Gökyüzünü süsleyen ak alaca oyuncu dostlarımız

Güvercinler, tüm dünyada barışın simgesi olan bu saf ve temiz kuşlar Türkiye’de bir çok kuş sever tarafından çatılarda, teraslarda kimi zaman derme çatma kimi zamanda inanılmaz masraflarla yapılmış modern kümeslerde besleniyor. Özellikle bu kuşların gökyüzüne salınıp bir süre uçtuktan sonra tekrar kendi kümeslerine dönebilmeleri gerçekten hayranlık verici bir olaydır.
Bir gün bir sokak arasından geçerken, aniden birbirine vuran kanat seslerini duyar ve hayatın koşturmasından bir an sıyrılıp başınızı gökyüzüne doğru kaldırırsanız o güzel kuşların takla atışlarını, dönerek yaptıkları gösterilerini görüp içiniz coşkuyla dolacaktır.
Bu kuşların her biri kendi ırklarını belirleyen genetik özelliklerine göre uçarken değişik numaralar yaparlar. Taklacı dediğimiz kuşlar alkış sesine benzer kanat şaklatmaları ile saatlerce uçabilirler. Dönek dediğimiz özellikle İzmir bölgesinde yaygın beslenen Selanik ırkının erkeği gökyüzünde yüksekte uçarken, aşağıdan kuş sahibinin pırıltı verme diye tabir edilen dişisini eline alıp kanat çırptırmasını görünce, bir anda başını kanadının arasına alarak tam bir pervaneye döner ve seyredenlere yere çakılacak heyecanı yaşatarak hızla aşağıya doğru inerler.
Bazı güvercinler ise süs için beslenirler. Tavus kuyruk dediğimiz kuyruk tüyleri taç gibi açılan, balon dediğimiz boynunun alt kısmını tıpkı bir balon gibi şişirebilen, trompet benzeri ses çıkararak öttüğü için trompet adı verilen ayaklarındaki tüyleri kanat tüyü gibi uzun olan ve daha bir çok ilginç ve güzel ırkı kapsayan bir evcil hayvanımızdır.
Bu arada eski ırklarımızdan Manisa Şehzade Sarayına özgü, “Sultan Güvercini”, “Hünkari” ırkını da unutmamak lazım!