Kardeş Kıskançlığı
Anne babaların bilmeleri gereken en önemli şey kardeş kıskançlığının evrensel ve doğal bir duygu olduğudur. Çocuğu bu duygusunda ötürü suçlamak, yargılamak, cezalandırmak son derece yanlıştır.
Kardeşi doğmadan önce ona anlayabileceği bir dilde aileye yeni bir üyenin geleceği, evde ki ortamın her zamankinden daha heyecanlı ve karışık olabileceği, örneğin eve sık sık misafirlerin gelip gideceği, annenin hem yorgun olacağı hem de bebekle daha çok vakit geçirmek zorunda kalacağı, çünkü küçük bir bebeğin gereksinimleri olduğu ama aynı şeylerin o doğduğunda da yaşandığı ve her şeyin zamanla tekrar düzene gireceği anlatılabilir. Böylece çocuk psikolojik olarak daha hazırlıklı olacaktır. Bunları anlatmak için son ana kadar beklenmemelidir.
Kardeşinin isim seçiminde onun da fikrini sorun.
Doğacak bebeğe yapılan hazırlıklara onu da katın. Bebeğin eşyalarını birlikte hazırlayın. Doğacak bebeğe eşyalar alırken ona da hediyeler alın.
Hamilelik döneminde babası ya da başka bir aile üyesi (anneanne, babaanne) büyük çocuğun bakımıyla ilgili yemek yedirme, banyo yaptırma, uyutma gibi işlere başlayabilir. Böylece anne hastanedeyken ya da bebekle ilgilenirken, çocuk kendini ihmal edilmiş hissetmez ve yaşantısının değiştiği fikrine kapılmaz.
Doğumdan hemen önce ona bir oyuncak hediye alın. Doğumun ilk günlerinde onunla çok fazla ilgilenemeyeceğinizi, bu süreçte kendisini yalnız hissetmemesi için ona bu hediyeyi aldığınızı belirtin.
Çocuk bebeğe zarar veriyorsa, aşırı tepki göstermeden çocuğa net ama sert olmayan bir uyarıda bulunulmalıdır.
Aynı zamanda kardeşi doğduktan sonra çocuğa “artık sen ablasın, abisin” gibi cümleler kurulmamalı onunda bir çocuk olduğu unutulmamalıdır.
Kardeşler arasında kıskançlık hissedildiğinde onları birbirinden uzaklaştıracak değil, yakınlaştıracak ortamlar yaratılması ve fiziksel şiddet olmadığı sürece kardeşlerin arasına anne ve babanın girmemesi daha uygun olacaktır.
Bebeğe sevgi gösterdikten hemen sonra panik içinde diğer çocuğa da aynı şeyi yapmaya çalışmak doğallığın kaybolmasına ve çocuğun kendisinin zorla sevildiği gibi yanlış bir fikre kapılmasına neden olacaktır.
Bebeğe sürekli "bebek" demek yerine doğrudan adını söylemek bebeğin bir nesne değil de canlı bir varlık olduğunu anımsatacaktır. • Bebeğe "benim" değil "bizim" diye başlayarak hitap etmek ve "Sessiz ol, kardeşin uyuyor" gibi sözlerle çocuğun yaşantısını bebeğe göre ayarlamak kıskançlığı pekiştirebilir.
Unutmayın ki çocuklar ne kadar bir birlerine kızsalar da onlar kardeştir ve aslında birbirlerini çok severler.
Eşiniz bebekle ilgilenirken, siz de diğer çocuğunuzla baş başa geçireceğiniz bir zaman ayırabilirsiniz.
Bebeğin bakımında onun yardımını isteyin. Ona eğlenceli ufak sorumluluklar verin. Onun yardımından haz aldığınızı söyleyin, onu övün.
Bebek için bir oda hazırlayacaksanız bunu onunla paylaşın ve birlikte karar verin.
Eğer bebeğe onun giysilerini verecekseniz, bunu ona danışın.
Kardeşi doğmadan önce ona anlayabileceği bir dilde aileye yeni bir üyenin geleceği, evde ki ortamın her zamankinden daha heyecanlı ve karışık olabileceği, örneğin eve sık sık misafirlerin gelip gideceği, annenin hem yorgun olacağı hem de bebekle daha çok vakit geçirmek zorunda kalacağı, çünkü küçük bir bebeğin gereksinimleri olduğu ama aynı şeylerin o doğduğunda da yaşandığı ve her şeyin zamanla tekrar düzene gireceği anlatılabilir. Böylece çocuk psikolojik olarak daha hazırlıklı olacaktır. Bunları anlatmak için son ana kadar beklenmemelidir.
Kardeşinin isim seçiminde onun da fikrini sorun.
Doğacak bebeğe yapılan hazırlıklara onu da katın. Bebeğin eşyalarını birlikte hazırlayın. Doğacak bebeğe eşyalar alırken ona da hediyeler alın.
Hamilelik döneminde babası ya da başka bir aile üyesi (anneanne, babaanne) büyük çocuğun bakımıyla ilgili yemek yedirme, banyo yaptırma, uyutma gibi işlere başlayabilir. Böylece anne hastanedeyken ya da bebekle ilgilenirken, çocuk kendini ihmal edilmiş hissetmez ve yaşantısının değiştiği fikrine kapılmaz.
Doğumdan hemen önce ona bir oyuncak hediye alın. Doğumun ilk günlerinde onunla çok fazla ilgilenemeyeceğinizi, bu süreçte kendisini yalnız hissetmemesi için ona bu hediyeyi aldığınızı belirtin.
Çocuk bebeğe zarar veriyorsa, aşırı tepki göstermeden çocuğa net ama sert olmayan bir uyarıda bulunulmalıdır.
Aynı zamanda kardeşi doğduktan sonra çocuğa “artık sen ablasın, abisin” gibi cümleler kurulmamalı onunda bir çocuk olduğu unutulmamalıdır.
Kardeşler arasında kıskançlık hissedildiğinde onları birbirinden uzaklaştıracak değil, yakınlaştıracak ortamlar yaratılması ve fiziksel şiddet olmadığı sürece kardeşlerin arasına anne ve babanın girmemesi daha uygun olacaktır.
Bebeğe sevgi gösterdikten hemen sonra panik içinde diğer çocuğa da aynı şeyi yapmaya çalışmak doğallığın kaybolmasına ve çocuğun kendisinin zorla sevildiği gibi yanlış bir fikre kapılmasına neden olacaktır.
Bebeğe sürekli "bebek" demek yerine doğrudan adını söylemek bebeğin bir nesne değil de canlı bir varlık olduğunu anımsatacaktır. • Bebeğe "benim" değil "bizim" diye başlayarak hitap etmek ve "Sessiz ol, kardeşin uyuyor" gibi sözlerle çocuğun yaşantısını bebeğe göre ayarlamak kıskançlığı pekiştirebilir.
Unutmayın ki çocuklar ne kadar bir birlerine kızsalar da onlar kardeştir ve aslında birbirlerini çok severler.
Eşiniz bebekle ilgilenirken, siz de diğer çocuğunuzla baş başa geçireceğiniz bir zaman ayırabilirsiniz.
Bebeğin bakımında onun yardımını isteyin. Ona eğlenceli ufak sorumluluklar verin. Onun yardımından haz aldığınızı söyleyin, onu övün.
Bebek için bir oda hazırlayacaksanız bunu onunla paylaşın ve birlikte karar verin.
Eğer bebeğe onun giysilerini verecekseniz, bunu ona danışın.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.