2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Saldırganlık ve Öfke
YAZI #6151 © Yazan Psk.Yeşim KURUÇAY | Yayın Ocak 2020
Saldırganlığı bir çok teorisyen farklı farklı açıklamıştır.
İÇGÜDÜSEL YAKLAŞIM
Saldırganlıkla ilgili “içgüdüsel kuram”ı savunan en meşhur psikologlardan Freud ve Lorenz’dır.Lorenz’e göre saldırganlık güdüsü hayata hizmet ederken; Freud, saldırganlık içgüdüsünün ölümün hizmetinde olduğunu ileri sürmüştür.Freud’a göre; Saldırganlık davranışı, insan ve hayvan doğasının doğuşundan gelen, genetik kökenli bir içgüdünün dışavurumu olarak gören anlayıştır.
Bireyin davranışı, iki temel güç tarafından yönetilir.
Yaşam içgüdüsü (eros)
Ölüm içgüdüsü (thanotos)
ENGELLENME _SALDIRGANLIK
Saldırganlığı içgüdü kuramından farklı bir biçimde açıklayan engelleme-saldırganlık modelinde, saldırganlık bir dürtü olarak görülmüştür. Bir içgüdünün tersine, dürtü her zaman varolan, sürekli artan bir enerji kaynağı değildir.
Kendilerini doğrudan ifade edemeyen kişi saldırgan davranmaya güdülenir, ancak bu güdülenme doğuştan faktörlerle değil, engellenmenin yarattığı bir dürtüden kaynaklanır. Engelleme, kişinin amaca yönelik davranışının dışsal olarak durdurulmasıdır.Engellenme, bireyin dış çevresinden gelebileceği gibi, iç dünyasında yaşadığı çatışmalar sonucu da meydana gelebilir.
KATARSİS KURAMI
Saldırganlık duygularının boşalımına katarsis (boşalma) denmektedir.
Eğer insan saldırgan duygular içersinde ise bu duygularını saldırgan davranışta bulunarak boşaltabiliyorsa, saldırgan davranışta bulunma eğilimi azalacaktır.
SOSYAL ÖĞRENME KURAMI
Albert Bandura nın öncülüğünü ettiği sosyal öğrenme yaklaşımı bu yaklaşıma göre; kişiyi saldırganlığa yönlendiren güçler içsel olmaktan çok dışsaldır. Bu kuramın dışsal etkenlere daha büyük önem versede, kişiyi yalnız çevre etkenlerine (ödüller, cezalar) tepki veren güçsüz bir organizma olarak görmemiştir. Bu kurama göre, çevre – kişi arasında çift yönlü bir etkileşim söz konusudur. Hem çevre etkenleri davranışları etkiler, hem de çevre davranışlarından etkilenir



Çocuklar kendilerini ifade edemediklerinde, engellendiklerinde saldırgan davranışlarda bulunabilirler çocukların bu davranışının ardında yatan sebepleri tespit etmemiz gerekiyor. Saldırgan davranışlar hayal kırıklığı eleştiri, kendine güvenmeyen, aşırı hassas insanların içlerinde biriktirdikleri duygularla ortaya çıkar.
Freud'a göre, saldırganlık insanda güdüsel olarak yer alan iki kuvvetli dürtüden biridir. Çocukların büyük çoğunluğu engellendiklerinde veya kendilerine zarar verildiklerinde kendilerini korumak için saldırgan davranışlarda bulunabilirler. Bu durumda çocuğun kendi yapısının böyle olduğu düşünülemez.
Çoğunlukla çocuklar daha çok aile ve çevresindeki gördüğü iletişim biçimleri ve yetişkinlerin gösterdiği davranışları doğru olarak benimseyip onları rol_model alırlar. Çocuğun olumsuz bir olayı görmesi(evdeki gerilimler, kavgalar), çocuğun kendini ifade etmesine izin verilmemesi ve değersiz hissi yaratması, ailenin; çocuğa kendini korumasını yanlış bir şekilde ifade etmesi(akran veya öğretmenlerine karşı), çocuğun olumsuz davranış sergilediğinde fiziksel ve psikolojik olarak (azarlanma, vurma) davranışa maruz kalması çocuktaki saldırgan davranışları tetiklemekte ve saldırganlık davranışının artmasında etkisi büyüktür.

