Çocuklara Sevmeyi Öğretmek
Çocuklar doğuştan sevme davranışıyla yüklü olarak doğarlar. Ancak bizim sevme stillerimiz çocuklarımıza geçer ve çocuklar kendi sevme potansiyelini bize göre, bize rağmen yada bize karşı tekrardan senkronize/düzenlerler.
Çocuğuna karşı ilgisiz, aktif zaman geçirmeyen, zaman zaman reddedici,
Bağlanma kuramcısı Bowlby, yetersiz/ patolojik ana babalığı özellikle ilgi ve kontrol/koruma boyutlarıyla ilişkilendirmiştir. İlgi terimi, yetersiz bakım verme, bebeğin gereksinimlerini karşılamama, çocuğu küçümseme, eleştirme ya da reddetmeyi içermektedir. Kontrol terimi ise aşırı koruma, bağımsızlığı desteklememe ya da aşırı kontrol etme olarak tanımlanmıştır.
Aslında yazının başlığı aldatıcı ve dikkat çekmek için çünkü yukarıda da dediğim gibi çocuklar zaten yetişkinlerden yüksek bir sevme potansiyeliyle doğarlar. Ancak biz bazen isteyerek bazen istemeyerek çocuğumuzun bu potansiyelini değiştiririz.
Peki ne yapmalıyız?
Anne ve babaların bu noktada kendilerine dönmeleri çok önemli. Çocuk dünyayı keşfetmeye çalıştığında eğer çocuk için tehlikeli değilse 'bırak onu' demek yada elinden almak, çocuk "şımardığında" 'şımarma otur oraya' demek, çocuk bahçede kedi severken 'pis oynama onunla hasta olursun' demek, 'küstüm sana konuşmayacağım seninle' demek, çocuk bizi kızdırdığında 'seni başkasına vereceğim' diye tehdit etmek gibi davranışlarımız çocukta kaçıngan veya kaygılı bağlanmaya neden olur ki hayatları boyunca tüm ilişkilerini bu bağlanma tiplerine göre düzenlerler. Yani ya kaygılı severler yada kaçıngan severler. Kara bir tablo çizmiş gibi olabilirim ama lütfen umutsuzluğa kapılmayalım.
Tabiki çocuklar bizi fazlasıyla zorluyor ve bu zorlama süreci onlar büyüdükçe değişerek devam ediyor. Çünkü çocuklar gözlerini uçsuz bucaksız bir dünyaya açıyor ve bu dünyada kendi sınırlarını bulmaya çalışıyor. Bu süreç onlar büyüdükçe değişerek devam ediyor. Tabiki bu sınır bulma süreci aileyi yer yer zorluyor. Burada çocuğun aradığı sınırı koyması gereken ailedir ve bu sınırlar içerisinde çocuk güvenle oynayabilmelidir. Eğer aileler bu süreçte yukarıda saydığım davranışları yapmaz çocuklarına sağlıklı sınır koyup bu sınırlar içerisinde çocuğa güvende hissettirirlerse çocuklarda "güvenli bağlanma" oluşur ve yaşamları boyunca arkalarına bakmadan mutlu bir şekilde devam ederler.
Çocuğuna karşı ilgisiz, aktif zaman geçirmeyen, zaman zaman reddedici,
Bağlanma kuramcısı Bowlby, yetersiz/ patolojik ana babalığı özellikle ilgi ve kontrol/koruma boyutlarıyla ilişkilendirmiştir. İlgi terimi, yetersiz bakım verme, bebeğin gereksinimlerini karşılamama, çocuğu küçümseme, eleştirme ya da reddetmeyi içermektedir. Kontrol terimi ise aşırı koruma, bağımsızlığı desteklememe ya da aşırı kontrol etme olarak tanımlanmıştır.
Aslında yazının başlığı aldatıcı ve dikkat çekmek için çünkü yukarıda da dediğim gibi çocuklar zaten yetişkinlerden yüksek bir sevme potansiyeliyle doğarlar. Ancak biz bazen isteyerek bazen istemeyerek çocuğumuzun bu potansiyelini değiştiririz.
Peki ne yapmalıyız?
Anne ve babaların bu noktada kendilerine dönmeleri çok önemli. Çocuk dünyayı keşfetmeye çalıştığında eğer çocuk için tehlikeli değilse 'bırak onu' demek yada elinden almak, çocuk "şımardığında" 'şımarma otur oraya' demek, çocuk bahçede kedi severken 'pis oynama onunla hasta olursun' demek, 'küstüm sana konuşmayacağım seninle' demek, çocuk bizi kızdırdığında 'seni başkasına vereceğim' diye tehdit etmek gibi davranışlarımız çocukta kaçıngan veya kaygılı bağlanmaya neden olur ki hayatları boyunca tüm ilişkilerini bu bağlanma tiplerine göre düzenlerler. Yani ya kaygılı severler yada kaçıngan severler. Kara bir tablo çizmiş gibi olabilirim ama lütfen umutsuzluğa kapılmayalım.
Tabiki çocuklar bizi fazlasıyla zorluyor ve bu zorlama süreci onlar büyüdükçe değişerek devam ediyor. Çünkü çocuklar gözlerini uçsuz bucaksız bir dünyaya açıyor ve bu dünyada kendi sınırlarını bulmaya çalışıyor. Bu süreç onlar büyüdükçe değişerek devam ediyor. Tabiki bu sınır bulma süreci aileyi yer yer zorluyor. Burada çocuğun aradığı sınırı koyması gereken ailedir ve bu sınırlar içerisinde çocuk güvenle oynayabilmelidir. Eğer aileler bu süreçte yukarıda saydığım davranışları yapmaz çocuklarına sağlıklı sınır koyup bu sınırlar içerisinde çocuğa güvende hissettirirlerse çocuklarda "güvenli bağlanma" oluşur ve yaşamları boyunca arkalarına bakmadan mutlu bir şekilde devam ederler.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.