Bel çevrenize bakın eğer bel çevreniz kadın>88 cm, erkek>102 cm üstünde ise. Bu sizin şeker, kolestrol, kalp, kanser ve daha bir çok hastalığın sizi beklediğini gösterir. Şuanda araştırmalar birçok hastalığın doğrudan veya dolaylı olarak sebebini olarak bunu işaret ediyor. Yani bel çevreniz ve kilonuz arttıkça ömrünüz kısalıyor.

Toplumun bu durum karşısındaki genel tavrı veya kendini kandırma mantığı ise 'yıyende ölüyor, yemiyende ölüyor' şeklinde. Evet ölüm kaçınılmaz ama yaşam kalitenizin düştüğünde ne kadar eziyet çekeceğinizi, sevdiklerinize yük olduğunuzu ve onları üzdüğünüzü düşünün. Bunun yıllarca devam ettiğini düşünün belki de ölümü herkesten çok isteyeceksiniz.Öncesinden yani beğenmediğiniz vücudunuzu sakladığınız, toplum içine çıkmak istemediğiniz işin sosyal ve psikolijik boyutundan hiç bahsetmiyorum bile.


Bunun hapı kısa bir yöntemi yok mu?
Tek kelimelik bir cevap isterseniz yok. Eğer bunun hapının, ilacının, çayının vb. yöntemlerinin olduğunu söyleyen olursa bilin ki küçük bir menfaat için vaktinizi, umutalrınızı, sağlığınızı belkide yaşamınızı çalacaktır.

Peki Çare ne ?
Çare diyebilmek için, sağlıklı ve kalıcı bir sonuç almamız lazım. Bunun dışındaki bütün çözümleri yırtıp atın. Sağlıklı olmalı çünkü kaslarınızı eritmiş ve ayağa kalkacak mecaliniz kalmamışsa insanlar kilo verdiğinizi göremeyeceklerdir bile. Kalıcılık şart çünkü bu yoyo durumu ile aslında büyük bir labirentin ve psikolojik harbin yanı sıra insülin direncinin gibi durumlarla tanışabilirsiniz.
Tek Çare var o da sağlıklı beslenme ve saglikli beslenmeyi özümsemek. Bir yaşam tarzı haline getirmek . Sağlıkla kalın.