2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocukluk Dönemi Korkuları İçin Ne Kadar Endişelenmeliyiz?
YAZI #5665 © Yazan Uzm.Psk.Rüya Dilara YILDIRIM | Yayın Nisan 2019
Her insan yaşamı boyunca korku hissini zaman zaman yaşar. Çocuklar için de korku gelişimlerinin bir parçasıdır. Birçok korku çeşidi geçicidir, gelişimle ilgilidir. Kimi çocuklarda bu hal, sadece bazı özel durumlarda ortaya çıkar. Örneğin oyun alanında veya uykuya gitmeden önce. Bazı çocuklarda ise kötü bir şeyler olacağı, kaygı ve endişesi, okula gitmekten tutun da karanlıktan korkmaya kadar herhangi bir durumda ortaya çıkabilir. Çocukların kendilerini tehdit eden uyaranlara gösterdikleri normal tepkilerdir. Bu gelişimsel korkular, günlük yaşamın sürdürülmesini etkilemezler.
Bazı korkular, belli yaş dönemleri için normal sayılır; örneğin, bebeklik döneminde yüksek sesten ve fiziksel desteğin aniden yitirilmesinden korkulması doğaldır. Bebeğin yaklaşık 8. ayda geliştirdiği ve 1 – 1,5 yıl kadar sürebilen yabancı korkusu da normal kabul edilir. Bu "normal" sayılan korkular, çocuğun günlük yaşantısını devam ettirmesine engel olmadığı sürece doğal karşılanmalıdır.
2 yaş: Seslerle ilgili korkular (tren, kamyon, gök gürültüsü, sifonun çekilmesi, elektrik süpürgesinin çıkardığı sesler, karanlık, büyük eşyalar, koyu renk eşyalar, şapkalar)
2,5 yaş: Oyuncağın ya da yatağının yer değiştirmesi, annenin uykuya geçişte yanından ayrılması, birinin yan kapıdan girmesi gibi alışılagelmişin dışında yapılan hareketler.
3 yaş: En çok görsel korkular söz konusudur. (Karanlık, hayvan, polis, anne- babanın gece sokağa çıkması)
4 yaş: Seslerle ilgili korkular vardır.(Motor gürültüsü, karanlık, yabani hayvanlar, annenin evden ayrılışı)
5 yaş: Daha çok görsel ve somut korkular söz konusudur. (Düşme, bir yerini incitme, karanlık korkusu, annenin eve dönmeyeceği korkusu )
6 yaş: Korkuların daha yoğun görüldüğü bir yaştır. Özellikle seslerle ilgili korkular söz konusudur.(Kapı zili, telefon, böcek ya da kuş sesi ) hayalet, cadı korkusu, yatak altında birinin saklanabileceği korkusu, kaybolma korkusu, su, ateş, fırtına, şimşek, yalnız uyuma, eve gelince anneyi bulamama, kaybetme korkusu, başkalarının onu döveceği korkusu söz konusudur. Bu yaşın genel bir özelliği de ciddi incinmelerde cesur ama küçük incinmelerde (parmağa kıymık girdiğinde ) fazlasıyla panik yaşanmasıdır.
7 yaş: Bu yaşta da pek çok korkular vardır. Karanlık, bodrum, tavan arası korkusu, gölgeleri hayalet, cadı gibi algılama, savaş, hırsız, dolap içinde ya da yatak altında birinin saklandığı düşünceleri vb. korkular söz konusudur. Okuduklarından, televizyonda gördüklerinden fazlasıyla etkilenme, endişelenme görülür.
8-9 yaş: Bu yaşlarda endişe ve korkular daha azdır. Daha gerçekçi korkular, bir şeyi yapamamak, okulda başarılı olamamak, arkadaşları tarafından dışlanmak gibi kişisel endişeler söz konusudur.
10 yaş :Genelde 1-2 yıl sonrasına göre korkuların daha az olduğu bir yaştır. Hayvanlardan özellikle yılandan korkulur. Bu yaşta yükseklik, yangın, kötü adam korkusu da söz konusudur. Bu durumlarda, anlayışlı olmamız ve çocuklarımıza, duruma uyum sağlamaları için zaman vermemiz gerekir. Fakat çocuklarımızın korkuları durumun gerektirdiğinden daha şiddetli ve yoğun ise, aileler olarak endişelenmemiz gerekebilir. Çocuğumuzu, endişelerinin ne kadar ciddi olduğunu anlamanın yollarına bakarsak;
Eğer bizim çocuğumuzun korkusu, durumun gerektirdiğinden çok daha şiddetli veya anlık bir şey olmaktan öte çok daha uzun sürüyorsa, çocuğumuzun “Endişe” problemi olduğunu düşünmeye başlamanın zamanıdır. Endişe normal bir tepki olmamaya başlar. Örneğin okulda devamlı başarılı olan bir gencin, derslerinin kötüye gideceği endişesine kapılması gibi.
