Bilinçli Farkındalık; Batı’daki psikoterapi alanlarında ilk kez John Kabat-Zinn (1982) tarafından uygulanmıştır. Bilimin gelişmesiyle kanıta dayalı bir gerçeğin olması, Bilinçli Farkındalık’ın dünyada bir çok klinikte bir terapi yöntemi olarak kullanılmasını sağlamaktadır.
Obezite, depresyon, kronik ağrı, panik atak, post travmatik stres bozukluğu ve anksiyete tedavisinde çok etkili bir müdahale yöntemi olduğu kanıtlanmıştır. Son zamanlarda sıklıkla bilişsel ve davranışsal tedavilere ek olarak klinik psikolojide kullanılmaktadır.
Dikkatin isteyerek ve bilerek şimdiki ana yöneltilmesine, deneyimlerin yargılanmadan ve oldukları gibi kabullenilmesidir. Diğer bir deyişle bilinçli olarak anı yaşamaktır. Dikkatli bir şekilde kendinde ve etrafında gerçekleşenleri oldukları gibi gözlemlemek ve fark etmektir... Fakat sadece fark etmek değil aynı zamanda şu an’ı yaşarken yaşadığımız duyguları olduğu gibi kabul etmek, o an hissettiğiniz duyguyu tanımlayabilmektir. Yargılamadan, nazikçe düşüncenin kaynağına inip duyguyla yüzleşebilmektir. Duygunuzun farkında olduğunuzda mesela acı hissediyorsanız bu durum sizin canınızı daha fazla acıtabilir ve hemen oradan uzaklaşmak isteyebilirsiniz. Bilinçli Farkındalık size o duygunuzu olduğu gibi kabul etmenizi ve şefkatle yaklaşıp neden böyle hissettiğinizi anlamanıza yardımcı olacak bir yöntemdir. Her duygunun bir işlevi olduğunun farkında olmanızı sağlar.
Kaygı, endişe, üzüntü, öfke, mutluluk, korku, utanç gibi diğer tüm duygularımızı da fark ederek yaşamamızı sağlayan Bilinçli Farkındalık, stresi azaltan, dikkat süremizin artmasına yardımcı olan, duygusal tepkilerimizi yumuşatan, depresyon seviyesini düşüren, duygu düzenleme becerilerimizi güçlendiren ve kendimizi tanımamıza yardımcı olan bir yaklaşım sunmaktadır.