2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Psikolojik Destek Alarak Kilo Alma Verme...
YAZI #579 © Yazan Psk.Narek KARASU | Yayın Ekim 2009
Aşırı kiloya sahip olan kişilerin odaklanmaları gereken en önemli husus ruh sağlıklarıdır. Bu kişilerin hayattan zevk alma, sosyal ilişkiler ve özsaygı ile ilgili sorunlar yaşadıkları gözlemlenir. Psikolojik destekli zayıflama programları kişiye bu durumla baş etmesini, kendisi ile ilgili olumlu bir algıya sahip olmasını ve sosyal ilişkilerini doyurucu bir şekilde yaşamasını sağlıyor.

Kilonun bir çok kültürde olduğu gibi bizim kültürümüzde de özellikle kadınlar için önemli bir sorun olduğu görülmektedir. Bu sorun kendini, toplumda zayıf olmaya verilen önem ile birlikte daha da fazla gösteriyor. Kilo ve yeme ile ilgili olarak klinik pratiğimizde genel olarak üç tip sorunla karşılaşıyoruz. Bunlar; 'aşırı şişmanlık', 'bulimia nervoza' ve 'anoreksiya nervoza'dır. Bu yazıda ele almak istediğim esas konu aşırı şişmanlık ancak, toplumun çok daha az bilgiye sahip olduğu anoreksiya nervoza ve bulimia nervoza ile ilgili kısaca bilgi vermekte yarar görüyorum, çünkü özellikle psikolojik etkileri açısından üç sorunun da benzer özellikler taşıdığı görülmektedir. Her ne kadar insanlar bulimia nervoza ve anoreksiya nervoza ile ilgili çok az bilgiye sahip olsalar da bir çok insanın, özellikle kadınların belirli bir oranının bu sorunları, isimlerini bilmeden de olsa yaşadıklarını biliyoruz.

Anoreksiya nervoza kadınlarda sıkça gördüğümüz bir kilo problemi. Anoreksik kişilerin ancak %10'unun erkek olduğu görülüyor. Bu kişiler ciddi boyutlarda kilo kaybına yol açacak davranışlar içine giriyorlar ve her ne kadar olması gerekenin çok altında bir kiloya sahip olsalar da kilo almaktan aşırı bir şekilde korkuyorlar. Ayrıca, kişinin kilosunu ve vücut şeklini hatalı algıladığı görülüyor. Bu kişiler kendilerini olduğundan çok daha kilolu görüyorlar. Kişi kendisini değerlendirirken, vücut şekli ve ağırlığının aşırı etkisinde kalıyor ya da vücut ağırlığının düşük olmasının önemini kabul etmiyor. Bu rahatsızlığa sahip kişilerde, olmaları gereken kiloya ulaşmak için kilo almayı reddetme eğilimi de dikkat çekiyor.

Bulimia nervoza, kilo problemi olmaktan ziyade aslında daha çok bir yeme problemi olarak nitelendirilebilecek bir rahatsızlık türüdür. Tıkınırcasına yemek ve ardından yediklerinden kurtulma doğrultusunda davranışa geçmek bu sorunun karakteristik özelliklerindendir. Kişi kusarak ya da laksatif kullanarak yediklerinden kurtulma yolunu seçiyor. Blumik kişi belirli bir süre içinde normalde birçok insanın yiyebileceğinden çok daha fazla yiyeceği tüketiyor ve bu sırada yeme kontrolünü kaybettiği hissine kapılıyor. Tıkınırcasına yemeler arasında ise bu kişiler kendilerini yeme konusunda son derece kısıtlıyorlar ve çok az yiyecek tüketiyorlar. Anoreksiklerde olduğu gibi blumik kişi için de vücut şekli ve ağırlığı kendisini değerlendirmede çok aşırı bir etkiye sahip.

Kilo Problemi ve Psikolojik Sağlığımız

Her üç kilo-yeme probleminin de bir çok fiziksel ve psikolojik zararlarla sonuçlandığını görüyoruz. Bu üç problemde de kişilerin vücutları ile ilgili olumsuz bir algıya sahip oldukları ve kendilerinden hoşnut olmadıkları görülüyor. Çeşitli diyetlerden yararlanarak kilo verme arayışına girmek üç rahatsızlıkta da dikkat çekiyor. Ayrıca, bu kişilerin yeme alışkanlıklarında ve iştah, açlık ve tokluk sinyallerini algılamada da sorunlar yaşadıkları görülüyor. Her üç problem de ağırlıklı olarak kadınlar tarafından daha çok yaşanıyor.

Aşırı şişmanlık toplumda en çok karşımıza çıkan önemli bir sorun. Aşırı şişmanlığın ne olduğu, bu sorunun kişinin fiziksel ve özellikle de psikolojik sağlığı üzerindeki etkileri sürekli gözden kaçırılıyor. Bu sorunu yaşayan kişilerin psikolojik ve fiziksel olumsuzluklarından kurtulmaları için neler yapabilecekleri hususu üzerinde durulması ve açıklanması gereken önemli bir unsur.

İngiltere'de yapılan bir araştırma erkeklerin %52, kadınların %66'sının ideal kilolarının en az %15'inden fazla kiloya sahip olduklarını ortaya koyuyor. Kilo artışının kalp-damar rahatsızlığı riskini artırıyor.Bu noktada şunu vurgulamakta fayda var; kilo şişmanlığın doğrudan bir göstergesi olarak alınmamalı, çünkü yağ dokusu olduğu kadar kas dokusu da vücut ağırlığımızı oluşturan unsurlardan birisi. Aşırı şişman olunup olunmadığının anlaşılmasında boy ile ağırlığın birbirine olan oranı bir gösterge. 'Vücut Kitle Endeksi' (Body Mass Index) dediğimiz bu oranlamada boy 'metre', kilo 'kilogram' birimleri ile ölçülüyor ve kilonun boyun karesine bölünmesi sonucu elde edilen değer şişmanlık (vücut yağlılığı) ile ilgili bize bilgi veriyor. Bu değerin 25'ten yüksek olması fazla kilo, 30'dan yüksek olması ise aşırı şişmanlık göstergesi.

