Kolon Kanserinde Beslenme Nasıl Olmalıdır?
KOLON KANSERİNDE BESLENME NASIL OLMALIDIR?
İnsan bedeni mükemmel bir mekanizma olarak yaratılmış kâinatta eşi benzeri olmayan bir mimariye ve teknolojiye sahiptir. Saç tellerinden ayak tırnaklarına kadar muazzam bir senkronizasyon içerisinde yaratılan bu eşsiz makine, elbette diğer tüm makineler gibi zaman içerisinde arızalanabilir veya bozulabilir.
Tedavisi en güç, meşakkatli ve maliyetli rahatsızlıklar içerisinde kanser ve kanser türleri içerisinde de kolon kanseri günümüz dünyasında insanların başını sıklıkla ağrıtmaktadır. Aslında kolon yani bağırsak sindirim amacı ile dizayn edilmiş bir damardan başka bir şey değildir. Bu sebeple damar içerisinde geçerli hususlar bağırsak içerisinde de geçerlidir. Eğer beslenme kurallarına dikkat edilmez ise damarlar için geçerli olan tehlikeler bağırsaklar için de cari olacaktır.
Kolon Kanseri Esnasında Nasıl Beslenilmelidir?
Kanserle mücadele bir savaş ise, bu savaşın kazanılabilmesi için bu hususta ustalaşmış komutanların tavsiyelerine kulak vermek gerekmektedir. Kanserle mücadele özellikle kolon kanseri ile mücadelede en önemli husus, damarlarda dolaşan kan ya da sindirilmiş gıda kimyasal yapısının, insan pH değerinin altına düşmemesi şeklinde olmalıdır. Eğer 7,2 ile 7,4 arasındaki normal pH değeri aşağı yönlü kırılır yani vücuttaki maddeler asidik hale gelirse, bu maddeyi oluşturan Hidrojen atomu vücudumuzdan elektron çalmaya başlayacaktır. Kopan elektronlar vücut tarafından telafi edilemez ise bu durum önce tahrişe, bilahare de yaraya dönecek ve bir müddet sonra da kansere sebep olacaktır.
Kolon kanserine yakalanmamak veya kolon kanseri olmuşsa düzgün beslenmek isteyen bireyler yemek alışkanlıklarını, içerisinde hidrojen bulundurmayan yani şeker, glikoz veya fruktoz bulundurmayan gıdalar alma yönünde değiştirmelidirler. Bu sayede vücuttaki pH dengesi alkali halde tutulabilecektir.
Bununla birlikte yemekler düzenli olarak tahıl, sebze ve meyve ağırlıklı olarak yenilmelidir. Antioksidan olarak bilinen A, C ve E vitaminleri bu hastalıklara sahip kişiler için kullanıldığı takdirde, hastalığın yarattığı hasarı azaltacaktır. Yoğurt, peynir veya ıspanak gibi kalsiyum minerali fazla olan ürünlerin tüketilmesi de öneriler arasındadır. Besinlerin iyice çiğnenerek, acele edilmeden ve hava yutmadan yenilmesi de çok önemli olup bu esnada günlük iki litre su tüketilmesi de ihmal edilmemelidir.
İstanbul Bahçeşehir Merve Diyet Beslenme Danışma Merkezi Kurucu Diyetisyeni Merve Kalelioğlu, sorularınız için hazırdır.
İnsan bedeni mükemmel bir mekanizma olarak yaratılmış kâinatta eşi benzeri olmayan bir mimariye ve teknolojiye sahiptir. Saç tellerinden ayak tırnaklarına kadar muazzam bir senkronizasyon içerisinde yaratılan bu eşsiz makine, elbette diğer tüm makineler gibi zaman içerisinde arızalanabilir veya bozulabilir.
Tedavisi en güç, meşakkatli ve maliyetli rahatsızlıklar içerisinde kanser ve kanser türleri içerisinde de kolon kanseri günümüz dünyasında insanların başını sıklıkla ağrıtmaktadır. Aslında kolon yani bağırsak sindirim amacı ile dizayn edilmiş bir damardan başka bir şey değildir. Bu sebeple damar içerisinde geçerli hususlar bağırsak içerisinde de geçerlidir. Eğer beslenme kurallarına dikkat edilmez ise damarlar için geçerli olan tehlikeler bağırsaklar için de cari olacaktır.
Kolon Kanseri Esnasında Nasıl Beslenilmelidir?
Kanserle mücadele bir savaş ise, bu savaşın kazanılabilmesi için bu hususta ustalaşmış komutanların tavsiyelerine kulak vermek gerekmektedir. Kanserle mücadele özellikle kolon kanseri ile mücadelede en önemli husus, damarlarda dolaşan kan ya da sindirilmiş gıda kimyasal yapısının, insan pH değerinin altına düşmemesi şeklinde olmalıdır. Eğer 7,2 ile 7,4 arasındaki normal pH değeri aşağı yönlü kırılır yani vücuttaki maddeler asidik hale gelirse, bu maddeyi oluşturan Hidrojen atomu vücudumuzdan elektron çalmaya başlayacaktır. Kopan elektronlar vücut tarafından telafi edilemez ise bu durum önce tahrişe, bilahare de yaraya dönecek ve bir müddet sonra da kansere sebep olacaktır.
Kolon kanserine yakalanmamak veya kolon kanseri olmuşsa düzgün beslenmek isteyen bireyler yemek alışkanlıklarını, içerisinde hidrojen bulundurmayan yani şeker, glikoz veya fruktoz bulundurmayan gıdalar alma yönünde değiştirmelidirler. Bu sayede vücuttaki pH dengesi alkali halde tutulabilecektir.
Bununla birlikte yemekler düzenli olarak tahıl, sebze ve meyve ağırlıklı olarak yenilmelidir. Antioksidan olarak bilinen A, C ve E vitaminleri bu hastalıklara sahip kişiler için kullanıldığı takdirde, hastalığın yarattığı hasarı azaltacaktır. Yoğurt, peynir veya ıspanak gibi kalsiyum minerali fazla olan ürünlerin tüketilmesi de öneriler arasındadır. Besinlerin iyice çiğnenerek, acele edilmeden ve hava yutmadan yenilmesi de çok önemli olup bu esnada günlük iki litre su tüketilmesi de ihmal edilmemelidir.
İstanbul Bahçeşehir Merve Diyet Beslenme Danışma Merkezi Kurucu Diyetisyeni Merve Kalelioğlu, sorularınız için hazırdır.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.