Beslenme yaşamın ilk adımıdır ve uzun dönemde hayatınızı kısa dönemde gününüzü güzel ve kaliteli geçirmek için harika bir başlangıçtır.
Sağlıklı yaşam bedenen ve ruhen tam bir sağlık halinin sürdürülebilir şeklidir. Değişen dünya, gelişen teknoloji ile birlikte yediğimiz her besin içtiğimiz su bile birer imge haline gelmeye başladı. Kışın salatalık, karpuz yemeye başladık ve koruyucu katkı maddesi dolu bu besinler genetik yapımızı değiştirmeye ve bu değişime alışmamıza sebep oldu. Gerçekten sağlıklı beslenmeden her gün uzaklaşıyoruz, birçok danışanımdan tavuk yiyemiyoruz, ıspanaktan kimyasal tadı alıyoruz, yoğurtlar çabuk bozluyor, meyveler de aynı şekilde gibi birçok cümle duyuyorum.
Elden maalesef bir şey gelmiyor, bilinçli tüketici olun diye sosyal ortamlarda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.
Peki evde nasıl sağlıklı besinler ile beslenebiliriz, çaya çorbaya, gıda takviyelerine gerçekten ihtiyacımız var mı?
Beni derinden yaralayan bir örnek ile devam ediyorum; 1970 yılında 1 adet elmadan 400 mg C vitamini alırken 2010 yılında 1 elmadan 40 mg C vitamini almaya başladık. 40 yıldaki değişimin en basit örneği bu ve bunu her şey için düşünün.
Tavuk gerçekten tavuk mu ? Et boya mı ? yabancı uyruklu hayvan mı ? Dolaşıyor mu ? Muftafığımıza geldi hangi koşullarda geldi?
Neler yapabiliriz?
1. Balkonunuzda, bahçenizde minik saksılarda maydanoz, biber gibi ürünler üretin ve tohumların yerli olmasına özen gösterin, aldığınız yere, etiketin okumaya vb.
2. Süt alırken aldığınız kaynağın başlangıcından sonuna kadar takip edin, hangi koşullarda evinize girdiğini görün çünkü saatlerce kaynatsanız bile ölmeyecek bakteriler ve diğer mikroplar olduğunun bilincinde olun.
3. Paketli gıdalardan vazgeçin, çocuğunuz kek istiyorsa markete koşmayın bol yumurtalı az şekerli ev keki koruyucu katkı maddesi içermez.
4. Etiket okuyun. Örneğin nar ekşisi güzel bir sos ancak içindekiler kısmından ben nardan başka her şeyi okudum 
5. Tabağınızı salata ve yeşillik ile doldurun. İyi bir şekilde yıkamaya özen gösterin.
6. Çocuklarınıza marketten aldığınız tavuk eti yedirmeyin, hindi veya balık gibi hormonsuz beyaz etleri tercih edin. Hatta mümkünse kuzu eti yedirmeye gayret gösterin.
7. Baharatları baş tacı edin, tuzdan mümkünse uzak durun, kullanmak isterseniz himalaya veya iyotlu tuz tercihiniz olsun, radyasyon emici ve iyot içeriği yetersiz kaya tuzunu kullanmayın.
8. Temiz kaynaklardan su için, marketlerden hazır şişelerde su alırken muhakkak üretim ve tüketim tarihini kontrol edin, uzun süre beklemiş ve plastik içerisinde kalmış suyu almayın.
9. Yeterli balık tüketiminiz yoksa ve doğru pişirme yöntemi kullanmıyorsanız omega-3 desteği kullanın muhakkak diyetisyen, hekim veya eczacınıza danışın.
10. Evde rahatlıkla ıhlamur, kuşburnu, nane limon gibi çayları tüketin ancak karışık bitki çaylarını bilinçsiz şekilde tüketmeyin.
Sağlık bizim seçimlerimizdir ve onun sonuçlarıdır.
Diyetisyen Cansu Teke