiddetine maruz kalıp, kendi çocuklarına şiddet uygulanmasına seyirci olan kadın...
Çocukluğunda evinde hizmetçi muamelesi gördüğünü söyleyip; bundan muzdarip olup, sürekli babasına, erkek kardeşine, abisine hizmet etmesi yönünde baskı gösterdiği kız çocuğu olan kadın...
Başka bir kadının evine misafirliğe giderken, kadının temizliği hakkında bilgi sahibi olmak için çocuğuna beyaz çorap giydiren kadın...
Misafirlikte yapılan bir kaç çeşidi yetersiz bulup, sunum deliliği yarışına katılıp ikram yarıştıran kadın....
Yaptığı el işini komşularından gizli örüp, "sadece benim kızımın çeyizinde olsun" diyen kadın...
Kızını daha küçüklükten itibaren zengin koca arayışına sürükleyen, onu bir asalak gibi, başka bir varlığın bedenine sarıp, yaşam damarlarını kurutan kadın...
Bir kadını kilosundan dolayı aşağılayan başka bir kadın...
Saygıyı kölelik zihniyetiyle karıştırıp, "büyüklerin sana ne söylerse söylesin cevap vermeyeceksin" diye kızına sözde evlilik nasihati veren, kızının onurunu beş para eden başka bir kadın...
Sofrayı kaldırırken oğlunu oturtup, kızına sofrayı toplatan başka bir kadın...
Kocasının dayağını yeyip, ailesine sığındığında "kocandır, başka kadınlarla mı yiyor, sende çeneni tutsaydın " diyen başka bir kadın...
Eşi şu veya bu nedenle öldüğünde veya boşanıp dul kaldığında, onu evine misafir ettiğinde, kocasından kıskanan başka bir kadın...
Giydiği giysiyi demode bulup , modaya yaklaşımından kadınları aşağılayan bir kadın...
İrticai faaliyet adı altında islami kesimle olan kavgayı başörtüsü üzerinden yapan diğer kadınlar... Sokakta bir erkeğin dini görüşü istisnalar dışında anlaşılmıyor, ve üniversitelere aynı inanç seviyelerinde olmasına rağmen erkekler giderken, kadınların alınmamasına cinsiyet ayırımcılığına sesini çıkarmayan binlerce kadın hakları savunucusu kadın...Öyle ailelere sahipken ki başörtüsü ile bile kızının okumasına bin bir dereden su getirip okutan, o kız çocuğunun okumasını izin verilmediğinde onlara evlilikten başka çare bıraktırmadıklarını bildikleri halde?
Başı açık olduğu için baş örtülü olmayanları günahkar gören, kendi çıkmazlarında boğulan kendi bir çok günahını görmezden gelen başörtülü başka bir kadın...
Namusu kız çocuğuna “kızlar süt gibidir üzerine toz düşse belli olur” diye kızını kadın kimliğinden tiksindirip , oğlunun zamparalığına “oğlum adam oldu ne canlar yakacak “diye alkış tuttan kadın...
Kızı adet olduğunda “günahların başlıyor, oranı buranı iyi ört diye çekiştirip oğlu sünnet olduğunda pipisini cümle aleme sergilemeyi sorgulamayan kadın...
Kızının sevgilisi olmasına şiddetle karşı çıkarken , oğlunun sevgilisi için “ben mi düşüneceğim onun ana babası düşünsün” diyen kadın...
Oğlu aşık olduğunda gelini kendi parametrelerinin dışındaysa hayatı gelinine zehir eden kadın...
Damadı kızını gezdirirken “Allah razı olsun kızımı el üstünde tutuyor" derken oğlu gelinini gezdirdiğinde “oğlumu parmağında oynatıyor” diyen kadın...
Oğlunu sesini yükseltmesinİ erkeklik görüp, kızınının hak aramasında “dilin fazla uzadı” diyen kadın...
Kayınvalidesinin kendisine yaptığı kötülükleri, aynen bende gelinime yapacağım deyip yapan kadın...
Kızının talipleri ile nişan döneminde daha felaketin kokusu gelirken, elaleme ne deriz diyerek, nikahta keramete güvenip, kızını zindana koyan kadın...
Kızına evlilik nasihati olarak "aman kocanın gözünü dışarı baktırma" diyerek cinselliği tabir-i caizse erkeğe hizmet olarak öğreten kadın...
Korkutulan kadın, aşağılanan, işkence gördüğü halde el alem yüzünden ayrılmasına müsaade edilmeyen kadın...
Kadını üretme ve hayatı şekillendirme kapasitesinden yoksun görüp namusu için dizi dibinde yetiştiren başka bir kadın...
Evinde ki sağ kolu olan , sayesinde düzgün bir ortamda yaşayan yardımcısının ismini kullanmaya bile tenezzül etmeyen ona “kadın” diyen kadın...
Aldıkları giysilerle, takılarla birbirlerine hava atan kadınlar...
Rekabet içerisinde en az vahşi doğa kadar rekabette vahşileşen kadınlar...
Kendi okutulmadığı için kızı okuyup meslek sahibi olduğunda ,başarılarını daima küçümseyip kızının var olmasını engelleyen bir kadın...
Kendi ailevi şansından dolayı çocukları ile mutlu eşi ile ortak bir yaşamla var olup , diğer çocuklarının sorumluluğunun ağırlığı ile hayatta tek başına mücadele eden kadınlara çocuk psikolojisi dersi veren empati yoksunu hava atan kadın...