Kilo problemi olan insanların üç noktaya özellikle dikkat etmeleri gerekiyor. Yapılan diyetin sağlıklı beslenme koşullarını karşılayan kaliteli bir diyet olması çok önemlidir. Burada odak noktasının kilo vermekten ziyade sağlıklı beslenme olması gerekli. Sağlıklı bir diyet yapıldığında vücut verebileceği kiloyu zaten veriyor. Aşırı besin kısıtlaması şeklinde olan diyetler istenmeyen sonuçlar doğuruyor. Kişi her ne kadar istediği düşük kiloya ulaşabilse de bu bazı fiziksel ve psikolojik bedellerin ödenmesiyle oluyor. Toplumda, diyetin çoğunlukla aç kalmak olarak algılandığını görüyoruz. Bu son derece zarar verici bir algılama şekli. Bu bakış açısına sahip kişiler kilo vermek uğruna ciddi sağlık problemleri ile karşılaşabiliyorlar. Karaciğer ve böbreklerde sorunlar çıkıyor, bağışıklık sistemleri zayıflıyor. Kişi kilo vermeye aşırı odaklandığı için hayatı kilo verebildiği ve o kiloyu muhafaza edebildiği zamanlarda ancak anlam kazanır hale geliyor. Aşırı derecede sınırlı beslenme sürekli bir yaşam tarzı olamayacağından, kişi bir süre sonra eski yeme alışkanlığına geri döndüğünde verdiği kiloları fazlasıyla geri alıyor.

Egzersiz yaparak özsaygı arttırılır

Kilo problemi olan kişilerin dikkat etmeleri gereken ikinci önemli husus egzersiz. Egzersiz kalori yakılmasına neden olduğu gibi iştahı bastırıcı bir etki yaparak dolaylı yoldan gereksiz kalori alımını da engelliyor. Egzersiz yapmak kilo verirken kas dokularının korunmasını sağlıyor. Diyet egzersiz ile beraber yapılmazsa kişi kiloyu hem yağ hem de kas dokusundan veriyor. Diyetin bozulması ile olan kilo alımı ise sadece yağ dokusu şeklinde oluyor. Dolayısıyla egzersiz eşliğinde yapılmayan diyet, kişinin yağ dokularının kas dokularına olan oranını artırıcı bir etkiye sahip oluyor. Aşırı kilonun yol açtığı, yüksek tansiyon, yüksek lipid seviyesi gibi fiziksel risk faktörlerinde, düzenli egzersiz yaparak bir azalış sağlanabiliyor. Egzersizin ayrıca kişinin vücudunu daha olumlu değerlendirmesinde, öz saygısının artmasında ve ruh halinin iyileşmesinde de önemli bir rol oynadığı görülüyor.

Aşırı kiloya sahip kişilerin odaklanmaları gereken üçüncü husus ruh sağlıkları. Bu kişilerin hayattan zevk alma, sosyal ilişkiler ve öz saygı ile ilgili sorunlar yaşadıkları gözlemleniyor. Psikolojik destekli zayıflama programı uygulayan Memory Center olarak bizim hedefimiz, kendisini ağırlıklı olarak kilo durumu ile değerlendirme durumundan kişiyi kurtararak, kendisi ile ilgili olumlu bir algıya sahip olmasında ve sosyal ilişkilerini doyurucu bir şekilde yaşamasında kişiye yardımcı olmak. Aşırı kilolu kişiler bu noktada kendi başlarına çözüm üretemiyorlar. Burada iç hastalıkları uzmanı ve diyetisyenle birlikte bir psikolog yardımının gerekliliği kaçınılmaz oluyor. Kilo verme hedefine metabolizma, hormonlar ve yaş ile ilgili çeşitli nedenlerden ötürü istenen seviyede ulaşılamadığı zamanlar olabiliyor. Durum bu olsa da yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi kalp-damar ile ilgili risk faktörlerinin azaltılması ve kişinin kendisini daha olumlu bir bakış açısı ve öz-güven ile algılaması ancak profesyonel bir yardım ile sağlanabiliyor.

Aşırı kilo ile ilgili problemler ile mücadele ederken duruma aynı anda üç açıdan müdahale etme gerekliliği kendini gösteriyor.

devamı alttadır.

www.narekkarasu.com
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Narek KARASU Fotoğraf
Psk.Narek KARASU
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi29 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Narek KARASU'nun Yazıları
► Covid-19 ve Psikolojik Destek Psk.Dila HOTLAR
► Hamilelik ve Psikolojik Destek Psk.Aysun DEVRAN
► İnfertilite ve Psikolojik Destek Psk.Aysun DEVRAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Psikolojik Destek Alarak Kilo Alma Verme...' başlığıyla benzeşen toplam 52 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Kaygılar ve Korkular Şubat 2014
◊ Fobi Şubat 2014
◊ İlaç Bağımlılığı Şubat 2014
◊ Eroin Tedavisi Şubat 2014
◊ Cinsel İstek Bozukluğu Şubat 2014
◊ Cinsel Kimlik Bozukluğu Şubat 2014
◊ Eronin Etkileri Şubat 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:26
Top