Çocuklar, korkuları ya da sıkıntıları hakkında konuşmakta zorlanırlar. Çocuklarımız, endişe durumu gösterdiğinde nefes almaları sıklaşır, terleyebilirler, mideleri bulanabilir, ishal olabilirler, baş ağrısı çekebilirler veya kendilerini bitkin hissedebilirler. Aileler olarak bizim sorumluluğumuz, çocuklarımızın alışkanlıklarında meydana gelen değişikliklerin ve hissettikleriyle nasıl başa çıktıklarının farkında olmaktır. İlk endişe tepkisinin, yeni kaygılara kusma, mide ağrısı, baş ağrısı gibi fiziksel şikâyetlere dönüşüp dönüşmediğine, dikkat etmemiz gerekir. Örneğin, gittikçe içe kapanma, sinirli olma, ağlama, uyku düzeninde bozulma veya size daha çok bağlanma gibi durumlara bakmak gerekir.
Sıradan kaygılar, çocuklarda çok uzun sürmez. Çabucak ortadan kaybolurlar. Bununla birlikte eğer çocuklarımızın korku ve endişeleri 3 haftadan fazla sürüyorsa, bizim de endişeye başlamamızın zamanı gelmiştir Eğer bu durum 3 aydan fazla sürmekteyse, profesyonel birinin yardımını istememiz gerekir.
Eğer çocuklarımız korku ve endişeleri yüzünden daha önce yaptıkları şeyleri artık yapamıyorlarsa, bu durumda bizimde kuşkulanmamız yerindedir. Eğer gösterdikleri tepkiler, normal yaşamlarını etkiliyor ve gelişme dönemlerindeki ilerlemelerine engel oluyorsa, yardım istemek yerindedir.
Bu çocuklar, genellikle korktukları şeylerden uzak durmaya çalışırlar. Örneğin, yeni çocuklarla karşılaşma korkusundan dolayı, oyun bahçelerine gitmek istemezler veya ailelerinden ayrı kalma korkusundan dolayı, eğlencelere katılmayı reddederler.
Endişe durumu yaşayan çocuklarımıza, nasıl yardım edebiliriz?
Çocuğunuzun korktuğu şeyleri bulmaya çalışın.(Karanlıktan mı, garip seslerden mi?)Korkusuna saygı gösterin. Onu dinleyin ve anlayışla karşılayın. Çocuğunuzun korkusunun belirli yaş dönemlerinde çocuklarda görülen korkulardan olup olmadığını öğrenin. Yaş düzeyinde bir korku ise üstünde durmayabilirsiniz.
Çoğu korkunun geçici olduğunu kendinize hatırlatın.
Çocuğunuz korktuğunda onunla alay etmeyin ve korkusunu küçümsemeyin.(Erkek adamsın, korkacak ne var gibi sözleri kullanmayın.)
Korkularından başkalarının yanında söz edip onu küçük düşürmeyin ve utandırmayın. Korkuları karşısında sabırsızlanıp ona bebekmiş gibi davranmayın.
Çocuğunuzun hazır olduğunu hissetmiyorsanız korktuğu nesne ya da durumla yüzleştirmek için asla acele etmeyin. Ona yardımcı olmaya çalışmadan önce uygun bir süre korktuğu durumdan geri çekilmesine fırsat tanıyın.
Korktuğu duruma tekrar alışabilmesi için ufak adımlarla yaklaşmasını sağlayın. (Yüksekten korkuyorsa az yüksek yerlere çıkarmakla, köpekten korkuyorsa köpek yavrusunu sevdirmekle, sabundan ve yıkanmaktan çekiniyorsa başlangıçta sadece sırtını sabunlamakla işe başlayabilirsiniz.)
Kaygıları, günlük yaşamlarını etkilemeye başladığında, çocuklarımıza yardımcı olmak için, onları karşılık vermeden dinleyebilir veya kaygılarının gerçek olmadığına ikna etmeye çalışabilirsiniz. Bununla beraber bütün bu çabalarımız, hiç bir işe yaramayabilir.
Eğer problem devam ederse. Unutmayınız, çocuklarda kaygılar ve korkular normaldir. Fakat çocuklarımız ısrarla bu korku ve kaygıları göstermeye devam ediyorsa, kullanılabilecek etkili tedaviler mevcuttur. Bu nedenle endişe yaşayan çocuklarımıza yardım edebilecek profesyonel bir kişiyle konuşmak en iyisidir
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Rüya Dilara YILDIRIM Fotoğraf
Uzm.Psk.Rüya Dilara YILDIRIM
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Rüya Dilara YILDIRIM'ın Yazıları
► Çocukluk Dönemi Korkuları Psk.Dnş.Tuğba ŞENDİR
► Çocukluk Dönemi Depresyonları Psk.Cenya KATALAN
► Erken Çocukluk Dönemi ve Oyun Psk.Dnş.Hatice ŞEN
► Çocukluk Dönemi Ruhsal Bozuklukları Psk.Dnş.Azize Gül OZAN
► Çocukluk Dönemi Korku ve Kaygıları Psk.Dnş.Aslı DENİZ
► Çocukluk Dönemi Ruhsal Sorunları Psk.Kamil ERTEKİN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Çocukluk Dönemi Korkuları İçin Ne Kadar Endişelenmeliyiz?' başlığıyla benzeşen toplam 39 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Oyun Terapisi Ocak 2022
◊ Adler ve Tek Çocuk Ocak 2022
◊ Ergenlerle Konuşmak Ocak 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:03
Top