Namusu oğlunun gözünde değil, kızının bedeninde arayan kadın....
Oğlu kaza yaptığında “aman sana bir şey olmasın” diyen, bir kadın kaza yaptığında kadın şoför vurgusu yapan kadın...
Evet...Bütün bunlar yaşamımızın ta içinde, güncel yaşanan olaylar... Hepsini bizzat dinledim , bazılarına şahit oldum. Tüm bu olaylar tabi ki yalnız ve yalnız kadının gücü ile alakalı konular değil. Burada asıl eleştirilecek olan nokta, bir neslin diğer bir nesli hastalıklı düşünceyle mayalamasıdır. Var olamamanın bedelini, başka varlıklar üzerinden yaşamasıdır. Göstermek istediğim şey,kadının tehditi tek başına erkekler değildir. Kadın bir yerde kurbanken başka yerde yeni kurbanlar doğuruyor.
Kadınlar gününü fırsat bulup "tüh kaka erkekler" , diyerek geçiştirme ve kutlama, durduğumuz yerde sekmektir. Bize asıl gereken durup, şöyle bir silkinip, neden böyle diyerek var oluşumuzun sorumluluğunu alıp; cesaretle olmak istediğimiz şey üzerine bugün başlamak. Çok zor biliyorum. Çok tehdit var biliyorum. Çok aşağılayan var biliyorum, her alanda. Modern veya kırsal yaşam fark etmiyor. Tek bir gerçek var, eğer bizler kadınlar olarak kendi cinsel kimliğimize, kendi bedenimize, kendi varlığımıza saygı duymadan başkalarının saygı duymasını bekliyorsak kocaman bir yanılgı içindeyiz...
Ve erkekler... En az bizim kadar kurbanlar...Bu kadar şiddet, bu kadar öfke, gerçekten sağlıklı beslenen bir ruhun yansıması mı ? Kaynak olarak görünen bir erkeğin,kaynak sağlama konusunda ki kaygılarını anlayabiliyor muyuz gerçekten ?...
İnsanlık olarak daha anaokulu seviyesinde kadınlar ve erkekler olarak farklı ve ortak noktalarımız anlatan ve birbirimize tahammül yerine, birbirimizin varlığını besleyen, birbirinin boşluğunu tamamlayan, birbirinin ruhuna sızan, elele hayatın yükünü paylaşan varlıklar olmadıkça; ne kadın hakları, ne de erkek hakları konusunda nasıl ilerleyeceğiz ? Kendi kibrinde boğulan varlıklar olarak didişmeye devam edeceğiz, bunun bedelini de maalesef çocuklarımız ödeyecek...
Kadın rahminde dünyayı taşır, hayatı var eder, ve bu erkeğin varlığı olmadan düşünülemez. Bizler birbirinin rakibi değil tamamlayıcısıyız. Birbirimizin hayatın içindeki önemini kavradıkça yeni hayatlar çıkacak rahmimizden...Kadın ürettikçe var olur...Hayat kadının ürettiği yerden başlar...Kendine saygısı olan, hayata katkısı olan her kadın gökkuşağındaki renklerin bin bir tonudur...Yaşama değer katar...
Kadınlarımız... Önce biz birbirimizi sevmeye ve saygı duymaya başlayalım, bizi anlamadıklarını düşündüğümüzde bizi anlayan hem cinslerimizin varlığı ile ısınalım...Ve yukarıda ki örneklerde olma potansiyelimizi azaltmak için seçilen değil; "SEÇEN" kadın olalım...Kalitemizi biz belirleyelim... Mevlana’nın dediği gibi “pazarcı bağırır, kuyumcu bağırmaz”...Kaliteli kadınları elde etmek isteyen erkeklerin, nasıl kimlik kazanmaları gerektiğini bir düşünelim.. Değerimizi anca biz belirleriz. Birlikte var olalım...
KADINLAR GÜNÜMÜZ UMUTLU OLSUN....
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Emine ARMAN Fotoğraf
Psk.Emine ARMAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi33 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Emine ARMAN'ın Yazıları
► Karne Günü Psk.M. Emin BAYRAKTAR
► İlk Doğum Günü Psk.Serap DUYGULU
► Anneler Günü Psk.Serap DUYGULU
► Evlilikte Kadının Rolü Psk.Dnş.Ayşe Gavas ASLAN
► Pazar Günü Babaları Psk.Dnş.İsmail SÖNMEZ
► Oks Stresi ve Günü Yaşamak Psk.Ceyda ŞENEL
► Erkek ve Kadının Etkin İletişimi Psk.Dnş.Ömer AKTÜRK
► Anne Olmak ve Anneler Günü Psk.Serap DUYGULU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Kadınlar Günü / Kadının Tadı Yok' başlığıyla benzeşen toplam 27 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Boğazdaki Lokma Ağustos 2022
◊ Ben İnsan Değilmiyim ÇOK OKUNUYOR Ağustos 2022
◊ Sen Cahilsin Ben Değil ÇOK OKUNUYOR Ağustos 2022
◊ Acıdan Geçmek Ağustos 2022
◊ Sevecekmisin Beni Ağustos 2022
◊ Galıleo’nun Ahı Tutar Mayıs 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:13
Top