2007'den Bugüne 92,310 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuk İhmali ve İstismarı Ölçeğinde Türkiye Toplumunun Sosyolojik Analizi
YAZI #4721 © Yazan Psk.Turan DİNÇ | Yayın Nisan 2018
Toplulukların veya kalabalığın bir millet, toplum ve bütün haline geline gelebilmesi için ortak değerler üretmesi gerekmektedir. Bu ortak değerler üzerinden ait olacağı bir kimlik ve bu kimlik ile birlikte sergileyeceği davranış repertuarı toplum ve millet olmak adına ve bu ikisinin beraberinden getirdiği teklik, bütünlük mantığının hayat geçmesi adına şarttır. Bütünlüğü sağlayabilmek adına ise ya tamamen hiçbir farklılığa izin vermeyen, hiçbir marjinal grubun oluşmasına izin vermeyen bir yönetim tavrı sergilemek gerek, ve bu yönetim tavrının sonucunda aynı bireyler üretmek gerek. Çünkü benzer bireyler ortak değerlere sahip olurlar ve çatışmazlar. Ya da farklılıkları olabildiğince arttırıp, birbirine benzemeyen insan tipini, kimlikleri olabildiğince arttırıp çapraz kategorizasyonu devreye sokmak gerek. Nedir çapraz kategorizasyon? Bunu açıklarken bir çok insan tipi üretelim. Bunlar Aleviler, Sunniler, Galatasaraylılar, Fenerbahçeliler vb. Sadece Alevilerin ve Sunnilerin olduğu bir topluluk potansiyel bir çatışma toplumu haline gelebilir. Fakat kimlikleri olabildiğince arttığımız zaman Sunni Galatasaraylılar ve Alevi Galatasaraylılar oluşmaya başlayacak ve bu üç kimlik bir bütün olmayı sağlayacak.
Türkiye toplumunun sosyolojik analizini yapacak olursak, birçok ortak değerin var olduğunu görebiliyoruz. Bunların en önemlilerinden birinin ise çocuk ihmal ve istismarına karşı toplumun genelinin sergilediği tutum olduğunu görebiliyoruz. Peki, nerede hata yapıyoruz? Toplumun genelinin hatta neredeyse tamamının bu iki kavram ile savaşması yetmiyor da her üç çocuktan biri ihmale veya istismara maruz kalıyor? Tam bu noktada Türkiye toplumunun bu iki kavram ile savaştığı zeminin doğru olmadığını düşüyor ve yine sosyolojik analiz kasıyorum.
1-İhmal ve İstismara sadece muhalefet etmek noktasında var olmamız yanlış,
Burada söylemek istediğim, ihmal ve istismar gerçekleştikten sonra tepki gösteriyoruz, ve ürettiğimiz hizmet modellerinin neredeyse tamamı tedavi edici. Koruyucu ve önleyici model geliştiremiyoruz. İstismarcının çizdiği çemberin içinde kalarak ürettiğimiz tek şey nefret ve kin. Bu nefret ve kin, idam edelim önerisini ortaya çıkarıyor.
2- Çocukların bizim geleceğimiz olduğuna dair yaygın inancımız yanlış,
Gelecek, bizim tarafımızdan planlanması gereken, tasarlanması gereken bir kavram. Ve kendi hayat algımız doğrultusunda iyi olduğunu düşündüğümüz bir dizayn. Söz konusu sadece biz olunca(biz ile kastettiğim bireydir ve tektir) bu mekanizma doğru bir şekilde işleyebiliyor. Fakat çocuklarımızı da geleceğimizin bir parçası hatta geleceğimizin ta kendisi olarak kabul edince, başlıyoruz onları kendimize benzetmeye tasarlamaya ve dizayn etmeye. Sorunlarımızı, problemlerimizi kronik hale getiriyor ve kuşaktan kuşağa aktarıyoruz. Yapmamız gereken şey çocuklara alan yaratmak, kendi benliklerini oluşturmaları adına fırsat ve özgürlük sağlamaktır. Onların kendi kendilerinin gelecekleri olduğuna, kendi geleceklerini tasarlayacaklarına inandırmamızdır. Bunun sonucunda birey ortaya çıkar.
3- Sahip olmacı bir karakter geliştirmek yanlış,
Hayatımız boyunca birçok şeye sahip olmak istiyor ve bunun adına savaşıyoruz. Nasıl sahip olduğumuzun da bir önemi yok. Sonuç odaklıyız. Savaşı kazanmaya programlanmışız. Ve sahip olduğumuz her şeyi bir anda önemsizleştiriyoruz. Bir kadın, bir erkek, bir çocuk, bir araba, bir ev vb. fark etmeksizin önemsizleştiriyoruz. Bu tip karakter sahip oldukça beraberinde birçok sorun da üretiyor. Bunlardan biri de konumuz olan çocuk ihmali ve istismarı. Bu noktada sahip olmak temelli bir düşünce biçimini bir kenara bırakıp, olmak temelli bir düşünce biçimini benimsememiz gerekiyor. Olmak dediğimiz, kendini her manada gerçekleştirmektir. Süreçtir, sonuç değil. Sahip olmadan önce, kendin olmaktır. Bu olmak düşüncesinden de bir birey ortaya çıkar ve bu birey bir toplumu etkiler, dolayısı ile kronik birçok probleme dokunur farkındalık yaratır.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Turan DİNÇ'in Yazıları
► Çocuk İstismarı ve İhmali Psk.Dnş.Tuğçe SOYLU
► Çocuk İhmali-İstismarı ve Etik Psk.Gonca BİLGİÇ
► Çocuk İstismarı Psk.Sinem ERUSTA
► Çocuk İstismarı Psk.Dnş.İdem TONOZ
► Çocuk İstismarı Psk.Yasemin EYİGÜN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Çocuk İhmali ve İstismarı Ölçeğinde Türkiye Toplumunun Sosyolojik Analizi' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Yeme Bozuklukları Mart 2018
◊ Kişilik Bozuklukları Mart 2018
◊ Sorun Bende mi? Mart 2018
◊ Bireysel Terapi Mart 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:15
Top