NE YAPILMALI?
İlk olarak çocuk durdurulmalı bunu bağırarak yada yüksek bir ses tonunda değil bu çocuğun doğru bişey yaptığını doğrular ve olumsuz davranışı pekişir.
Çocuklarınızda öfke duygusu hissettiğinizde, onunla iletişime geçebilmeli, duygusunu ifade etmesine izin verilmeli çocuk rahatlatılmalıdır. (Ne oldu? Ne düşünüyorsun? Ne hissediyorsun? Seni kızdıran şey ne? Öfkenin normal bir duygu olduğu hepimizin bu duyguları hissettiğini belirtin. Fakat öfkemizi ifade ederken yapılan bazı davranışların kabul edildiğini, bazılarının da kabul edilemez olduğunu belirtin.

Çocukların duygularını yansıttın" biraz sinirlendin sanırım biraz öfkelendin "gibi çocuğun duygusunun yansıtılması önemlidir.
Çocuğun içindekini duygunun dağıtılması gerekir bu yüzden oyun oynaması, kili yada yumuşak bişeye öfkesini yansıtması, ya da bir spor ile enerjisini atması sağlanabilir. Veyahut sinirlendiğinde birine vurmak istediğinde bana ya da bir başkasına vuramazsın ama bu kili yumruklayabilirsin yada bu elmayı ısırabilirsin şeklinde davranışını farklı bir şeye yöneltmeliyiz. Çocukların her olumlu davranışını ona yansıtmak her olumsuz davranışını görmezden görmek önemlidir.
Çocuklara bir şey anlatırken ya da söylerken suçlayıcı bir dille değilde " ben dili" kullanılarak konuşulmalı, "arkadaşlarına bir şey olduğunda üzülüyorum, canları yandığında rahatsız oluyorum". Sen böyle yapıyorsun dememeliyiz.
Saldırgan davranışın sonunda bir şey elde edilemeyeceği çocuğa gösterilmeli.
Çocuklar kıyaslanmamalıdır kıyaslanma çocukta saldırganlık duygusunu arttırır.
ÖFKE
Öfkenin ifadesi önemlidir kişi öfkesini bilinçaltında yaşayıp ifade etmesinin bir çok yolu var, örneğin size öfkelenen kişi birşey için söz verip bunu tutmayabilir, kazara en sevdiğiniz önemsediğiniz bir nesneye zarar verebilir bu kişinin içindeki öfkesini pasif agresif olarak ifade etmesidir. Bazı kişiler de öfkesini ifade edemediği için türlü hastalıklara yakalanabilirler. Burada kişi karşı tarafı cezalandırmak için bilinçaltında acı çekmek adına bu duygularını hastalığa çevirmektedir. Acı çeken bir kurtarıcı duruma geçmek için bu duygularını kullanırlar. Öfkesini doğru bir şekilde ifade etmek kişiyi birçok bağımlılıktan, yeme bozukluğundan vb. sorunları çözmesine sebep olacaktır.
En önemlisi öfkenizi neyin tetiklediğini bulmak ve bu tetikleyicilerin sizi etkilememesi için strateji geliştirmektir.
Çeşitli nefes egzersizleri öfkeyi kontrol altına almakta önemlidir. Özellikle öfkeli olduğunuzu hissettiğiniz anda oradan uzaklaşıp derin nefesler almak beyin dalgaları üzerinde rahatlama sağlayarak daha iyi düşünmemize sebep olmaktadır.
Öfkenizi yazıya dökerek o anda duygularınızı ve düşüncelerinizi de, sakinleştiğinizde objektif bir şekilde görmenizi ve durumu muhakeme etmenizi sağlayabilirsiniz.
Kendimizle yada karşıdaki kişi ile ile ilgili konuşurken “hiç ” veya “her zaman” gibi sözler kullanmamaya dikkat edin. Bu düşüncelerimizde genellemeye sebep olarak bilişsel çarpıtmalara imkan sağlar.
Öfkenizi gerçekten kontrol etmekte zorlanıyorsanız ve bu durum ikili ilişkilerinize ya da hayatınızın önemli noktalarına zarar veriyorsa; bunun için bir uzmana danışmayı düşünebilirsiniz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Yeşim KURUÇAY Fotoğraf
Psk.Yeşim KURUÇAY
Bursa (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Yeşim KURUÇAY'ın Makale ve Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Saldırganlık ve Öfke' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Özgüven Gelişimi Şubat 2020
◊ Oyun Terapisi Ocak 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:35
Top