Aldatıldım...
Kabul edilmesi ne zor bir kelime. Kişinin bu kelimeyi kullanabiliyor olması demek değersizliğini, sevilmemişliğini ve tercih edilen olmayışını kabul etmesi demektir. Ama elbette kolay değildir bu sözü söylemek. Zaman alır. Acı çektirir.
Özellikle ilk zamanlar kendisiyle çok ciddi bir savaş verir aldatılan taraf. Çok ağır eleştirilerilerine maruz kalır kendisinin. Hatta geçmişe döner ve neyin bedelini ödediğini sorgular. Bulamaz çoğu zaman geçerli bir gerekçe. Çünkü çoğu zaman “ben hayatımı adadım,saçımı süpürge ettim,kendi hayallerimden vazgeçtim onun için bunu bana nasıl yapar.”der Zamanla karşı tarafı suçlar ve bunu hak etmediğine karar verir. Haklıdır aslında bir o kadar da haksız.
Haklıdır çünkü kimse aldatılmak istemez en çok da aldatan.
Haksızdır çünkü hayatını bir başka kişi üzerine kurduğun an kaçınılmaz sondur bu. Acıdır ama gerçektir.
Aldatmak mıdır peki mutsuz bir birlikteliğin tek çözümü?
Elbette hayır. Bu durum tamamen saygı , dürüstlük ve aldatan tarafın hayatı nasıl algıladığı ile ilgilidir. Eğer aldatan kişi düzenim bozulmasın, keyfim yerinde ama heyecan istiyorum diyorsa ve yalnız kalabilme becerisine ve cesaretine sahip değilse aldatır. Aslında kişinin kendisiyle bir derdi bir mutsuzluğu vardır çoğu zaman. Ya geç kalmıştır yaşamaya ya da zamanı daralmıştır bu hayatta. Ama kimse bilmez ki aldatanın kendi derdi olan bu duygu durumu karşı tarafı alt üst eder.
Milattır aldatılan için. Güvenemez olur hiç kimselere. Hayat anlamsız gelir yüreğindeki fillerle. Kendini acımasızca eleştirir ve kişinin pişman olacağı anı bekler günlerce , aylarca ve belki yıllarca. Akşam bu yetememişlik duygusuyla yatar ve sabah bu duyguyla kalkar. Çoğu zaman da küfreder aldatana isyan eder şansına, emeğine ve verilen sözlere. Hayatı çalınmış hisseder. Dolandırıldığına ve kandırıldığına emindir. Kimseler acısını hafifletmez ve hiç bir yer iyi gelmez bu ağırlığa.
Ne güzel anlatmıştır sevgili Sinem Sal şiir kitabında;

Geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu.
Biraz ölmemeyi,
Azıcık hayatta kalmayı,
Olduğu kadarıyla yaşamayı öğrendim.

Geçtiğimiz altı ayda çok şey oldu.
Eskiden olsa şuramda derdim
Ama tam buramda, şimdi hayat var dur
Demeye cüret ettim.

Geçer elbet geçer de kişi de kendinden geçer. Artık ne o eski kişidir ne de hayat onun için aynıdır.