Kaygı Bozukluğu
KAYGI BOZUKLUĞU
Kaygı, günlük hayatın normal bir parçası olmakla birlikte, karşılaşılan tehlikeli durumlarda hızlı karar vermede yardımcı olan bir duygudur. Fakat kişi hayatında bazen degil, her durumda kaygı duyuyorsa ve yaşamı olumsuz etkilenmeye başlamışsa o zaman bu durum müdahale edilmesi gereken bir durum halini almış demektir.
Kaygı bozukluğu, kişideki kaygı düzeyinin normalden fazla olup kişinin işlevselliğini bozan ve günlük ihtiyaçlarını gidermesine mani olan bir psikolojik rahatsızlıktır.
Örneğin, ertesi gün sunum yapacak olan kişi, yanlış konuşup rezil olursam düşüncesiyle sunum yapmaktan vazgeçer.
Veya kişi arkadaşlarıyla dışarı çıkacağı zaman, kafasında kendisine zarar verebilecek dışsal etkenleri düşünerek bir korku duymaya başlayıp dışarı çıkmaktan kaçınır.
Ya da kişi ufak bir hastalığında bile, hastalığının ölümle sonuçlanacağına inanır.
Bir anne çocuğu eve gelmede geciktiğinde, başına kesin bir şey geldi diye düşünerek kendi kendine durumu vahim bir hale getirir.
Pek çok çiftin arasını da bozabilen bu durum, çiftler arası güvensizlik oluşturur. Mesela, çiftlerden birinin son zamanlarda artan telefonla olan uğraşıları ya da iş çıkışı eve her zaman geldiğinden biraz daha geç gelmeye başlaması, kaygı bozukluğunun etkisiyle diğer eşin kendini direk aldatılıyormuş gibi hissetmesine neden olup ilişkilerini zedelenmesine yol açar.
Fobiler bile kaygı bozukluğundan kaynaklanır.
Kişi bu gibi düşüncelerle hafif tedirginlik duygusundan panik yapacak seviyelere ulaşan kaygılar duyabilir.
Kaygı bozukluğunu aşmak için alınan terapi yardımlarıyla, kişinin düşünce yapıları incelenerek yarattığı kaydı durumları hakkında farkındalık kazandırılır.
Kaygı bozukluğunun kökeni çok daha derinlerde yattığından ilerleyen terapilerle de bu durumun daha detaylı incelenmesi, tekrar nüksetmemesi açısından en sağlıklı yoldur.
Uzm. Kln. Psk. Endam Gümüş
Kaygı, günlük hayatın normal bir parçası olmakla birlikte, karşılaşılan tehlikeli durumlarda hızlı karar vermede yardımcı olan bir duygudur. Fakat kişi hayatında bazen degil, her durumda kaygı duyuyorsa ve yaşamı olumsuz etkilenmeye başlamışsa o zaman bu durum müdahale edilmesi gereken bir durum halini almış demektir.
Kaygı bozukluğu, kişideki kaygı düzeyinin normalden fazla olup kişinin işlevselliğini bozan ve günlük ihtiyaçlarını gidermesine mani olan bir psikolojik rahatsızlıktır.
Örneğin, ertesi gün sunum yapacak olan kişi, yanlış konuşup rezil olursam düşüncesiyle sunum yapmaktan vazgeçer.
Veya kişi arkadaşlarıyla dışarı çıkacağı zaman, kafasında kendisine zarar verebilecek dışsal etkenleri düşünerek bir korku duymaya başlayıp dışarı çıkmaktan kaçınır.
Ya da kişi ufak bir hastalığında bile, hastalığının ölümle sonuçlanacağına inanır.
Bir anne çocuğu eve gelmede geciktiğinde, başına kesin bir şey geldi diye düşünerek kendi kendine durumu vahim bir hale getirir.
Pek çok çiftin arasını da bozabilen bu durum, çiftler arası güvensizlik oluşturur. Mesela, çiftlerden birinin son zamanlarda artan telefonla olan uğraşıları ya da iş çıkışı eve her zaman geldiğinden biraz daha geç gelmeye başlaması, kaygı bozukluğunun etkisiyle diğer eşin kendini direk aldatılıyormuş gibi hissetmesine neden olup ilişkilerini zedelenmesine yol açar.
Fobiler bile kaygı bozukluğundan kaynaklanır.
Kişi bu gibi düşüncelerle hafif tedirginlik duygusundan panik yapacak seviyelere ulaşan kaygılar duyabilir.
Kaygı bozukluğunu aşmak için alınan terapi yardımlarıyla, kişinin düşünce yapıları incelenerek yarattığı kaydı durumları hakkında farkındalık kazandırılır.
Kaygı bozukluğunun kökeni çok daha derinlerde yattığından ilerleyen terapilerle de bu durumun daha detaylı incelenmesi, tekrar nüksetmemesi açısından en sağlıklı yoldur.
Uzm. Kln. Psk. Endam Gümüş
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.